TÜSİAD Başkanı: Kürt meselesi ayrı değerlendirilmeli
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes, Yüksek İstişare Konseyi toplantısında konuştu.

Haber Merkezi- TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes, Yüksek İstişare Konseyi toplantısında konuştu.
Toplantı'da üstü kapalı bir şekilde hükümeti eleştiren Symes, Kürt sorunu, OHAL, KHK, ekomonideki son gelişmelere ve değindi.
Yaşanan çatışmaların toplumda huzursuzluk yarattığını ifade eden Symes, güvenlik önlemlerinin toplumsal güveni zedelememesi gerektiğini söyleyerek, "Terörle mücadeleyi toplumsal bütünlüğümüzü, ülkemizi ilgilendiren Kürt meselesinden ayırmalıyız. Bu kapsayıcı siyaset anlayışını canlandırmak gerekir. Mensuplarından biat talep eden FETÖ'nün devlete sızmanın bedelini çok ağır bir şekilde ödüyorduk. Ancak, FETÖ ile mücadelenin çok ötesine geçen tutuklamaların da ülkemiz için kötü bir örnek teşkil ettiğini düşünüyoruz." diye konuştu.
"İdam cazesı sakıncalı"
T24'te yer alan habere göre FETÖ soruşturmalarına yönelik yapılan yargıya müdahale eleştirilerine de değinen Symes, Başbakan Binali Yıldırım'a seslenerek, "Batı'dan kaynaklanan ancak hemen toplumlarda ideal veya gerekli değerler olarak kabul edilen hukukun üstünlüğü, erkler arası güç dengesi, yargıın bireysel hak koruması, yargılamanın insan onuruna uygun şekilde yapılması AB'nin ortak paydalarıdır. Türkiye'nin bu konularda yıllar önce verdiği kararından dönmemesi gerekir. İdam cezası tartışmalarını bu bakımdan sakıncalı buluyoruz" diye konuştu.
"AB konusunda duygusal davranmamalıyız"
Avrupa Birliği'ndn uzaklaşacak bir Türkiye'nin kalkınma hedeflerinin sekteye uğrayacağını söyleyen Symes, Türkiye'nin AB kararından geri dönememesi gerektiğini ifade ederek,"Batı ittifakının bir tarafı ABD ise diğer tarafı da ciddi bir kimlik krizi yaşadığımız AB'dir. Karar vermede zorluklarının olması, içindeki dayanışmanın kırılması, AB'nin dünya ekonomisinden silinip atılacak bir unsur olduğu anlamına gelmez. AB ile müzakere sürecinin uzun sürmesinden dolayı Türkiye'nin yıpranması doğaldır. Muhataplarımızı duygusal tepkilere itecek bir dille eleştiri yöneltmek, ülkemizin çıkarları doğrultusunda değildir. Türkiye'nin bu konularda yıllar önce verdiği kararından dönmemesi gerekir." dedi.
"OHAL bir an önce kaldırılmalı"
"Bazı OHAL uygulamaları özellikle Anadolu'da ticari hayatı kötü etkiliyor. OHAL'in bir an önce kaldırılması, KHK ile yönetimin sonuna gelinmesini bekliyoruz. Toplumsal mutabakat zemininin oluşturulması, birleştirici söylemlerin hayata geçirilmesini istiyoruz."
"Ülkemizde yargıya güvensizliğin son seviyede yüksek seyretmesinde ve bu bağlamda üzerine giderilmesi gereken bir soruna işaret ediyor. Özgürlük ve mülkiyet güvenceleri korunmadan, adil bir düzen kurulmadan piyasa ekonomisini hakkıyla işletmek mümkün değildir. Acilen toplumun tü kesimlerini içine katacak bir yapıyı oluşturmamız lazım."