Irak’ta Seçim Önemliydi: KDP ve Sadr Kazandı, Abadi/ABD ve Goran Kaybetti…
Irak’ta federal meclis için genel seçimler yapıldı. Kesin olmazsa da, kesine yakın sonuçlar açıklanmaya başlandı. Süleymaniye ve Kerkük’le ilgili “seçimde hile” yapıldığı ile ilgili önemli tartışmalar var.
Kerkük’te olağanüstü bir durum, bir işgal durumu olduğu için, olağan seçimlerin de yapılmayacağı beklenilen bir durumdu.
Kerkük’te seçimler olağan olmadığı, olamayacağı, işgal koşullarında yapılacağı, seçime katılımın işgali meşrulaştıracağı düşüncesinden dolayı, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), Kerkük’te seçimleri boykot etti.
Süleymaniye’de de Kerkük’ün işgaline yol açan “İhanet Grubunun” hileye teşebbüs etmesi akıl dışı değildir. Bu nedenden dolayı, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) dışındaki partiler, KDP içinde olmak üzere bütün Kürdistan partileri, Süleymaniye’de seçimlerin yenilenmesini talep etmektedirler. Buna karşılık, KYB’nin, “üst seçim komisyonunun kararına saygılı olacaklarını” açıklaması da sorunun barışçıl ve demokratik bir tarzda çözülme için şartların olduğunu ortaya koyuyor. Bu da Kürtler için oldukça olumlu bir durumdur. Süleymaniye’deki durumun çatışmaya yol açacağı endişelerini ortadan kaldıran bir tutumdur.
IRAK’TA FEDERAL MECLİS SEÇİMLERİ ÖNEMLİ BİR AŞAMADA YAPILIYORDU VE TÜM HALKLAR İÇİN ÖNEMLİYDİ…
Irak’ta federal meclis seçimlerin hiç şüphe yok ki, hem Araplar, hem Kürtler, hem de diğer ulusal azınlıklar için önemli bir seçimdi. Bu seçimler, Irak’ın federal devlet olarak yönünü, geleceğinin yol haritasını, yabancı güçlerle ilişkilerin ne olacağını tayin edecek bir seçimdi. Çıkan sonuçlar ve tartışmaklar da bunu gösteriyor.
Irak’ta federal seçimler, Irak’ın İran’ın tümden güdümüne girdiği ya da İran’ın en etkin olduğu, ABD’nin etkin ve İran’a karşı güç oluşturmaya çalıştığı koşullarda yapıldığı için önemliydi.
Irak’ta federal meclis seçimleri, çünkü federal devlet hukuku ve kurallarının tümden ayaklar altına alındığı, hiçe sayıldığı, anayasanın denilebilir ki rafa kaldırıldığı koşullarda yapılmış olması anlamında, önemliydi.
Irak’ta federal meclis seçimleri, Abadi’nin garip bir şekilde bir yandan İran’a ve bir yandan ABD’ye dayandığı koşullarda, Abadi’yi alt etmenin olanaklı olmadığı düşüncesinin egemen olduğu koşullarda yapılmış olmasından dolayı, önemliydi.
Irak, yeniden işgalci ve sömürgeci bir devlet refleksiyle hareket etmekte olduğu, Kerkük’ün işgal edildiği, Kürt ulusunun kendi kaderini kendi iradesiyle tayin etmesine karşı ırkçı refleksin geliştiği, Kürdistan’daki oldukça demokratik olan Kürdistan Bağımsızlık Referandumuna ve sonucuna düşman olunması koşullarından yapılmış olunmasından dolayı, federal meclis seçimleri önemliydi.
Irkçı hükümetin federal devlet sistemini ve Kürdistan federe devletini yıkmak için çabalarından vazgeçmediği koşullarda federal meclis seçimin yapılmış olması, bu gidişata dur denilmesi anlamında önemliydi.
Irak’ta federal meclis seçimleri, Kürtler için fazlasıyla ve oldukça önemliydi. Bu seçimler onlar için, bir sınavdı. Halkımızın bağımsızlık referandumu ve sonucu olan bağımsız devlet kurulmasını yeniden onaylayacağı bir seçim olması anlamında önemliydi.
Federal meclis seçimlerinin sonuçları da bu saydığım özelliklere uygun sonuçlar ortaya çıkardı.
