Bernard Henry Levy, “Kürtlere kimin ihanet ettiğini” yazdı

Fransız ünlü filozof ve yazar Bernard Henry Levy, Haşdi Şabi’nin Kerkük’e yönelik saldırısını, “şok edici bir alçaklık olarak” değerlendirerek, ABD’nin saldırıdan haberdar olmasına karşın önleme girişiminde bulunmadığını belirterek, BM’nin kayıtsız tutumunun da vahim sonuçlar doğuracağı uyarısında bulundu.

Haber Merkezi

Fransız ünlü filozof ve yazar Bernard Henry Levy, Haşdi Şabi’nin Kerkük’e yönelik saldırısını, “şok edici bir alçaklık olarak” değerlendirerek, ABD’nin saldırıdan haberdar olmasına karşın önleme girişiminde bulunmadığını belirterek, BM’nin kayıtsız tutumunun da vahim sonuçlar doğuracağı uyarısında bulundu.

Fransız Filozof ve Yazar Bernard Henry Levy, uluslararası toplumun İran ve Irak destekli Haşdi Şabi’nin Kürtlere yönelik saldırılarına sesiz kalmasına tepki gösterdi. Kürtleri, “Karmaşık Ortadoğu'nun tam ortasında, evrensel değerlere açık, azınlıklara sıcak bakan ve laiklik ve demokrasi eğiliminde olan olağanüstü bir İslam anlayışını temsil eden harika insanlar” olarak niteleyen Levy, uluslararası toplumun Kürtleri desteklememesinin büyük bir hata olduğunu söyledi.

Tabletmag internet sitesinde yer alan yazısında, Irak’ın, terör örgütü DAİŞ’in elinde bulunan Musul’a giremediğini yine Kürtlerin savaşarak Musul’un kapılarını açtığını ifade eden Levy, Kürtlerin mücadeleleriyle aynı zamanda dünyayı büyük bir beladan kurtardığını söyledi.

Başkan Barzani’nin Kürtlerin dünya için kendi payına düşenden daha fazlasını yaptığına inandığını dile getiren Levy, Kürtlerin kendi kaderini tayin hakkının zamanının geldiği ve Başkan Barzani’nin de bunun için referanduma gittiğini söyledi. Kürdistan’da yapılan referandumun, Başkan Barzani’nin de ifade ettiği gibi, halka fikrini sormak amacıyla yapıldığını ve Başkan Barzani’nin de tek taraflı bir bağımsızlık ilanı yapılmayacağını söylediğini hatırlatan Levy, Kürdistan’ın “dostlarının” bunun iyi bir fikir olmadığı yönündeki beyanlarını şaşkınlıkla karşıladığını söyledi.

“SANKİ MADRİD BAĞDAT-MIŞ GİBİ”
Kürtlerin bağımsızlık isteği ile İspanya’da Katalonya’nın bağımsızlık isteğinin farklı değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Levy, Kürdistan’daki referandum ve bağımsızlık isteğinin “Sanki Madrid Bağdat-mış gibi” değerlendirilmemesi gerektiğini dile getirdi.

İsrail dışındaki ülkelerin bağımsızlık karşıtlığını Irak’ın “birlik, egemenlik ve bütünlüğü” üzerinden yaptığını hatırlatan Levy, bu tutumu da eleştirerek, “Sanki Irak istikrarsız bir ülke değil. Irak zaten Şiiler ve Sunniler’den başlayarak, rakip topluluklar ve dinsel inançlar da dahil kesintisiz bir savaşın tiyatrosu gibi” dedi.
Kürtlerin bağımsızlık referandumunda yüksek oranda “evet” oyu aldıkları Kerkük’ün ilçelerini kontrol etmesinin ardından yaşananlara dikkat çeken Levy, “Erdoğan mutsuz, Esad endişeli, İran dişlerini gösteriyor. Üstelik hepsinin de Kürt vatandaşları var” ifadelerini kullandı.

“ARTIK DAĞLARDAN BAŞKA DOSTUMUZ YOK”
Kerkük saldırısında Irak ve İran destekli Haşdi Şabi’nin ABD yapımı tankları kullanmasına dikkat çeken Levy, ABD uydularının en ufak hareketi yakaladığını, ABD’li askeri danışmanların Irak ordusunu izlediğini hatırlatarak, ABD’nin buna yeşil ışık yakmış olabileceğini söyledi.

