K24 ÖZEL - Prof. Dr. Güler: Adnan Oktar’la başladı…

K24 - ANKARA

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof Dr. İlhami Güler, “Adnan Oktar ve grubuna yönelik 30’a yakın suçlama var. Bundan sonra bu tür yapılara operasyonlar yapılabilir” dedi.

K24’e konuşan Prof. Dr. Güler, 15 Temmuz’un, “40 yıldır kendisine sivil toplum diyen, hatta kendisine cemaat diyen bir yapı tarafından yapıldığına” dikkat çekerek, şunları söyledi.

“Dolayısıyla böyle bir olgunun gerçekleşmiş olması doğal olarak toplumda diğer cemaat veya tarikatların da böyle bir tehlike gelir mi diye haklı, normal ve yerinde bir kaygı yaratmıştır.”

Cemaat ve tarikatların daima devletin hukuki denetiminde olması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. İlhami Güler, şöyle devam etti:

“Özellikle finansal faaliyetlerinin sıkı denetlenmesi lazım. Adnan Oktar ve grubuna yönelik 30’a yakın suçlama var. O zaman sormak lazım devlet niye şimdiye kadar bunları denetlemedi? Bundan sonra bu tür yapılara operasyonlar yapılabilir.”

YÜKSEL: PALAZLANDILAR

Sosyolog - yazar Müfid Yüksel ise, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra dini cemaat ve sivil toplum kuruluşlarına (STK) yönelik toplumsal kaygının arttığını vurguladı.

K24’e konuşan Yüksel, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Toplum nazarında da diğer cemaat ve tarikatların da Fethullahçılar gibi siyasi bir yapılanma içinde olduklarına dair endişeler ve kuşkular ciddi olarak arttı. Biraz da algı operasyonuyla bu diğer cemaat ve dini yapılara yönelik teşmil edilmeye çalışıldı. Aslında ulusalcı bir damar yedeğine MHP’yi de alarak 15 Temmuz sonrasında Fethullahçıları bahane ederek iyice derin devlet içerisinde palazlandı.”

Bütün cemaat ve dini gruplara yönelik bir “itibarsızlaştırma operasyonu”na başlandığını savunan Yüksel, “Öncelikle operasyonlar en uç marjinal iki kesimden başlandı. Biri Furkan Vakfı diğeri ise en marjinal grup olan Adnan Oktar… Bu en marjinal örneklerle başlanıp diğerlerine yapılacak olan ya da planlanan operasyonları meşrulaştırmak içindi” diye konuştu.

OKTAR OPERASYONU

Kamuoyunda “Adnan Hocacılar” olarak bilinen örgüte operasyon, 11 Temmuz’da İstanbul’da başlandı. Üyeler hakkında 235 gözaltı kararı verildi ve bu isimlerden 186'sı gözaltına alındı. Başta örgütün 2 numarası olan Tarkan Yavaş olmak üzere 50 yakın isim ise aranıyor.

Sosyal medyada örgütün propagandasını yapan isimler tespit edilirken, yurtdışına kaçan örgüt üyelerinin Türkiye'ye getirilmesi için çalışmalara başlandı.

TANTAN: BÜYÜK BİR ARŞİV VAR

İçişleri eski Bakanı Saadettin Tantan, Adnan Oktar örgütü hakkında, "Uzun yıllardır büyük bir arşiv var. Şantaj mekanizmasını işletiyorlar ve malvarlıklarını böylece büyütüyorlar. Yabancı istihbarat örgütleriyle çetrefil ilişkiler kurulmuş. Neslimiz büyük tehdit altında" dedi.

1999’da örgüte yönelik ilk operasyonu başlatan Tantan, "Adnan Hoca bir tarikat değil, dinle falan da ilgisi yok. 'Neden 19 yıl beklediler' sorusuna takılmayın. Şu anda bu operasyonu yapan yetkililere destek vermemiz gerekir" ifadelerini kullandı.