KDP SEÇİMİ KAZANDI…
KDP, Kürdistan’daki seçimlerde her zaman birinci parti olmuştur. Irak’taki federal meclis seçimlerinde de, oylarını artırarak birinci parti ve kazanan parti oldu. Eğer Kerkük’teki boykotu göz önüne alırsak, Kerkük’te seçime girmesi ve oylarının sayılması halinde daha önemli bir oy artışını sağlayacaktı.
KDP’nin başarısının en önemli kriterlerinden biri de, Musul’da ilk planda birinci parti olması, çok önemli bir oyu kazanmasıdır. DAEŞ’ın tahribatı, ABD destekli Abadi yatırımları göz önüne alınırsa, KDP’nin Musul’daki oyları ve başarısı niteliksel bir özellik taşımaktadır.
Musul’da verisel durum, Musul şehrinin bir Kürdistan şehri olduğunu göstermektedir. Bilindiği gibi 11 Mart 1970 Kürdistan Otonomisi döneminde de Musul, Otonomi yönetimine bağlıydı. Kerkük’ten farklı olarak Kürdistan şehri olduğu konusunda üzerinde bir tartışma söz konusu değildi.
KDP’nin seçim kazanmasındaki en önemli başarı ve niteliksel kriterlerinden biri de, KDP’nin Kürdistan’ın bütün şehirlerinden, Soran ve Kurmanc Kürtlerden oy almasıdır. Kurmanc oylarının ezici çoğunluk oluşturduğu Duhok’ta birinci parti ve oyların ezici çoğunluğunu kazandı. Sadece Kürdistan İslam Birliği Partisi Duhok’ta bir milletvekili çıkarabildi. Soran Kürtlerinin ezici çoğunluk oluşturduğu Hewlêr şehrinde de KDP birinci parti konumundadır. Süleymaniye’den de bir milletvekili kazanmıştır. Kerkük’te seçime katılması halinde en azından eski oylarını ve milletvekillerini de kazanmış olacaktı.
Başkent Bağdat’ta da bir milletvekili kazandı.
KDP’nin Arap Bölgesinde de milletvekili kazanması, KDP’nin seçim kazancına ayrı bir renk ve nitelik katmaktadır. Metroplol Bağdat’ta da bir milletvekili kazanmıştır.
KDP NEDEN FEDERAL MECLİS SEÇİMLERİNDE KAZANAN PARTİ OLDU?
KDP ve Lideri Başkan Barzani, Irak Federal Devleti’nin kuruluşunda ilk liderlerdir. Onların kararlı çabaları, kararlılıklarıyla Irak federal bir devlet haline gelmiştir. Saddam/Baas Rejiminin yıkılmasından sonra, Celal Talabani’nin ABD’lilerle eyalet sistemi üzerinde anlaştıkları akılda tutulmalıdır. Buna KDP ve Başkan Barzani karşı çıkmış, rotayı Irak Federal Devleti’ne çevirmiştir.
Onların en fazla gayretiyle Federal Devlet için bir anayasa kabul edilmiştir. Merkezi hükümetlerin bu anayasayı hiçe sayma ve ihlâllerine karşı da KDP ve lideri Başkan Barzani karşı çıkmıştır.
KDP, Başkan Barzani’nin öncülüğünde, Kürdistan bağımsızlık referandumu kararının alınması için, ülke içinde ve dışında ne kadar yoğun çalışma yaptığı bilinmektedir. KDP ve Başkan Barzani’nin çabası sonucu başta KYB olmak üzere diğer Kürdistan Partileri bağımsızlık referandumuna evet dediler. Referandumda KDP ve Başkan Barzani’nin özel gayret ve çabalarıyla Kürdistan Devleti’nin kuruluşuna karar verilmiştir.
KDP ve Başkan Barzani, Kürdistan Devleti’nin de federal bir devlet olacağını ilan etmiştir.
KDP ve Başkan Barzani, bu kararlı tutumu ve projeleriyle, Kürdistan devletinin ve Milli Davanın sembolü olduğunu bir daha ortaya koymuştur.
Bağımsızlık Referandumundan Kürdistan Devleti’nin kuruluşu kararı çıktıktan sonra, içerdeki ve dışarıdaki Kürdistan ve Kürt düşmanları büyük bir panik içine girdiler. En başta da Irak Merkezi Hükümeti ve onun Başbakanı Abadi panik içine düştü.
