Diyarbakır’da 100 yılın ardından yeniden Ermeni usulü lavaş ekmeği

Güler Sarılı - Kurdistan24 / Diyarbakır

Ermeni asıllı Erhan Yaman, daha önce çalıştığı inşaat sektörünü bırakarak atalarının yemek kültürlerinden olan Ermeni usulü lavaş ekmeğini yeniden üretip yaygınlaştırmak için çabalıyor.

Ömrünün geri kalanını bu mesleği yeniden canlandırmaya adayacağını söyleyen Yaman, yeni açtığı lavaş fırınından hem şehir içinden hem de şehir dışından yoğun siparişler aldığını belirtiyor.

Ermeni halkının Diyarbakır’daki pek çok kültürel miraslarından biri olan lavaş ekmeği 100 yıl sonra yine bu kültürün bir parçası ve müdavimi tarafından şehre kazandırılıyor. Erhan Yaman Ermenistan’dan getirttiği ustalarıyla yine burada ürettiği özel teknik aletleri ve yaklaşık 2 haftalık eğitim sürecinden geçirdiği çalışanlarıyla birlikte meşhur Ermeni usulü lavaş ekmeği üretimine başlamış. Yaman usta Ermenilerin gidişiyle bölgeyi terk eden bu ekmeğin özelliklerini ise şöyle sıralıyor:

“Lavaş ekmek yapıldıktan sonra henüz sıcakken ıslatılırsa yumuşak kalır, aksi halde sert bir şekilde muhafaza edilir ve kullanılacağı zaman da üzeri hafif ıslatılarak yumuşamaya bırakılır.”

Bu tarz lavaş ekmeğinin bir diğer özelliği ise hamurunun yapılışında eski usul yöntemler yani ekşi maya kullanılıyor olması. İşyerinde çalışan 4 kadının 2’si usta Yamanın kız kardeşleri. Onlar da erkek kardeşlerinin bu kültürü yaşatma çabalarına yürekten destek veriyorlar. Erhan Yaman, üretim aşamalarının yanı sıra ekmeklerin sağlık açısından da çok daha faydalı olduğu dile getiriyor ve şunları söylüyor:

“Bu ekmek sağlık açısından da çok daha faydalı, midede ekşime yapmıyor üstelik fazla yense bile herhangi bir rahatsızlık vermiyor. Ayrıca şeker hastalarının kullanımı için de uygundur.”
Ermeni usulü lavaş ekmekleri yapıldıktan sonra henüz sıcakken ıslatıldığında yaklaşık 4 ay boyunca buzluklarda bozulmadan muhafaza edilebiliyor. Eğer ıslatılmaz ise tam 1 yıl bozulmadan kalabiliyor ve tüketileceği zaman ise sadece biraz ıslatılmaları yetiyor. Erhan Yaman, yaptığı işin ticari yanından çok kültürel boyutuyla ilgili olduğunu ve en öncelikli amacının atalarının kültürünü devam ettirmek olduğunu söylüyor.