K24 ÖZEL - ROJAVA/ŞAM - Görüşmeler neden bitti?

Demokratik Suriye Meclisi (DSM) Eşbaşkanı İlham Ahmed, temmuz ayında Suriye rejimiyle yapılan görüşmelerin durduğunu

Cesim İlhan

Demokratik Suriye Meclisi (DSM) Eşbaşkanı İlham Ahmed, temmuz ayında Suriye rejimiyle yapılan görüşmelerin durduğunu belirterek, bu görüşmelerin durdurulmasının Türkiye tarafından istendiğini öne sürdü.

K24’e konuşan İlham Ahmed, Suriye’de devam eden krizin çözümü için rejimin DSM ile görüşmelere devam etmesi gerektiğini ifade ederek, “Görüşmelerin devam etmesini istiyoruz. Sadece Kürtlerin değil, tüm Suriye halklarının katılacağı siyasi çözüm görüşmelerinden yanayız” dedi.

Ahmed, Suriye rejiminin görüşmelere ciddi yaklaşmadığını da belirtti.

Rejim ile bir defa görüşme yapıldığını, bu görüşmeye Suriye tarafından samimi yaklaşılmadığını ve bunun da rejimin kalıcı bir çözümden yana olmadığını gösterdiğini söyledi.

“REJİM HAZIR DEĞİL”

Rejimin yeni görüşmeler için hazır olmadığını vurgulayan Ahmed, “Yeni müzakereler, muhalefetin kabul edilmesi, Kürtlerin kazanımlarının hazmedilmesi konularında rejim henüz hazır değil” dedi. 

DSM Eşbaşkanı şöyle devam etti:

“Önce Türkiye, Rusya ve İran’ın beraber yaptığı görüşme daha sonra Türkiye ile Rusya’nın İdlib üzerine yaptığı anlaşmanın, rejimle aramızda devam eden görüşmelerin sonlandırılmasına sebep olduğunu düşünüyoruz. Aldığımız bilgilere göre, Türkiye ile Rusya arasında İdlib üzerinde anlaşma yapılmadan önce İdlib’de bulunan silahlı grupların Türkiye tarafından çıkarılması şartı ile Ankara, Suriye rejiminden bizimle yapılan müzakerelerin durdurulmasını istemiş. Biz daha çok bundan dolayı diyalogların kesildiğini düşünüyoruz. Türkiye, silahlı grupların çıkarılması sorumluluğunu üstlendi. Eğer çıkaramazsa bunun sorumluluğu onda.”

ROJAVA’YA ETKİSİ

İdlib’de bulunan silahlı gruplarının çoğunu El Kaide militanlarının oluşturduğunu vurgulayan Ahmed, bunların Kürtlerin bölgelerine gönderilmek istendiğini söyledi.

İdlib sorununun uzamasının Batı Kürdistan (Rojava) için kötü olacağını söyleyen Ahmed, “Bize gelen bilgiye göre, İdlib’den 38 bin silahlı kişi Afrin sınırına gönderilmiş. Sorun daha da uzarsa daha çok militan Rojava’ya geçer” dedi. 

Özerklik dışında başka bir alternatifi kabul etmeyeceklerini de belirten Ahmed, “Bizim bölgede oluşturduğumuz belediyecilik konusunda rejim sadece bizi tanımak istiyor. ‘Bizi de bu sisteme katın fazla bir şey istemeyin’ diyorlar. Yani bizim oluşturduğumuz yapıları kendi sistemlerine katmak istiyorlar. Burada çözüm yok. Bizde demokratik özerklik var zaten. Bunun dışında başka bir şey kabul etmiyoruz. Belediyelerimiz de var. Rejimden daha iyi hizmet ediyorlar” dedi.     

YPG MİNBİÇ’DE VAR MI?

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun "Artık Minbiç'den YPG'lilerin tamamen çıkarılması ve yerel halka bırakılmasının zamanı gelmiştir" açıklamasına ise Ahmed, “Minbiç özgürleştikten sonra YPG çekildi. Şu an Minbiç’de sivil halk kendini savunuyor. Bunu Türkiye de biliyor. Türkiye Afrin’e girdiği gibi bu bahanelerle Minbiç ve diğer bölgelere de girmek istiyor” dedi. 

REJİMLE GÖRÜŞME SÜRECİ

26 Temmuz’da DSM Yönetim Kurulu Eşbaşkanı İlham Ehmed ve Suriye’nin Geleceği Partisi Başkanı İbrahim Kaftan ile birlikte 3 Rojava yöneticisinin de yer aldığı heyet Şam’a gitmişti.

Daha sonra Ağustos ayının başında yeni Suriye anayasası için Rojava’dan hukukçulardan oluşan bir heyet Şam’a gitmişti. 

Bu süre zarfında DSM, TEV-DEM ve PYD yöneticileri çeşitli vesilelerle yaptıkları açıklamalarda, Şam yönetimi ile herhangi bir şart öne sürmeksizin diyaloğa hazır olduklarını duyurmuşlardı.

Öte yandan Suriye rejimi ile Rojava yönetimi arasında Şam ile Kamışlo’da birtakım görüşmeler gerçekleştiği ve Suriye askerlerinin Batı Kürdistan’ın bazı bölgelerine dönüşü konusunda anlaşmaya varıldığı ifade edilmişti. Rojava yönetimi bunu reddederken rejim tarafından hiçbir açıklama yapılmamıştı.