Irak Merkezi Hükümeti, Kürdistan Devleti’nin kuruluşuna, federal anayasa rağmen, karşı çıkmakla kalmadı, bunu engellemek için askeri işgalci sömürgeci bir harekete girişti. Bu askeri sömürgeci işgalci harekette başarı sağlamak için de, başta İran devleti olmak üzere Türkiye ve Suriye Devletlerinden açık destek aldı. Başarıya ulaşmak için yabancı devletlerle işbirliği yaptı. Emperyalist devletlerin, en başta da ABD’nin desteğini aldı. Bütün bunların ötesinde, İran’la birlikte Irak’ta ve KYB içinde hazırladıkları “ihanet grubunun” açık desteğini aldı. Harekete geçti ve Kerkük’ü işgal etti.
KDP, Kerkük işgaline şiddetler karşı çıktı. Ama KYB’nin bir kesiminin işbirlikçi olma konumundan dolayı, bir iç savaşın olmaması için Kerkük’te işgalci güçlere karşı savaş açamadı. Çünkü karşısında KYB’lileri bulmak daha büyük zarara ve hem de toplumsal ve psikolojik bir yıkıma yol açacağını düşündü.
Irak merkezi Hükümet, Kerkük’ü işgal ettikten sonra, Kürdistan’ı tümden işgal etme, federal devleti ve Kürdistan Federe Devleti’ni yıkma hareketini başlattı. O aşamasında, KDP yaman bir savaş içine girdi. Kürdistan Federe Devleti’nin yıkımını engelledi.
KDP ve Başkan Barzani’nin referandumun sonuçlarını yok sayması için, bölgesel ve uluslararası şiddetli baskılara maruz kaldılar. KDP ve Başkan Barzani bu baskılara direnerek, referandum sonucuna sahip çıktılar.
Seçim kampanyası boyunca da bu tutumlarını sürdürdüler, federal mecliste de bağımsız Kürdistan için mücadele edeceklerini açık-açık halka, dünyaya, Irak kamuoyuna anlattılar.
Bu hayati ve temel gelişmelerden sonra herkes KDP’nin yıkılacağını düşündü ve bekledi. Ama kötülerin bekledikleri olmadı. KDP, ayağa kalktı, güçlendi, halkın desteğini kazandı.
Seçimlere bütün partilerden daha fazla hazırlıklı girdi. Güçlü kampanyalar yürüttü.
KDP ve Başkan Barzani’nin bağımsızlığın sembolü savunucuları oldukları bir kez daha görüldü. Halk, bağımsızlığın tek güvencesi ve teminatının KDP ve Başkan Barzani olduğunu bir kez daha gördü.
KDP’ye seçimi kazandıran nedenler bunlardı.
KDP’NİN KAZANMASI NE ANLAMA GELİR?
KDP’nin seçim kazanması demek, en başta KDP yönetici ve üyelerinin kazanması demektir.
KDP’nin seçim kazanması demek, Başkan Barzani ve Barzani Hareketinin kazanması demektir.
KDP’nin seçim kazanması demek, Kürt milletinin kazanması demektir.
KDP’nin seçim kazanması demek, Bağımsız Kürdistan fikrinin, Kürt ulusunun kendi kaderini kendi iradesiyle tayin etmesinin kazanması demektir.
KDP’nin seçim kazanması demek, federal devletin kazanması demektir.
KDP’nin seçim kazanması demek, toplumsallığın ve milliğin kazanması demektir.
KDP’nin seçim kazanması demek, Kürdistanlıların kazanması demektir.
KDP’nin seçim kazanması, demokrasinin ve barışın kazanması demektir.
KDP’nin seçimi kazanması demek, Kürdistan’ın dört parçasındaki halkımızın ve milli kurtuluş mücadelesinin kazanması demektir.
Sonuç olarak diyebilirim ki KDP, federal devletin, barışın ve demokrasinin güvencesi. Demokrasi Irak’ta bir hayat tarzı ve devlet tarzı haline gelmezse, federal devletin yaşaması, milletler arasından eşitliğin ve adaletin sağlanması olanaklı değildir.
