Kürdistan’da mart ayı panoraması

Kurd24

Mart ayı, milletimizin toplumsal, siyasi, milli hayatında önemli bir aydır. Milletimiz bu ayda sevinçleri ve acıları birlikte yaşamıştır. Bu ayda olanları anımsamamak Kürtlüğe aykırılık gibi bir düşünce ve kanaat yaratıyor bende.

Milletimiz için mart ayının en önemli günlerinden biri, bundan 116 yıl önce (14 Mart 1903) Kürdistan’ın büyük ve efsanevi lideri Mele Mustafa Barzani’nin dünyaya gelmesidir.

Mele Mustafa Barzani’nin yaşam tarihi, Kürt milletinin milli mücadele tarihi, onun doğumunun Kürt milleti için ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu. Kürdistan milli lideri General Mustafa Barzani’nin doğum gününü heyecanla ve içtenlikle kutluyorum.

Ne yazık ki Mele Mustafa Barzani, hayatını da bundan 40 yıl önce, 1 Mart 1979 yılında ABD’de kanser hastalığı sonucu kaybetti.

Onun ölümüyle Kürt milli mücadele tarihinde önemli bir sayfa kapanmış oldu. Kürdistan liderinin ölümü, Kürtler için karanlık, acı bir gün; ayrıca Kürtlerin karamsarlığa sürüklendiği bir gün oldu. Onun yerinin Başkan Mesud Barzani tarafından doldurulacağının veri olarak ortaya çıkması, Kürtlerin karamsarlığına son verdi. Milli Mayıs Devrimi’nin Başkan Mesud Barzani tarafından başlatılmış olması, bu karamsarlığın tümden son bulmasına işaret etti. Kürdistan Federe Bölgesi’nin kuruluşuna öncülük etmesi, Kürt milli hayatında yeni bir sayfa açtı. Kürt milletinin başı sağ olsun.

Mart ayında Kürtleri sevindiren asıl olay, 1961 yılında Mele Mustafa Barzani ve KDP öncülüğünde başlayan Eylül Devrimi’nin zaferle sonuçlanmasıdır.

Bilindiği gibi, Kürdistan lideri Mele Mustafa Barzani ve arkadaşları, Irak merkezi hükümeti tarafından Sovyetler Birliği’nden 1958 yılında çağrıldılar. Mele Mustafa Barzani ve arkadaşları, merkezi hükümetle yeni bir anayasa üzerinde anlaşma sağladı. Bu anayasada Irak’ın Kürt ve Arap milletinden oluştuğu, Kürtçe ve Arapçanın resmi dil olduğu kabul edilmişti. En önemlisi de Kürtler Kürdistan’da kendi kendilerini yöneteceklerdi.

Ne yazık ki bir dönem sonra, merkezi hükümet bu anayasayı uygulamadan kaldırdı. Bunun üzerine Eylül 1961’de Mele Mustafa Barzani ve KDP öncülüğünde silahlı devrim hareketi başlatıldı.

1970 yılında Irak’ta Baas rejimi Kürtler karşısında yenilgiyi kabul etti ve Kürtlerle anlaşmaya mecbur oldu.

11 Mart 1970’te Kürt ve Arap tarafı arasında yapılan antlaşma ile Kürdistan otonomisinin kuruluşuna karar verildi. Bu olay, Kürtlerin tarihinde, Kürdistan Mahabad Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonraki, önemli tarihi bir olaydı. Kürtler, Kürdistan’da iktidar ve egemen hale geldiler. Aynı zamanda Irak genelinde de iktidarı ve egemenliği paylaştılar.

11 Mart 1970 Antlaşması’nda Kerkük’ün kaderinin referandumla tayin edilmesi karar altına alındı. Ama ne yazık ki Baas rejimi bu kararı hayata geçirmemek için Kürtlere savaş açtı. 1974 yılında Kürtlerle Baas rejimi arasında savaş başladı.

Mele Mustafa Barzani ve KDP öncülüğündeki milli mücadele hareketi, Sovyetler Birliği’nin Irak’ın kanlı Baas rejimini desteklemesine rağmen, büyük başarılar elde etti.

Ne zaman ki Kürtler ABD ve İran ihanetiyle, Cezayir Anlaşması’yla karşı karşıya kaldılar; Irak, Kürtleri yenmek ve Kürdistan otonomisisni yıkmak için önemli petrol adalarını İran’a verdi. Bu adalar, daha sonra 1979 yılında iki devlet arasında 10 yıl sürecek savaşa yol açtı.

