K24 ÖZEL - Her haliyle OHAL
Adem Özgür
İnsan hakları aktivistleri, OHAL’in Türkiye’de 43 yıllık geçmişi olduğunu hatırlatarak, “Bir an önce bu rejime son verilmeli” dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz 2016’da Türkiye’de yaşanan darbe girişiminden 5 gün sonra ilan edilen ve 7 kez uzatılan Olağanüstü Hal’in (OHAL) seçimlerin ardından kalkacağını söyledi.
Daha önce “Göreve geldiğimizde OHAL’i biz kaldırdık. Şimdi milletimizin huzuru için OHAL’i uzatıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “24 Haziran’dan sonra bu göreve devamım halinde ilk işimiz inşallah OHAL’i kaldırmak olacaktır” açıklamasında bulundu.
Erdoğan ve AK Parti kurmaylarının OHAL’le ilgili açıklamalarını ve OHAL’in yarattığı etkiyi insan hakları alanında çalışan kişilere sorduk.
TÜRKDOĞAN: KALDIRSIN O ZAMAN
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, OHAL’in derhal kalkması gerektiğini söyledi.
K24’e konuşan Türkdoğan, “Raporlarımıza baktığınızda tablo çok net bir şekilde gözüküyor. İktidarın keyfi olarak ve otoriter bir şekilde temel hak ve özgürlükleri hiçe sayarak ülkeyi nasıl yönettiği ortada. Türkiye’de OHAL’i sürdürecek bir koşul yok” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın söylemlerinin samimi olmadığını söyleyen Türkdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tekrar seçildiği takdirde OHAL’i kaldıracağını ifade edenlerin önünde bir engel yok. Zaten kendileri iktidarda, şimdi kaldırılsın. OHAL’de keyfi yönetim olduğu için güven ve istikrar yok. Bunun ekonomiye olumsuz yansımaları vardır; ekonomideki olumsuz gelişmeler ise ekonomik ve sosyal hak kategorisini olumsuz etkiliyor.”
BAKKALCI: 43 YILLIK REJİM
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Sekreteri Metin Bakkalcı ise, Cumhuriyet tarihinin 43 yılının olağandışı rejimlerle geçtiğini ifade etti.
Son 2 yılda çok sayıda insanın OHAL kapsamında ilan edilen KHK’lerle mağdur edildiğini de belirten Bakkalcı, “OHAL bu biçimiyle böyle bir yasaya dayanılarak ilan edilmemeliydi. 2 yıl çok geç kalınmış bir tarihtir. Hele bir seçim döneminde böyle şeyler söylenmesinin kendi içinde bir sorunu vardır. OHAL derhal bu akşam kalkmalıdır” dedi.
ÖNDÜL: 30 YILLIK ETKİ
İHD Eski Genel Başkanı ve İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) Onursal Üyesi Hüsnü Öndül, OHAL’in etkisinin 30 yıl boyunca süreceğini söyledi.
K24’ün sorularını yanıtlayan Hüsnü Öndül, ifade ve kişi özgürlüğü, sosyal ve yaşam hakkı gibi konularda çok yoğun ihlallerin yaşandığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İhlal rejimi bakımından ancak 80’li ve 90’lı yıllarla karşılaştırılacak kadar kötü bir dönem yaşıyoruz. Cumhurbaşkanı’nın OHAL’in kaldırılacağına dair sözlerinin seçim vaadi çerçevesinde söylenmiş bir söz mü, yoksa gerçekten planladıkları bir durum mu olduğunu bilemeyiz. Herşey olabilir. İhlal rejiminin ve sonuçlarının OHAL’in kaldırılmasıyla ortadan kalkacağı düşüncesinde değilim. 31 KHK ile 100 binden fazla insanın doğrudan doğruya hak ve özgürlükleri ihlal edildi.”
OHAL’in bir rejim olduğunu ve hukuken ortadan kalksa bile yapılandırdığı sistem itibariyle yakın zamanda kalkmayacağını söyleyen Öndül, şunları ekledi:
“OHAL rejiminde 300 civarında yasada değişiklik yapıldı. Sadece bu 2 yılla sınırlı olmayan ve geleceğe yönelik düzenlemeler yapıldı. Etkileri bakımından radikal demokratik adımlar atılmadığı takdirde 25 - 30 yıl daha etkileri sürecektir.”
Öte yandan, olağandışı rejimlerin Türkiye’deki tarihine de değinen Öndül, şu bilgileri verdi:
“Türkiye’de, 1923’ten 1987’ye kadar çeşitli dönemlerde 26 yıl sıkıyönetim uygulandı. 1987’den 2002’ye kadar OHAL uygulandı. Son 2 yılı da düşündüğümüzde 95 yıllık ömrünün 43 yılı olağanüstü yönetim usulleriyle geçmiş bir ülke.”
ÖZMEN: TOPLUMU KUTUPLAŞTIRIYOR
K24’e konuşan Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen, OHAL’in seçim sürecini olumsuz etkilediğini belirterek, “Propaganda açısından da olumsuz etkileri var. Bunun zorluklarının altını çizmek gerekiyor” dedi.
Normalleşme sürecinin başlaması için OHAL’in kaldırılması gerektiğini söyleyen Özmen, “Herhangi bir seçim veya tarihin beklenmesinin anlamlı olmadığını düşünüyorum” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Toplumda ciddi bir kutuplaşma var. Toplumsal ve siyasal ayrışmanın sonlanması kanaatindeyiz. Bu konuda en büyük görevin siyasilerde olduğunun altını çizmek istiyorum. Toplumu kutuplaştırmanın temelinde de siyasilerin ayrıştırıcı dili var ve OHAL bunu da besliyor.”
20 TEMMUZ 2016'DAN BERİ OHAL
15 Temmuz darbe girişiminin ardından 21 Temmuz 2016'da Meclis'te 461 milletvekilinin katıldığı oylamada 346 evet, 115 hayır oyu çıkarak OHAL kararı kabul edildi.
19 Ekim 2016'da sona eren 3 aylık OHAL kararı yenilenerek üç ay daha uzatıldı.
19 Ocak 2017'de sona eren OHAL, ikinci kez uzatıldı.
19 Nisan 2017'de süren OHAL de Meclis'te alınan son kararla üçüncü kez uzatıldı.
21 Temmuz 2017'de birinci yılı dolan OHAL dördüncü kez uzatıldı.
16 Ekim 2017'de beşinci kez, 19 Ocak 2018'de altıncı kez uzatıldı.
18 Nisan 2018'de yedinci kez uzatıldı.