Başbakan Barzani: İHA saldırıları ABD'li şirketlerle yapılan anlaşmalarla aynı zamana denk geldi

Başbakan Mesrur Barzani, Kürdistan Bölgesi’ndeki petrol sahalarını hedef alan bomba yüklü insansız hava aracı (İHA) saldırılarının arkasındaki kişilerin tespit edilmesi için soruşturmaların sürdüğünü belirtirken, “Saldırıların zamanlaması, Kürdistan Bölgesi'nin enerji alanında ABD şirketleriyle yaptığı anlaşmalarla kesinlikle örtüşüyor." dedi.
Kürdistan Bölgesi Başbakanı Barzani, 27 Temmuz 2025 Pazar günü, Al-Sharq News'e verdiği özel röportajda, petrol sahalarını hedef alan bomba yüklü İHA saldırıları dahil gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.
“Saldırıların arkasındakilerin tespitine yönelik soruşturmalar devam ediyor ve bu konuda detaylı bilgiler mevcut.” diyen Başbakan, “Konuya dair bazı detaylı bilgilere sahibim. Özel bir komisyon tarafından yürütülen soruşturmanın sonuçlarını bekliyoruz. Saldırıların arkasında kimlerin olduğu da ortada ancak, bu komisyona ve soruşturmanın nihai sonucuna bırakılmıştır.” ifadesini kullandı.
"Uluslararası koalisyon güçleriyle koordinasyon halindeyiz"
Uluslararası koalisyon güçleri, federal hükümet ve Kürdistan Bölgesi'ndeki ilgili tarafların saldırıların arkasında kimin olduğunu bulmak için soruşturmaları koordine ettiğini dile getiren Başbakan, soruşturma sonuçlanana kadar bilgileri saklı tutmaktan yana olduklarını kaydetti.
"Saldırılar, bölgenin ABD şirketleriyle yaptığı anlaşmalarla aynı zamana denk geldi"
Saldırıların zamanlamasının, Kürdistan Bölgesi'ndeki petrol sahalarına yabancı yatırımların yapıldığı döneme denk geldiğine dikkat çeken Başbakan, “Saldırıların zamanlaması, Kürdistan Bölgesi'nin enerji alanında ABD şirketleriyle yaptığı anlaşmalarla kesinlikle örtüşüyor, tüm bunlar soruşturma sonuçlarının açıklanmasının ardından ortaya çıkacak.” diye konuştu.
ABD’nin söz konusu saldırılara karşı olduğunu ve bölgenin istikrarının bozulup, yatırım ortamının tahrip edilmesinden yana olmadığını söyleyen Başbakan, uluslararası koalisyon güçleri ile ABD’nin Kürdistan Bölgesi’nin müttefiki olduğunu, bu nedenle özellikle ABD şirketleri tarafından denetlenen ya da işletilen petrol sahalarına yönelik saldırıların araştırılması konusunda onlarla koordinasyon sağlanacağını bildirdi.
Kürdistan Bölgesi'nin herhangi bir tarafla, özellikle ABD yetkilileri ve Irak federal hükümeti ile koordinasyon içinde olmasının çok normal olduğunu savunan Başbakan, Kürdistan Bölgesi’nin söz konusu saldırıların durdurulması için tüm tarafların çabalarına ve iş birliğine saygı duyduğunu ifade etti.
Başbakan, Kürdistan Bölgesi’nin ekonomik olarak attığı başarılı adımların yanı sıra yatırım için en huzurlu ve istikrarlı yer haline gelmek için çalıştıklarını belirtti.
"Kürdistan Bölgesi çalkantılı bir bölgede her zaman güvenli bir liman olmuştur"
Bölgedeki DAİŞ tehdidi ve yaşanan gerginlikler gölgesinde “Kürdistan Bölgesi’nin, güvenlik açısından bölgenin tamamının istikrarsız olmasına rağmen, her zaman diğer bölgelere göre daha barışçıl ve istikrarlı” olduğunu belirten Başbakan, Iraklı birçok vatandaşın Kürdistan Bölgesi’ne sığındığını kaydetti.
