K24 ÖZEL - Mesrur Barzani başbakanlığında Erbil - Ankara ilişkileri

Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) tarafından Kürdistan Güvenlik Konseyi Başkanı Mesrur Barzani’nin başbakanlığa aday gösterilmesinin Erbil - Ankara ilişkilerini nasıl etkileyeceği merak ediliyor.

Cesim İlhan

Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) tarafından Kürdistan Güvenlik Konseyi Başkanı Mesrur Barzani’nin başbakanlığa aday gösterilmesinin Erbil - Ankara ilişkilerini nasıl etkileyeceği merak ediliyor.

K24’e konuşan Türkiye’deki Kürt akademisyenler, Mesrur Barzani’nin başbakanlığı ile başlayacak yeni sürecin Kürdistan - Türkiye ilişkilerine olumlu etkilerinin olacağını belirtiyor.

“MESRUR BARZANİ KIRILMALARI DÜZELTEBİLİR”

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdullah Kıran, “Referandum sürecinde Ankara - Erbil ilişkileri biraz darboğaza girmiş olsa da Kürt tarafının her zaman Türkiye ile ilişkilerini iyi bir seviyede tutmak istediğini herkesin gördüğünü biliyoruz. Aynı çabanın Mesrur Barzani döneminde de devam edeceğini tahmin ediyorum” dedi. 

Kıran şunları söyledi:

“ABD’nin Ortadoğu politikaları da önemli. İran’a uyguladığı yaptırımlar meselesi var. İran’ın hem Irak hem Suriye’nin başat bir güce dönüşmesi ve İran’ın Şii hilalinin realize etmiş bir noktaya varmış olması Türkiye ile Kürdistan Bölgesi’nin ilişkileri yeniden daha olumlu bir zemine çekebilir. İki taraf yakınlaşabilir. Ama geçen yıl yaşanan kırılma henüz düzelmiş değil. Bu kırılmayı düzeltmek Mesrur Barzani yönetimi ve Türkiye ile geliştireceği ya da tarafların birbirine karşı jestleri ve geliştireceği dinamiklere bağlı olacak.”

Kıran, Mesrur Barzani’nin Batı ve özellikle ABD ile ilişkilerinin daha iyi olabileceğini söyledi.

COŞKUN: BİRİNCİ ÖNCELİK TÜRKİYE’YLE YENİ DİYALOG

Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun da Kürdistan’daki yeni yönetimin önceliğinin Türkiye’yle eski diyalogları geliştirmek olacağını ifade ederek şunları söyledi:

“Kürdistan Bölgesel Yönetimi, Türkiye’yle sürekli olarak daha iyi ilişkiler kurma çabası içerisindeydi. Özellikle referanduma kadar olan süreçte hem hukuki hem ekonomik hem siyasi olarak Türkiye ve Kürdistan Bölgesi arasında oldukça güçlü ilişkiler kurulmuştu. Referandumdan sonra Türkiye’nin aldığı tavır ve kullandığı siyasal dil rahatsızlıklara sebebiyet vermişti. İlişkileri biraz zayıflatmıştı. Sanıyorum Mesrur Barzani yönetimdeki Kürdistan’ın birincil önceliği Türkiye ile eski diyalogları eski rayına oturtmak olacak. Türkiye’nin de kapıları kapatacağı kanaatinde değilim.”

YENİ SÜREÇTE YENİ İLİŞKİLER

Dr. Yavuz Değirmenci de Mesrur Barzani başbakanlığındaki yeni dönemde Türkiye’yle siyasi ilişkilerin yanı sıra Kerkük petrolü ve enerji alanında diyalogların gelişeceğini söyledi.

Değirmenci, “Çünkü bağımsızlık referandumunda Türkiye’nin aldığı tavır Erbil’e zarar verdiği gibi hem ekonomik hem de siyasi olarak Ankara’ya da büyük kayıplar yaşattı. Referandum öncesi Kerkük petrolü Kürdistan Bölgesi üzerinden direkt Türkiye’ye akıyordu ama referandumdan sonra bir yılı aşkın süre, bu akış durdu ve petrol İran’a gitti. Daha yeni pazarlıklarla yeniden Kerkük petrolü Ceyhan’a akmaya başladı. Ayrıca Türkiye’nin hem Irak’ta hem de Kürdistan Bölgesi’nde olması gerektiği yerlere şu an İran yerleşmiş durumda. Haşdi Şabi bunun en iyi kanıtıdır. İnanıyorum ki yeni süreçte Mesrur Barzani başbakanlığında Erbil - Ankara ilişkileri referandum öncesi duruma döner” dedi. 

ENERJİ ALANINDA YENİ DÖNEM

Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Dr. Erdem Aydın, Mesrur Barzani döneminde Kürdistan’ın Türkiye’yle olan ilişkilerinin aynı seyirde devam edeceğini ifade ederek, “Çünkü Barzaniler geçmişten gelen siyasi gelenekleri itibariyle Türkiye'yi her zaman gözardı edilmeyecek büyük bir güç olarak görmektedir. Biraz da İran ve Şii nüfuzunu kırmak adına Batı ile ilişkileri güçlü, Batılı bir devlet olarak görülen Türkiye'nin desteğini kendi iktidarları ve Kürdistan Bölgesi’nin bekası için elzem görmektedirler” ifadelerini kullandı.

Kerkük, bağımsızlık ve enerji tutumunun Kürdistan ile Türkiye’nin ilişkilerini belirleyeceğini vurgulayan Aydın, şu değerlendirmede bulundu:

“Bana göre Kürdistan Bölgesi ile Türkiye ilişkilerini belirleyecek en önemli başlık bağımsızlık ve Kerkük'ün Kürt yönetimine dahil edilmesidir. Bununla ilgili Barzanilerin elini güçlendirecek yahut zayıflatacak faktör, Amerika'nın tutumu olacaktır. Şahsen ben oğul Barzani yönetiminde de bağımsızlık ve Kerkük başlıklarının güncelliğini koruyacağını ama bu yol haritasının Türkiye'yi de korkutmadan ince diplomasilerle yürütülmeye çalışılacağını öngörmekteyim.

Sözün özü, enerji başlığı Türkiye ile Kürdistan arasında ilişkileri pozitif götürecek bir konu olacakken, bağımsızlık ve Kerkük başlıkları ilişkileri negatif etkileyecek başlıklar olacaktır. Hangisinin ağır basacağını ise Bölgesel Yönetim’in uygulayacağı diplomasi ile Türk hükümetinin tutumu gösterecektir.”