K24 ÖZEL - Afrin’de OHAL!
M. Ali Erdoğan
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) 18 Mart’ta Afrin merkezine girmesinin ardından kentte neler yaşandığına dair bilgi edinme konusunda sıkıntılar yaşanırken, “OHAL uygulamarı”ndan sözediliyor.
ÖSO milislerine bağlı bazı grupların kent merkezine girilmesinin hemen ertesinde yağmalama faaliyetlerine giriştiği görüntülere yansımıştı.
Kentte demografik bir değişikliğe gidildi mi? ÖSO, Afrin halkına nasıl davranıyor. Türkiye askeri ile Afrin halkı arasında nasıl bir iletişim var? Özgür Suriye Ordusu’na bağlı milis gruplarının yağma faaliyetlerine dair haberlerin gerçeklik payı ne? Kentte kurulan sivil meclis ne tür faaliyetlerde bulunuyor?
K24, Afrin’le ilgili merak edilen soruları Afrinli siyasetçi Hüseyin Enver ve Şeran Sivil Meclisi üyesi Mustafa Abdo’ya sordu.
Afrin’de “olağanüstü hal” durumunun yaşandığını söyleyen Hüseyin Enver, “Türkiye isterse ÖSO’nun yaptığı hukuksuzlukları önleyebilir” dedi.
Kentte birçok sorun olduğunu belirten Enver, “Ama oradaki halka zarar gelmesin diye kişi ve yer isimlerini vererek açıklama yapamıyoruz. Geçtiğimiz gün Afrin’de Araplar idareye karşı gösteri düzenledi, iki kişi yaşamını yitirdi” ifadelerini kullandı.
Kentte OHAL uygulandığını belirten Hüseyin Enver, “İki kişi yanyana otursa asker veya ÖSO birini yanlarına gönderiyor; ne konuştuklarını öğrenmek için. İnsanlar konuşmaya korkuyor” diye konuştu.
ÖSO tarafından tutuklama ve işkencelerin yapıldığını iddia kaydeden Enver, “Gelen medya mensuplarının yanında 10 tane ÖSO mensubu duruyor. İnsanlar nasıl konuşsun? Medya gittikten sonra o konuşan insanlar cezaevine girebilir, işkenceye uğrayabilir” dedi.
PKK BAHANESİYLE BASKI
ÖSO mensubu bazı milis grupların halkın mallarına el koyduğunu söyleyen Şeran Sivil Meclisi üyesi Mustafa Abdo da, “Ben bayramdan önce çocuklarımı görmek için İstanbul’a geldim, bugünlerde tekrar döneceğim. Afrin bir ateş içerisinde gittiğim günden buraya gelene kadar bunu gözlemledim” dedi.
Abdo, “ÖSO mensupları Kürtler’e düşmanlık yapıyor. PKK’yi bahane ediyorlar. İnsanları tutukluyorlar, mallara el koyup hırsızlık yapıyorlar. Sahibi evinde olmayan evlerin içerisinde hiçbir şey kalmadı. Elektrik kabloları falan dahi çalınmış” bilgilerini verdi. Abdo, şöyle devam etti:
“Afrin’in tümünde bu yağma ve hırsızlık durumu var; kent merkezinde de, köy ve kasabalarda da. İnsanlar korkutulmuş durumda. Habire havaya ateş açılıyor. Bununla korku psikolojisi oluşturuluyor. Bazen PKK’nin uyuyan hücrelerine operasyon yaptıklarını, bunun için ateş açtıklarını söylüyorlar. Ama bu doğru değil. PKK kalmadı. Kalan varsa da çatışacak durumda değildir.”
Afrin’deki son duruma dair bilgilerini paylaşan Abdo şöyle devam etti:
“Durumu Türkiye hükümeti de, Afrin’e atanan vali de biliyor ama engellemiyorlar. ÖSO mensuplarının Afrin’de çalmadığı bir eşya kalmadı. Askeri bir eğitimleri, disiplinleri yok ki, toplamışlar getirmişler. Yağma yapmak için silahını kapan geldi.”
DOĞU GUTA’DAN GETİRİLENLER
Doğu Guta’dan tahliye edilenlerden Afrin’e getirilenler olduğunu belirten Şeran Sivil Meclisi üyesi, “Bizim de başımıza bunlar geldi ama silahlarıyla geldiler. Eğer silahsız olsalardı millet onlara yardımcı olmayı gönülden isterdi. Onlar da halka sorun çıkarıyorlar. Zulme uğradıkları için Doğu Guta’dan geldiler ama bir kısmı şimdi zulüm meydana getiriyor” dedi.
Mustafa Abdo, “Türkiye isterse ÖSO’ya uluslararası hukuka göre savaşın da bir kanunu olduğunu söyler onları engeller. Ama Türkiye’ye bağlı askerler tepkisiz kalıyor. TSK mensubu askerler Afrin’in merkezinde de köylerinde de var ama askeri mekanlarda kalıyorlar. ÖSO gibi çok gezmiyorlar. Millet gidip onlara şikayetlerde bulunuyor. Gidin biz yarın geleceğiz diyorlar. Ama gelmiyorlar” diye konuştu.
ÖSO AFRİN’DEN ÇIKARILACAK MI?
Öte yandan, Afrin'e bağlı Şiyê Yerel Meclisi Başkanı Ehmed Şêxo'nun öldürülmesinin ardından aynı köyde 4 genç yaralanmış, 1 kadının da ayağı kırılmıştı.
Bayrama doğru ÖSO’nun baskıları artarken, bunun nedeninin, Türkiye’nin “bayramdan sonra Afrin’den ÖSO’yu çıkaracağını açıklaması” olduğu belirtiliyor.