KDP’NİN BU SEÇİMİ KAZANMASININ EYLÜL AYINDA KÜRDİSTAN’DA YAPILACAK SEÇİMLERE ETKİSİ NE OLACAKTIR?
KDP’nin, federal meclis seçimlerini kazanması, Eylül ayından Kürdistan’da yapılacak genel seçimlere daha fazla olumlu etkisi olacaktır.
Halkımız, Kürdistan devletinin kuruluşunun ve milliliğin güvencesi gördüğü KDP’ye daha fazla güç vererek, Kürdistan devletine karşı olan, sömürgeci devletlerin dümen suyundan giden partilere oyunu vermeyecektir.
KDP’yi destekleyerek, geleceğini güvenceye bağlayacaktır. Kürt Davasının pazarlanmasının önüne geçecektir.
GORAN SEÇİMLERİ KAYBETTİ. HALKIMIZ GORAN’A YAPTIKLARINDAN DOLAYI BÜYÜK BİR DERS VERDİ…
GORAN HAREKETİ, Kürdistan Yurtseverler Birliğinden ayrılan, Noşirvan Mustafa’nın öncülük ettiği grubun oluşturduğu bir hareket ve örgütlenme.
Kürdistan’da değişimlere öncülük etmek, reformları yapmak için kurulduğunu ifade etti. Halk da ilk zamanlar ve hatta iki dönem, Goran Hareketi’nin bu sözlerine itibar etti. KYB’den fazla Goran Hareketine oy verdi. Goran Kürdistan seçimlerinde yüzde 23-25 oranında oy almaya başladı.
Zamanla Goran’ın değişim isteyen, reform yapacak bir parti olmadığı, yıkıcı bir parti olduğu kanaati halk içinde yaygın hale geldi.
Goran Hareketi’nin Kürdistan’ı Arap merkezine bağlama istemi, Kürdistan şehirlerinde şiddeti teşvik etmesi, Hükümet üyesi olduğu halde Hükümet çalışmalarına katılma basiretini göstermemesi, Kürdistan’ın devlet olarak kurulması halinde, Süleymaniye’yi Kürdistan’dan ayıracaklarını açıklamaları, Kerkük işgalinde yardımcı misyon oynaması, halkı çileden çıkaran gelişmeler oldu.
Halk, Goran Hareketi’ne bu yaptıklarının bedelini de oy vermeyerek; demokratik, oldukça medeni bir refleksle seçimde onu cezalandırdı ve oyunu vermedi.
Goran Hareketi’nin kaybı, Kürdistan ve Kürt milletinin lehine olduğunu düşünenlerden biriyim.
FEDERAL SEÇİMLERDE ABADİ KAYBETTİ, SADR KAZANDI…
Bu federal meclis seçimleri, Abadi’nin kaderi açısından da çok önemliydi.
O, Federal Devleti tek ve Arap ırkçı anlayışıyla yönetti. Kürdistan Federe Bölgesini hiçe saydı.
O, Federal Anayasayı ayaklar altına aldı. Özellikle Kürtler ve Kürdistan Federe Devleti ile ilgili hükümleri ayaklar altına aldı.
0, Kürdistan’a ambargo uygulayarak, Kürdistanlıları açlığa mahkûm etti.
O, Kürt milletinin kendi kaderini kendi iradesiyle tayin etmesine karşı çıktı. Kürdistan’daki bağımsızlık referandumu meşru kabul etmedi. Bağımsızlık referandumunda Kürdistanlıların devlet kurma kararına, ırkçı ve sömürgeci bir anlayışla saldırdı. Yabancı devletlerle işbirliği yaparak Kerkük’ü işgal etti.
Yabancı güçleri Federal Devletin iradesine rağmen, Irak’a yerleştirdi.
Haşdi Şabi denilen terörist bir gücü resmi güvenlik gücü haline getirdi.
PKK’lılara maaş ödeyerek Şengal’da pêşmergeye karşı koçbaşı haline getirdi.
Bütün bunların bir karşılığı ve bedeli olmalıydı.
Federal Meclis seçimlerinde halk bu karşılığı verdi. Uluslararası güçlerin ve özellikle ABD’nin desteğine rağmen, Abadi seçimi kaybetti. Sadr, Irak genelinde seçimi kazandı.
Amed, 20 Mayıs 2018
*kurdistan24.net/tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar K24 Medya’nın kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.