Erdoğan: Düşmanlarımızı tek tek söylersek uluslararası krizle karşılaşırız

Beştepe’deki 15 Temmuz anıtının açılışında konuşan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Güçlü değilsek bize bir gün yaşama hakkı vermeyecek o kadar düşman pusuda bekliyor ki isimlerini tek tek saysak uluslararası krizle karşılaşırız" dedi.

Haber Merkezi

Beştepe’deki 15 Temmuz anıtının açılışında konuşan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Güçlü değilsek bize bir gün yaşama hakkı vermeyecek o kadar düşman pusuda bekliyor ki isimlerini tek tek saysak uluslararası krizle karşılaşırız" dedi. 

TSK içindeki FETÖ mensupları tarafından 15 Temmuz 2016'da düzenlenen darbe girişiminin birinci yıl dönümü dolayısıyla Ankara ve İstanbul’da geniş katılımlı etkinlikler gerçekleştirildi. İstanbul'daki programının ardından sabaha karşı Ankara'ya geçerek TBMM bahçesinde konuşan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Güçlü değilsek bize bir gün yaşama hakkı vermeyecek o kadar düşman pusuda bekliyor ki isimlerini tek tek saysak uluslararası krizle karşılaşırız" dedi. Daha sonra Beştepe'deki Millet Camisi'nde sabah namaz kılan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki "15 Temmuz Şehitler Anıtı"nın açılışında konuştu. Erdoğan, buradaki konuşmasında "Ben bugün söyledim sayın başbakan adalet bakanı da burada diyorum ki bunlara Guantanamo’daki gibi özel elbise giydirip mahkemeye de böyle gelmeleri lazım. Böyle grand tuvalet mahkemeye gelmek gibi bir şey olmaz. Çünkü o mağdur o mazlum kardeşlerimizin hakkını almamız lazım" dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının bir kısmı şöyle;

"Hukuk içerisinde parlemento burada. Parlementoya gelir ve parlementodan ben geçeceğine inanıyorum. Parlementodan geçtiği zaman, bana geldiği zaman ben tereddütsüz onaylarım. Çünkü 250 şehidimizin ve milletimizin burada ahı var. 2193 gazimizin ahı var. Hans neder, John neder? Ben buna bakmam... 

15 Temmuz bu ihaneti yapanlar böyle alçakça cüret göstermişlerdir. Hem devletimizi hem de medeniyetimizi kökten yıkmaktı amaçları. Hedef aldıkları ve en çok bombaladıkları yer TBMM olmuştur.  Fransa'da teröristler 10-15 kişi ölüyor, orada 1 yıl OHAL kararı alınıyor. Ülkemizde devletimizi yıkma operasyonu yapılıyor, 250 kardeşimiz şehit ediliyor hâlâ kontrollü darbeden bahsediliyor. Yazıklar olsun başka ne diyeceğiz... Söyleyecek başka söze gerek yok. 15 Temmuz bir tiyatrodur diyenler meclisimizin yayınladığı kitaptan en ince detayları öğrenebilirler. 

(Kılıçdaroğlu'na) Bugün baktım konuşuyor ve konuşurken de hala bu olayı kontrollü bir darbe olarak ifade ediyor. Hâlâ bu olayı kontrollü darbe olarak ifade ediyor. Kimseyi aldatmayalım. Bu olaya kontrollü darbe demek gerçekten bir nasipsizliktir. Bu olaya kontrollü darbe demek nasipsizliğin de ötersinde vurdumduymazlıktır. Siz bu milleti ne zannediyorsunuz? Nasıl buna kontrollü darbe dersiniz? Yoksa siz bu sürecin böyle devam etmesini mi istiyorsunuz? OHAL pazartesi günü MGK gündemine gelecek, konuşacağız ve hükümetimize tavsiye kararını alacağız.

Darbeciler Meclis'i bombalarken ne kadar alçaldılarsa milletvekillerimiz de o derece yükseldiler. Böyle millete böyle Meclis yakışır.

