KERKÜK PETROLÜ - Türkiye'nin İran'la rekabeti

Bağdat ile Tahran arasında Kerkük petrolleri konusunda varılan anlaşma

K24 - ANKARA

Bağdat ile Tahran arasında Kerkük petrolleri konusunda varılan anlaşma, Ankarayı endişelendirdi. Türkiyeli enerji uzmanlarının bir kısmı Ankara’nın, Kürdistan’dan Türkiye’ye uzanan petrol boru hattına yeniden işlerlik kazandırmak için Erbil ile ilişkilerini güçlendirme yoluna gideceğini belirtirken, kimileri ise Ankara’nın bu konuda Bağdat’ı tercih edeceği görüşünde. Uzmanların çoğuna göre, Türkiye için kârlı olan Kürdistan ile ilişkileri geliştirmek.

Geçtiğimiz yılın 16 Ekimi’nden bu yana, Kerkük’te denetimi elinde bulunduran Bağdat yönetiminin buradaki petrol konusunda Tahran ile anlaşmaya varması Türkiye’de yakından takip ediliyor.

K24’e konuşan Ekonomist Turgay Türker, Kerkük’ün Bağdat’ın denetimine geçinceye  kadar Türkiye’ye günlük 600 bin varil petrol sevkiyatı yapıldığını belirtti.

Bu sevkiyattan hem Türkiye hem de Kürdistan’ın kazançlı öıktığını belirten Turgay Türker, söyle konuştu:

“Hem Erbil hem Ankara için önemli bir kaynaktı. Ancak 16 Ekim’den sonra durum değişti. Buradan sevkiyat durdu. Halen Erbil yönetiminin denetimindeki bölgelerden günlük 200 bin varil dolayında sevkiyat yapılıyor.

Şimdi Irakı’n bu bölgenin petrolleri konusunda Türkiye’nin rakibi İran ile anlaşması, Ankara açısından olumsuz bir durum şüphesiz. Bu durum, Ankara açısından Bağdat’a yönelik kuşkuları arttırırken, Erbil ile ilişkileri geliştirmesinin öneminin farkına varılmasına yol açacaktır.”

TÜRKİYE SEVKİYATI İSTEYECEKTİR

K24’e konuşan Ekonomist Ömer Gök ise Türkiye’nin Bağdat’la görüşeceğini belirterek, şunları kaydetti:

“Biliyorsunuz bağımsızlık referandumunun ardından Ankara, Erbil’e tepki olarak Bağdat ile ilişkileri geliştirme yoluna gitmişti. Bu konuda Bağdat’a karşı güvensizlikler olmasına karşın ve bu anlaşmanın bu güvensizliği arttırmasına karşın Türkiye’nin bu konuda Bağdat ile görüşmeler yapacağını düşünüyorum. Çünkü halihazırda Kerkük, Bağdat yönetiminin denetiminde.

Türkiye şüphesiz bu sevkiyatı isteyecektir, bu petrolü bölgesel rakibi İran’a kaptırmayı istemeyecektir. Ancak bunu Bağdat üzerinden sağlamaya çalışacaktır diye düşünüyorum.”

Kerkük’ün Bağdat yönetiminin eline geçmesinden sonra bu bölgelerden Türkiye’ye petrol akışı durduruldu. 16 Ekim’den bu yana aynı petrol hattı üzerinden Kürdistan yönetiminin denetimindeki bölgelerden günlük yaklaşık 200 bin varil petrol sevkiyatı yapılıyor.

TÜRKİYE KAYGILI

 İran’la Irak arasında petrol satış anlaşması değil, bir takas olduğunu belirten Ömer Gök, şunları kaydetti:

“2017’nin son aylarında bu anlaşma zaten İran ile yapılmıştı. Lakin Kuzey Irak’taki seçimler ve referadum kararından sonra bu askıya alındı. Ortalama ilk anlaşmada 30 ile 60 bin varil arasında bir petrolün ihracı karar bağlanmıştı. Lakin yarından itibaren gönderilmeye başlanacak miktarın 30 bin -60 bin olduğu bahsediliyor ama bunların kamyonlar ile gönderileceği söyleniyor. Bu 30 ile 60 bin varil miktarına gerçekten ulabilecek mi bu meçhul.

Anlaşmanın temelinde kurulan özellik de şu Irak’ın petrolü İran’a vereceği ve İran’ın bunu rafine edip geri Irak’a göndereceğiydi. Yani bir petrol satış anlaşması değil. Bu takas anlaşması olarak nitelendiriliyor. Lakin bu takas anlaşmasında iki tarafın karının ne olduğu konusunda da sorular var. Zira evet Irak petrolü gönderecek, işletecek, gelecek ama İran bu işleme konusunda ne kazanacak burada akla sorular geliyor.

Eski anlaşmaya göre Kerkük merkezi hükümeti alırken petrolün gelirinin %17’sini alıyordu, %83’ünü Irak merkezi hükümeti alıyordu. Şimdi bu paranın artık akmayacağı ve Kerkük iran arasında döşenecek olan boru döşeme hattının finansmanında ve yeni bir rafineri kurulması hususundaki bu rafinerin finansmanında kullanılacağı söyleniyor.”

Türkiye’nin bu konuda kaygıları olduğunu belirten Turgay Türker, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kerkük petrolü stratejik olarak hem Kerkük için hem Türkiye için hem de Akdeniz’de çıkması anlamında çok önemli bir durumu vardır. Kerkük  petrolü malum Kuzey Irak Bölgesi’nin referandum kararıyla beraber askıya alındı. 

Türkiye devleti tarafından hem Irak'a hem Irak’ın Merkezi Hükümeti’ne hem de dünyadaki aktörlere bu duyurulmuştu. Irak tarafı, bu  çalışmayı, bu sevkiyatı İran üzerinden yapmaktan başka bir kapısı kalmamıştı. Kerkük petrolünün en doğru çıkış noktası 3. hat üzerinde Akdeniz'de. Dolayısıyla Türkiye’de böyle bir kaygı var mıdır? Vardır.”