Müslim: Kırmızı çizgimizdir

Salih Müslim, merkeziyetçi sistemi Suriye için kabul etmeyeceklerini belirterek, bunun kendileri için “kırmızı çizgi” olduğunu söyledi.

HABER MERKEZİ

Rojavalı (Batı Kürdistan) siyasetçi Salih Müslim, merkeziyetçi sistemi Suriye için kabul etmeyeceklerini belirterek, bunun kendileri için “kırmızı çizgi” olduğunu söyledi.

Fransız haber ajansı AFP’ye konuşan TEV-DEM Diplomasi Komitesi üyesi Salih Müslim, Suriye’nin eski sistemle yönetilmesinin imkansız olduğunu, demokratik bir Suriye için bütün farklılıkların yer alacağı ademi merkeziyetçi sistemin olması gerektiğini vurguladı.

Müslim, “Biz Batı Kürdistan’da elde ettiğimiz kazanımları ve oluşturduğumuz sistemi korumaya çalışıyoruz. Burada demokrasi sistemi kurulmuş. Bunun için iyi adımları atmamız lazım. Rejimin Suriye’yi merkeziyetçi sistem ile yönetmek istemesi Suriye için bir fayda sağlamaz” dedi.

Müslim, “Kürt halkının hakları tartışma konusu bile olmamalıdır” diyerek, her halk ve her insan gibi Kürtler’in de var olan haklarının sağlanması gerektiğini söyledi.

Suriye rejiminin eskisi gibi merkeziyetçi sistemde ısrar etmesinin kendileri için “kırmızı çizgi” olduğunu ifade eden Müslim, “Herşey hakkında konuşmaya hazırız ama merkeziyetçi sistemi de kesinlikle kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.

Demokratik Suriye Meclisi (DSM) Yürütme Kurulu Eşbaşkanı İlham Ahmed, Suriye için merkeziyetçi olmayan sistemi en uygun çözüm olarak gördüklerini söylemişti.

ŞAM İLE İLK GÖRÜŞME

26 Temmuz’da DSM Yönetim Kurulu Eşbaşkanı İlham Ehmed ve Suriye’nin Geleceği Partisi Başkanı İbrahim Kaftan ile birlikte 3 Batı Kürdistan (Rojava) yöneticisinin de yer aldığı heyet Şam’a gitmişti.

Geçtiğimiz 1 aylık süre içerisinde DSM, TEV-DEM ve PYD yöneticileri çeşitli vesilelerle yaptıkları açıklamalarda, Şam yönetimi ile herhangi bir şart öne sürmeksizin diyaloga hazır olduklarını duyurmuşlardı.

Öte yandan Suriye rejimi ile Rojava yönetimi arasında Şam ile Kamışlo’da birtakım görüşmeler gerçekleştiği ve Suriye askerlerinin Batı Kürdistan’ın bazı bölgelerine dönüşü konusunda anlaşmaya varıldığı ifade edilmişti.