K24 ÖZEL - Vekil tercihleri bize ne diyor?

http://www.kurdistan24.net/tr/

Cesim İlhan

24 Haziran seçimleri için aday listesinin YSK’ya teslim edilmesinin ardından partilerin aday gösterdiği isimler üzerinden analizler yapılmaya devam ediliyor.

AK Parti’nin aday listeleri incelendiğinde yeni bir “çözüm süreci”ne dair Ankara’nın niyetinin önümüzdeki süreçte ne olabileceği tartışılıyor.

K24’e konuşan gazeteci yazar Oral Çalışlar, “çözüm süreci” ekibinden, dönemin Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Âlâ’nın 24 Haziran seçimindeki listede yer almalarını “bir işaret” olarak değerlendirdi. Çalışlar şu değerlendirmede bulundu:

“Efkan Ala ile Yalçın Akdoğan’ın listede yer almaları çözüm süreci için bir işarettir. Çünkü daha önceki süreçte ikisi de rol oynadı. Zaten kaçınılmaz olarak Türkiye bu meseleyi müzakere etmek ve barışçıl yollarla bu sorunu çözmek zorundadır. Konu bir an önce gündeme gelmesinde yarar var.

Mesele bölgesel olduğu için Türkiye’nin de bölgede etkili olabilmesi için meselenin çözümü için artık arayışlar içerisine girmesi gerekiyor. Bunu yalnız terör sorunu olarak görmek ve bu şekilde yaklaşma tecrübesini 40 senedir yaşıyoruz. Oysa sadece 1 ya da 2 sefer barış ortamında yaşayabildik.

Barış içerisinde yürümenin iki taraf da hem ekonomik hem sosyal hem kültür hem de siyasi olarak çok iyi gittiğini biliyor. Bu yüzden 40 yıllık kötü tecrübeyi değil, 2 yıllık iyi tecrübeyi başka koşullarda ve yeni yollar bularak tekrar etmekte herkesin yararı olacaktır diye düşünüyorum.”

BAYRAMOĞLU: GERÇEKÇİ DEĞİL

K24’e konuşan gazeteci yazar Ali Bayramoğlu ise, Oral Çalışlar’ın aksine yeni bir “çözüm süreci”nden pek umutlu değil. Bayramoğlu yeni listede bulunanların çözümle ilgisi olmadığını belirterek, şunları söyledi:

“Şimdi aday listelerine bakarak yeni bir çözüm süreci başlar mı şeklide yorumlamak çok gerçekçi değil. Daha önce çözüm sürecinde yer alan isimlerin tekrar yer alması sadece yeni bir demokratikleşme ve çözüm süreci için değil, belki başka nedenlerden dolayı yer almışlar. Bu isimler üzerinden bir sonuca varmamak lazım.

Dışarıdan bakıldığında Yalçın Akdoğan ve Efkan Ala’nın Erdoğan’a çok sadık olduğunu sanmıyorum. AK Parti açısından bakıldığında bunlar muhtemelen bakan olmayacaklar. Dolayısıyla bakan olmayan kişilerin bu gibi hassas süreçlerde yer alması sözkonusu olmayabilir.”

Bayramoğlu, şöyle devam etti:

“Aslında yeni bir demokratikleşme ve yeni bir çözüm sürecinin başlaması, bölgesel konjonktürün değişmesiyle alakalıdır. Bu da çok yakında mümkün değil. Ama Türkiye’nin askeri politikalarının sonlarına gelindi. Tük devleti bazı hedefleri önüne koymuştu, o hedeflere ulaştı. Bundan sonraki hedefleri; Kandil gibi, Şengal gibi, Menbiç gibi o da kendi başına çok mümkün görünmüyor.

İran merkezli yeni bir kutuplaşma başladığına göre, IŞİD sonrası Kürtler ve ABD ilişkisini dikkate alacak olursak Türkiye kendi çıkarları için çatışmak zorunda kalabilir. İşte bu çatışma Türkiye’de yeni bir çözüm sürecini gündeme getirebilir.”

“UFUKTA BİR ÇÖZÜM YOK”

K24’e konuşan gazeteci yazar Cafer Solgun da, “Ufukta yeni bir çözüm sürecinin başlamasına ilişkin bir işaret görmediğini” dile getirerek, şöyle dedi:

“Keşke bunun tersini söyleyebilseydim. Vekillerin aday listesinin açıklanması da yine maalesef diyebileceğimiz bir tablo ile karşı karşıya getirdi. Çözüm sürecinde rol aldığını bildiğimiz birçok isim 24 Haziran seçiminden sonra parlamentoda yer almayacak. Bu da çözüm sürecinin olması için bir işaret değil.

Ortada somut bir adım olmamasına rağmen yeniden sahici ve sorunun kalıcı çözümüne hizmet edecek bir çözüm diliyorum. Her iki taraf açısından da çatışmalarla operasyonlarla bugün var olan kanlı darboğazdan çıkabilmek mümkün değil. PKK’nin şiddetle almak istediği sonucu alması mümkün değil. Buna karşılık devletin de daha fazla silah daha fazla operasyon daha fazla baskı ile bu soruna kalıcı bir çözüm getirmesi mümkün değil.

Yeniden müzakere masasına dönülecek, çözüm süreci ortaya çıkacak ama bu masa kurulana kadar daha kaç can vermemiz gerekecek. Buna da canımız yanıyor.”

Solgun HDP’nin aday listesine yönelik de şunları söyledi:

“Şimdi HDP’nin oy aldığı kesim ağırlıklı olarak herkesin bildiği gibi Kürtler… HDP’nin aday listesinde maalesef Kürt seçmenin beklentilerine, duyarlılıklarına, çeşitliliğine hitap eden bir zenginlik göremedim. Buna karşılık sol popülist söylemleriyle öne çıkmış olan isimlere listesinde yer verdiğini gördüm.

Ben şahsen bunu anlamaktan zorluk çekiyorum. Kürt seçmenin duyarlıklarını karşılayan genel olarak da Türkiye toplumunun demokratikleşme, barış, özgürlük taleplerini karşılan isimlerle seçmenin karşısına çıkmasını bekliyorduk.”