Haşdi Şabi’nin Peşmergeye saldırmaya devam ettiğini ve Peşmergenin savunma konumunda olduğunu söyleyen Levy, bütün bu askeri gelişmeler dışında, yapılanların toplum hafızasında bir “şok edici bir alçaklık” olarak kalacağını dile getirdi.

Levy, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Peşmerge Güçleri Mahmur- Güver Cephesi Sorumlusu Sirwan Barzani’nin Elysée Sarayı'daki görüşmesinde orada bulunduğunu belirten Levy, Sirwan Barzani’nin kendisine “Artık dağlardan başka dostumuz olmayacak” dediğini söyledi.

Kürtlerin, İran’ın Şii hilali önündeki en büyük engellerden olduğunu dile getiren Levy, Kerkük’e saldırı gecesine değinerek, Kürdistan’ın, Fransa’daki mercilere, saldırıyı gerçekleştirenlerin İran Devrim Muhafızlarına bağlı olduğunu ilettiğini söyledi. “Batı, İran’a, gözlerini kapatarak paha biçilemez bir hediye verdi” ifadelerini kullanan Levy, “Demokrasiler için bu bölüm son zamanlarda emsal verilemeyecek ahlaki bir başarısızlıkla birlikte ciddi bir siyasi hatayı temsil ediyor” dedi.

Fransa’nın Bağdat ve Erbil arasında arabulucu olma girişimlerinin de ayrıca değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Levy, Başkan Barzani’nin bu öneriyi kabul ettiğini ancak Irak Başbakanı Haydar Abadi’nin reddettiğini hatırlattı.

Referandum günü Kürdistan’da bulunduğunu ve süreci izlediğini belirten Levy, herkesin konuşmalarının satır aralarında aynı sorunun olduğunu bunun da “ABD bizi satacak mı? Bizi Irak ve İran’a değişecek mi?”, “Trump İran’ı düşmanı olarak görebilir ancak bağımsız ve istikrarlı bir Kürdistan gayesini engelleyebileceğini de görüyor mu?” gibi sorular duyduğunu belirtti.

Yazısında referandum en çok gündemde olduğu dönemlerde Rusya’nın tavrının belirsiz olduğunu ifade eden Levy, Rus petrol devi Rosneft’in Kürdistanla anlaşmalar yaptığına dikkat çekti. Levy Rusya’nın tutumuna ilişkin, “Zaman gösterecek, ancak Putin'in nihai olarak Macron'un arabuluculuğunu sabote etmesi, Kremlin için Batı'dan rol kapma yarışında beklenmedik bir fırsat olarak görünecektir” dedi.

“BM’NİN TAVRI VAHİM SONUÇLAR DOĞURABİLİR”
Birleşmiş Milletler’in Kerkük’te yaşananlara dair tavrının vahim sonuçlar doğurabileceğine dikkat çeken Levy, İran Devrim Muhafızlarının Kerkük saldırısındaki rolüne hiç değinilmeyen bir açıklama yapıldığını hatırlatarak, “Irak’ın birliği “kutsallığına” geri döndüler. Bu çekinceli tavır, İspanyol İç Savaşı, Ermeni Soykırımı, Çekoslavakya’da yaşananlara ve Holokost'la sonuçlanan ve Saraybosna, Tutsiler, Darfurilerin terk edilmesi gibi sonuçlara neden olabilecek bir adım” dedi.

Tarihin Kürtler için yeni bir “stratejik paradigma” yarattığını ifade eden Levy, bunu Kerkük modeli olduğunu belirterek uluslararası toplumun, “Her şey senin üzerine geldiğinde kendinden başka kimseyi suçlamamalısın, bizi dinlemediğiniz için sizin için herhangi bir şey yapamayacağız” söylemini kullandığını kaydetti. Bu söylemin aslında İran ve bölgedeki diğer güçlere bir mesaj niteliği taşıdığına dikkat çeken Levy, "’Yapmanız gerekeni yapın, ancak çabucak yapın; elbette pişmanlık duyacağız; ancak bunu zaten kabul ettik’” anlayışının hakim olduğunu söyledi.

Levy yazısının sonunda, gelinen sürecin sadece Kürtler için değil, kazanılmaya çok yakın bir kurtuluşa umut veren, özgürlük için acı çeken diğer halklar için de zor olacağını dile getirdi.