Türkiye basınında günün manşetleri

Türkiye basınında bugün gazetelerin manşetlerinde Erdoğan'ın açıklamaları ve özel haberler yer aldı. Gazetelerin ilk sayfalarında ise ABD ile yaşanan vize krizi, Suriye'deki gelişmeler, Deniz Baykal'ın sağlık durumuna ilişkin haberler ve özel haberler yer aldı.

Haber Merkezi

Türkiye basınında bugün gazetelerin manşetlerinde Erdoğan'ın açıklamaları ve özel haberler yer aldı. Gazetelerin ilk sayfalarında ise ABD ile yaşanan vize krizi, Suriye'deki gelişmeler, Deniz Baykal'ın sağlık durumuna ilişkin haberler ve özel haberler yer aldı.

 

Günün manşetleri şöyle:

 

SABAH: ‘ABD İÇİN MEDENİ DİYEMEM’

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’ye sert çıktı: Beni davet edeceksin, orada bizi dövdürmeyle, tehditle karşı karşıya bırakacaksın, benim korumalarım tedbir alınca da gıyaplarında gözaltı kararı vereceksin. Böyle demokrasi, adalet, merhamet olmaz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün İstanbul'da İbn Haldun Üniversitesi'nde düzenlenen Uluslararası Medeniyet Şûrası'nın açılışında konuştu.

“Medeniyetin şekillenmesinde bilim ve teknik önemli olmakla birlikte, inancı ve sosyal dayanışmayı ihmal ettiğinde ortaya çıkan şeyin adı, bize göre medeniyet değildir. Bir şehrin Batı ölçüsüne göre medeni sayılması için, yollarda aydınlatma olması, sokaklarda çamur bulunmamasına bakılır. Halbuki İslam'ın ölçüsüne göre bir şehrin medeniliğinin işareti, kapı kilitlemeden dışarı çıkılabilmesi, ihtiyaç sahibi herkese el uzatılması, sokak hayvanlarına şefkatle davranılması demektir. 40 kat, 100 kat binaları yapmak sizi medeni yapmıyor ama biz de bu tuzağın içine düştük.”

“Medeniyetler ittifakını hala savunuyorum. Biz kesrette vahdeti bulmuş bir milletiz. Madem ki biz kesretten vahdete gidebilmişiz, öyleyse burada da düşüncelerle teke, bire gidebiliriz. Şu anda dünyada 114 devlet, bizim bu attığımız adıma destek veriyor.”

HABERTÜRK: 4 NAKİL BİR BEBEK

İkişer böbrek nakilli Özlem ve Erdal Arslan çifti, sağlık sorunlarının arasına kocaman bir aşk sığdırmakla kalmayıp nurtopu gibi bir bebek sahibi olarak doktorlarını bile şaşırttı.

Haberimizde yolları hastalık nedeniyle kesişip ortak yaşam sürdüren iki genç insanın gerçek yaşam hikâyesini okuyacaksınız. 24 yaşındaki Özlem Arslan, 7 yaşında öğrenmiş kronik böbrek hastası olduğunu. Beden eğitimi derslerinde zorlanıp nefes darlığı yaşayınca hastaneye kaldırılmış ve uzun süren tedavisinin ardından 6 ay periton diyalize girmiş. 2004 yılında babasından canlı nakil yoluyla aldığı böbrekle ilk böbrek nakli gerçekleşmiş. Bir süre rahat etse de 2010’da sorunları tekrar başlamış ve “böbrek reddi” nedeniyle ikinci nakil gerekmiş. 2011 yılında bu kez ağabeyinden böbrek almak için yatmış ameliyat masasına. Tanıştıklarında Erdal Bey’in 2009’da özel bir hastanede böbrek nakli geçirdiğini öğrenmiş Özlem Hanım. Erdal Arslan da kendisi gibi kronik böbrek hastasıymış ve teşhis 15 yaşlarında gözlerinde meydana gelen şişlik nedeniyle hastaneye başvurduğunda konulmuş. 2006 yılında diyalize başlamış ve 2009’da annesinden çapraz nakil olmuş. 2014 yılında sıkıntıları tekrar başlayınca 1 yıl kadar önce ikinci kez yatmış nakil masasına. Bu defa babasından böbrek almış. Böylece ikişer böbrek nakilli bir çift oluvermişler bir anda.