Meclis'e bir daha kimsenin el uzatamaması için artık daha çok çalışacağız.

Bu millete nasıl kıydınız? Ey FETÖ senin gideceğin yer var mı ya? Çalmadığın kapı kaldı mı? Şimdi Pensilvanya'da 400 dönüm yeri sana tahsis ettiler. Darbe hesabı yapanlar Allah'ın hesabı üzerinde bir hesap olmadığını bilmedikleri için kafalarını milletimizin iradesine vurdular. Vatanlarını Pensilvanya’daki şarlatanın emriyle 1 dolara satanlar zindanlarda çürürken, bu Meclis milletimize hizmet etmeye devam edecek. Darbeci soysuzlar rahat yüzü göremeyecektir.

Başaramayacaksınız. Milletimizi bölemeyeceksiniz. Bayrağımızı indiremeyeceksiniz. Vatanımızı parçalayamayacaksınız. Halkımıza boyunduruk vuramayacaksınız. Bizi yolumuzdan geri döndüremeyeceksiniz. Biz dostumuzu da düşmanımızı da biliyoruz. Daha doğrusu kim olduğumuzu nereden geldiğimizi nereye gittiğimizi biliyoruz.

"ULUSLARARASI KRİZLE KARŞILAŞIRIZ"

15 Temmuz dostumuzun, düşmanımızın kim olduğunu da göstermiştir. Şahsımın yerine isim arayan yabancı basın kuruluşları var. 'Dostlarımız kaybetti' diyen yabancı analistlere şahit olduk. Darbecilere meydan okuyan dostlarımızı da gördük. Savaş uçaklarının gürültüleri altında desteklerini bildirenler de, günler sonra güya üzüntülerini bildirenler de oldu. Güçlü değilsek bize bir gün yaşama hakkı vermeyecek o kadar düşman pusuda bekliyor ki isimlerini tek tek saysak uluslararası krizle karşılaşırız.

"GUANTANAMO'DAKİ GİBİ..."

15 Temmuz’u unutmama unutturmama sözümüzü yerine getirmede kararlıyız. 15 Temmuz’u ne kendimizi unutacağız ne de bizden sonraki nesillere unutturacağız. Birileri de sözde adalet yürüyüşü yapıyor. Niçin? Bizim Hatay’da Türkmen kardeşlerimize gönderdiğimiz yardımların ne yazık ki FETÖ’cüler tarafından ne yazık kji önün kesilerek FETÖ’cü savcıların talimatıyla. Sandıklara bakıyorlar ne var ne yok. Bakma yetkisi de yok ama ben yaptım oldu dediler. Şimdi içeride. Ve bunu hesabını verecekler. Bunun lamı cimi yok. Ve şu anda yargıda bakıyorsunuz keyfi yerinde. Orda o mağdur mazlum şehitlerimizin ailelerine karşı adeta caka satıyorlar.
Ben bugün söyledim sayın başbakan adalet bakanı da burada diyorum ki bunlara Guantanamo’daki gibi özel elbise giydirip mahkemeye de böyle gelmeleri lazım. Böyle grand tuvalet mahkemeye gelmek gibi bir şey olmaz. Çünkü o mağdur o mazlum kardeşlerimizin hakkını almamız lazım.
Neler oldu neler oluyor? Bizim üzerimize düşeni yapmamız lazım. 15 Temmuz'u unutmadığımız gibi bu ihanet karşısında kimin nasıl bir duruş sergilediğini unutmayacağız. Ben burada başta MHP genel başkanı olmak üzere 15 temmuz ihanet karşısında dimdik duran tüm siyasetçilerimize teşekkür ediyorum.
Bugün parlamentodaki özel oturumda bile hala ortalığı karıştırmanın gayreti içinde. Ya bir defa hakkındaki belgeleri temizlemek için çok çaba harcaman lazım. Bu şehitlerimizin intikamı biz alamıyorsak emin olunuz ki Allah alacaktır."