Kürdistan lideri katliamı önlemek için savaşı durdu. Kürdistan otonomisi yıkıldı. Bugünün acısı Kürtler için dayanılmaz bir noktadaydı. Bu derin acıyı, Kürdistan Federe Bölgesii’nin kuruluşu bir ölçüde dindirdi.

Türk Devleti bünyesinde 12 Mart 1971 yılında askeri faşist darbe gerçekleşti.

Bu darbenin en önemli hedeflerinden biri Kürdistan’ın kuzeyinde, milli ayaklanmalardan sonra hızla yükselmeye başlayan, örgütlenen, kitlesel karakter kazanan Kürt milli hareketiydi.

Askeri Kemalist faşist darbe, Kürdistan’ın kuzeyindeki milli hareketi bastırmada da kısa vadeli olsa da başarılı oldu.

Kürdistan’da kitlesel tutuklamalar ve cezalandırmalar yapıldı. Sadece aktivfist Kürt milliyetçisi solcu ve sağcı Kürtler yakalanmadı. Kürdistan’ın aşiret reisleri, beyleri, şeyhleri, ağaları, meleleri de Kürdistan’ın güneyinde lider Mele Mustafa Barzani’ye yardım yaptıkları gerekçesiyle tutuklandı, işkence gördü, cezalandırıldı.

Ama 1974 yılından sonra Kürdistan milli hareketinde ikinci bahar döneminin başlaması engellenemedi.

Kürtler olarak 12 Mart 2004 yılında Kürdistan’ın batısında hem sevindirici ve hem de üzücü bir gelişme yaşadık.

2003 yılında Irak’ta Baas rejiminin yıkılmasından sonra, devletin federal devlet olması konusunda Kürtler ve Araplar arasında anlaşma sağlandı. Bunun için yeni bir anayasanın referanduma sunulması benimsendi. Bu gelişme aynı zamanda daha önce KDP ve KYB’nin aldığı Irak Federal Devleti kararını ve Kürdistan’ın defacto federe devletini onaylamaktı.

Bu gelişme Kürdistan’ın her tarafında olumlu etki yaptı. Kürdistan’ın batısında Kamışlo şehrinde hem bu olumlu gelişmeyi destekleyen, hem de Kürtlerin milli haklarını deklere eden büyük kitlesel ve barışçıl bir milli gösteri yapıldı. Bu gösteri, Kürtler için büyük bir sevince yol açtı. Ne yazık ki bu büyük milli gösteri, Suriye Baas rejiminin büyük saldırısı ile karşı karşıya kaldı. Onlarca şehidimiz ve yüzlerce yaralımız oldu. Bu da Kürtleri acıya boğdu.

Kürtler mart ayından en büyük felaketi, 16 Mart 1988’de Halepçe’de yaşadılar.

Halepçe, İran ve Irak arasında, Cezayir Anlaşması’ndan Kürdistan otonomisini yıkmak için Irak’ın İran’a verdiği toprakları geri almak için, 1979’da başlayan ve devam eden savaşta, KYB’nin de İran’la ilişkilerinde kantarın topuzunu kaçırdığı momentte, kimyasal silahların büyük katliamı ile karşı karşıya kaldı.

Halepçe Katliamı’nın kasabı Saddam Hüseyin’in Halepçe Katliamı ile ilgili yargılanıp idam edilmesi, Halepçe konusunda Kürtlerin acısını dindirmiş değildir. Halepçe Katliamı, Kürdistan’da devam eden genel jenosid hareketinin, Enfal’in son halkasıdır.

Kürtlerin en sevinçli günü 21 Mart’tır. Bu gün Kürtlerin milli bayramı Newroz’dur. Kürdistan’ın doğanın bütün iç açıcı renklerine bezendiği, milli heyecanın dorukta olduğu gündür.

Bu gün aynı zamanda Birleşmiş Milletler tarafından ırkçılıkla mücadele günü olarak ilan edilmiştir. Bu da dört sömürgeci devlet bünyesinde Kürtlere yönelik ırkçılığı engelleme anlamında oldukça önemlidir.

31 Mart Kürtlerin en acılı günüdür.

Kürdistan Mahabad Cumhuriyeti’nin yıkıldığının tescil edildiği, Kürdistan Devlet Başkanı Peşewa Qazi Mihemed ve arkadaşlarının idam edildiği gündür.

Kürtler bu acıyı, Kürdistan devleti hem de birleşik bağımsız Kürdistan devleti kurulduğu zamanda unutmayacaklardır.

 

*kurdistan24.net/tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar K24 Medya’nın kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.