MİLLİYET: UÇANA KAÇANA AMELİYAT

Kamu hastanelerinde mide küçültme ameliyatları için vücut kitle endeksinin 40 ve üzeri olması gerekiyor. Özel hastanelerde ise vücut kitle endeksi 30’un üstünde olan kişilere ameliyat olabilecekleri söyleniyor ve telefonla pazarlık yapılıyor

Kilosu 78 olmasına rağmen mide küçültme ameliyatı olan ve sonra enfeksiyon kaparak 36 yaşında hayata veda eden Özge Şeker, estetik amaçlı operasyonları tartışmaya açtı.

Türkiye’deki kadınların yüzde 20,9’u erkeklerin ise yüzde 13,7’si obez. Dünya sağlık Örgütü (WHO) obeziteyi en riskli 10 hastalıktan biri olarak kabul ediyor. Sağlık Bakanlığı’na bağlı kamu hastanelerinde yapılacak mide küçültme ameliyatları için vücut kitle endeksinin 40 ve üzeri olması gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ise, yan hastalığı bulunan kişilerin vücut kitle endeksi en az 35, yan hastalığı bulunmaya kişilerde ise bu değer 40 ile sınırlandırılıyor. Obezite gitgide yayılırken arama motorlarına ‘mide küçültme ameliyatı’ yazdığımızda birçok Reklam karşımıza çıkıyor. 

STAR: KINAMAYI BIRAK GEREĞİNİ YAP

Washington’ın harf oyunuyla kamufle ettiği PYD/SDG’nin terör örgütü PKK olduğu Rakka’da ortaya çıktı. Artık ABD ‘teröre destek veren ülke’ olmadığını ispatlamak zorunda.

Turiye’nin Rakka kentinin yapılan anlaşma ile DEAŞ’tan alınmasının ardından operasyona katılan terör örgütü PKK/PYD unsurlarının ‘sözde zaferi kutlamak’ adına Naim Meydanı’nda açtığı PKK elebaşı Öcalan’ın posteri, bir kez daha ABD’nin teröre verdiği desteği açığa çıkardı. Poster skandalı sonrası Washington kanadından Pentagon sözcüsü Dana White ve DEAŞ koalisyonun sözcüsü Ryan Dillon aracılığıyla yapılan açıklamalarda yine PYD’nin isim değiştirmiş hali olan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile teröristler arasında farklılık olduğu vurgulanırken, dün – temsil düzeyi daha düşük olan – ABD’nin Ankara Büyükelçiliği tatmin etmeyen bir cevaba imza attı.

CUMHURİYET: MEB YOKSULU GÖZDEN ÇIKARDI

MEB’in yatırımlara ayırdığı pay, 15 yılda yüzde 50’ye yakın oranda düştü. Özel okul enflasyonuna yol açan bu politika, yoksul çocukları tarikat yurtlarına itti. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2018’de öngörülen bütçesini, bakanlığın AKP iktidara geldiğinden bu yana her yılki bütçesiyle kıyaslayarak raporlaştırdı. Rapora göre 2002’de devlet bütçesinden MEB’e yatırım yapması için verilen ödenek payı yüzde 22.34 iken, 2018’de bu oran yüzde 11.24’e düşürülüyor.

CHP Grupbaşkanvekili Engin Altay, MEB raprunu ilk kez Cumhuriyet'e verdi. CHP Grup Başkan vekili Engin Altay, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2018’de öngörülen bütçesini, bakanlığın AKP iktidara geldiğinden bu yana her yılki bütçesiyle kıyaslayarak raporlaştırdı. Kamuoyuna açıklanmadan önce gazetemizle paylaşılan raporda; birbirinden çarpıcı rakamlar ve tespitler var. İşte onlardan bazıları: 4 MEB’in 2018 yılında bütçesi 92 milyar 528 milyon TL olarak öngörüldü. Bu rakama göre; eğitim bütçesi geçen yıla kıyasla Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içerisinde yüzde 9.95, devlet bütçesi içerisinde de yüzde 7.27 azaldı.