Kürtlerin bağımsızlık talebine “Kalkan” girişimi

Referandum sürecinde yaptığı bağımsızlık karşıtı açıklamalarla Kürtlerin tepkisini çeken PKK’nin Kürdistan karşıtı şahin isimlerinden Duran Kalkan, bu kez dünyanın dört bir yanında coşkuyla kutlanan referandumu karalamaya çalıştı. Referandumun bir statü belirleme değil bir pazarlığa dönüştüğünü öne süren Kalkan, “Referandum yeniden iktidarı elde etme durumuna dönüştü.” dedi.

Haber Merkezi - Referandum sürecinde yaptığı bağımsızlık karşıtı açıklamalarla Kürtlerin tepkisini çeken PKK’nin Kürdistan karşıtı şahin isimlerinden Duran Kalkan, bu kez dünyanın dört bir yanında coşkuyla kutlanan referandumu karalamaya çalıştı. Referandumun bir statü belirleme değil bir pazarlığa dönüştüğünü öne süren Kalkan, “Referandum yeniden iktidarı elde etme durumuna dönüştü.” dedi.

Kürdistan tarihinde bir dönüm noktası olan 7 Haziran’daki bağımsızlık referandumu kararının ardından yaptığı açıklamalarda, “Kürtlerin devlete ihtiyacı yok”, “Bağımsızlık referandumu bir propagandadan ibaret” şeklindeki açıklamaları ile büyük tepki toplayan PKK Yürütme Üyesi Duran Kalkan, 25 Eylül’de gerçekleşen ve dünyanın her yerinde Kürtlerin coşkuyla kutladığı referandum aleyhine beyanatlarda bulundu.

“PAZARLIĞA DÖNÜŞTÜ” İDDİASI

PKK’ye yakın yayın organlarından Medya Haber TV’ye konuşan Kalkan, referandum ile Kürtlerin taleplerinin belirlenmesi amacının değil pazarlık amacı güdüldüğünü öne sürdü.

Kalkan, dünyanın dört bir yanındaki Kürtlerin coşkuyla kutladığı referandum için şunları söyledi: “Referandumla, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin ortaya çıkardığı gelişmeyi, referandumun etkisi altına alarak, referandumdan çıkacak sistemin bir parçası olacak yeni bir sömürgeci sistemin etkisi altına alarak tekrar sorunlu sisteme monte etmek istiyorlar. Böylece Kürt sorunun özgürlükçü ve demokratik çözümünü engellemek istiyorlar.

Söylenildiği gibi referandum bir statü belirlemesine değil, bir pazarlığa dönüştü. Aslında KDP’nin ekonomik-siyasi kazanç elde etmesine, yeniden seçim yapıp kazanmasına dönüştü. Yeniden iktidarı elde etme durumuna dönüştü.

Demokratik bir duruş yok. Meclis işlemiyor, karar almıyor. Ulusal Kongre yok. Kürdistan’ın diğer parçaları işin içinde değil.”

KÜRDİSTAN KARŞITLARINDAN ÖNCE İLK TEPKİYİ VERENLERDEN BİRİ OLDU

Kalkan, referandum kararının alındığı 7 Haziran’dan sonra henüz dünyada Kürdistan karşıtı ülkelerin hiçbirinden önemli bir tepki açıklaması gelmezken yine PKK’ye yakın yayın organlarından News Channel TV’ye konuşmuş “Kürtlerin devlete ihtiyacı yok” demişti.

Kalkan, bağımsızlık arzusundaki Kürdistanlıların büyük tepkisini çeken 18 Haziran tarihli açıklamasında şunları dile getirmişti: “Ben şunu söylemek isterim toplum açısından, devlet olmak her şey olmak değildir. Ulusal sorun devlet sorunu değildir. Ulusal sorun, adı üzerinde, bir toplumun var olma ve kendi kendini yönetme sorunudur. Yönetim eşittir devlet değildir. Bu egemen sömürü güçlerinin halkları kandırmak için uydurdukları bir şeydir. Yönetim toplumun kendi kendini yönetmesidir. Kürtler eskiden aşiret ve kabile olarak kendilerini yönetiyorlardı. Devlet değildi mesela. Ama toplum olarak kendi yönetimleri vardı. Bugün de var, yönetim odur. Devlet bir baskı ve sömürü aracıdır. Kimse öyle başka türlü tanımlayamaz. Herkes de öyle tanımlıyor zaten. Bütün kitaplar da öyle yazıyor. O nedenle önemli olan devlet olmak değil, önemli olan toplumun kendi kendini örgütlemesi ve yönetmesidir.”

REFERANDUMU KARALAMA GAYRETLERİ

Kalkan, News Channel TV’deki bir diğer konuşmasında Kürdistan’ın bağımsızlığa ve referanduma hazır olmadığını iddia ederek bundan vazgeçilmesini istemişti. Kürdistan’daki iki parti hariç tüm partilerin ortak kararıyla alınan referandum kararına gölge düşürmeye çalışan Kalkan şunları söylemişti: “Mevcut haliyle öyle bir duruma hazır falan değil. Şöyle bir propaganda yapılıyor, yani bu referandum konusu bazı güçlere karşı bir propaganda olarak sürdürülüyor. Sanki bazı güçler Türkiye’yi ve İran’ı tehdit etmek istediler de mi KDP yönetimine bunu söyletiyorlar? Birileri var, yaptırıyorlar. KDP yönetimi de bize karşı güya bunu yapıyor.”