DAİŞ tehdidinin hala son bulmadığı değerlendirmesinde bulunan Başbakan, “DAİŞ’in sadece Kürdistan Bölgesi'nde değil, tüm bölgede uyuyan hücreleri hala mevcut ve bunların yakından izlenmesi gerekiyor. Bu amaçla Kürdistan Bölgesi, DAİŞ ve aşırıcı grupların geçmişte yaptıklarını tekrarlamaması için dost ve müttefikleriyle koordinasyon halinde." ifadelerini kullandı.
"Kürdistan Bölgesi, Türkiye'nin barış süreci girişimini memnuniyetle karşılıyor"
Türkiye’de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan, 11 Temmuz’da bir grup PKK’linin Süleymaniye’deki Casene Mağarası’nda silah yaktığı ve TBMM’de özel komisyon kurulması beklenen barış sürecine değinen Başbakan, şu sözleri sarf etti:
“Kürdistan Bölgesi, barış sürecinin başlatılmasını ve Türk Hükümeti ile PKK arasındaki görüşmeleri memnuniyetle karşılarken, Abdullah Öcalan'ın PKK'yi silahlandırma mesajını önemli bir adım olarak görüyor. Kürdistan Bölgesi, çatışma ve sorunların sona ermesini temenni ediyor. Kürdistan Bölgesi bu çatışmalardan ve sorunlardan çok çekti, şu ana kadar 800 köy bu çatışmalar nedeniyle yeniden hayat bulamıyor.”
"Onuncu kabinenin Irak Parlamento seçimlerinden önce kurulmasını umuyoruz"
Kürdistan Bölgesi Hükümeti 10. Kabinesinin kurulmasına ilişkin ise Başbakan, “Kürdistan Bölgesi Hükümeti 10. Kabinesinin kurulması süreci Irak seçimleriyle doğrudan ilişkili değildir. Onuncu kabinenin Irak Parlamento seçimlerinden önce kurulmasını amaçlıyoruz.” diye konuştu.
“Irak üç ana topluluktan oluşuyor: Şii Araplar, Sünni Araplar ve Kürtler.” diyen Başbakan, “Ama Türkmenler, Hıristiyanlar, Keldaniler ve Süryaniler de var, dolayısıyla yürütme yetkisi tek başına belli bir topluluğun elinde olamaz, böyle olursa diğerlerinin sembolik katılımı olur. Kürtler iktidarda olmak ve üç başkanlıktan birini elinde tutmak istiyor. Bu, cumhurbaşkanlığı için bir kriter.” dedi.
Kürtlerin geçmişte elinde bulundurduğu cumhurbaşkanlığı görevini devam ettirmekten yana olduklarını vurgulayan Başbakan, “Bu, Kürtlerin Irak'ta önemli bir topluluk olduğu gerçeğini teyit etmek içindir.”
“Erbil, petrol ve gaz yasasını hazırlamak için Bağdat ile koordinasyona hazır”
Irak ile Türkiye arasında 2026’da sona erecek olan uzun vadeli bir petrol anlaşması olduğunu hatırlatan Başbakan, “Artık Bağdat ile sözleşmenin yenilenip yenilenmeyeceğine Türkiye karar verecek. Türkiye'nin sözleşmeyi aynı şartlarda yenilemeye yanaşmadığı söyleniyor.” dedi.
Kürdistan Bölgesi’nden petrol ihracatını durduran tarafın Türkiye olmadığı, kararın Irak Federal Mahkemesi tarafından alındığını vurgulayan Başbakan, yeni petrol yasasına ilişkin şu sözleri sarf etti:
“Kürdistan Bölgesi, petrol ve doğalgaz yasasının hazırlanmasında Bağdat ile koordinasyona hazır, ancak Irak Hükümeti bu konuda 2007'den beri ihmalkar davranıyor. Irak'ta bir petrol yasasının çıkması, Erbil ile Bağdat arasındaki tüm sorunların çözümü için iyi bir adım olur."
“Anayasaya göre çalışanlar maaşlarını gecikmeksizin alma hakkına sahip”
Mesrur Barzani, “Irak yasalarına ve anayasasına göre çalışanlar maaşlarını gecikmeden alma hakkına sahip. Bu kabul edilemez çünkü Federal Mahkeme bile maaşlar konusunda karar vermiş ve Bağdat ile Erbil arasındaki çatışmanın bir parçası olmaması gerektiğini vurgulamıştır.” diye konuştu.
“Anayasal bir varlık olarak Kürdistan Bölgesi, yalnızca çalışanlarının maaşlarını değil, aynı zamanda genel federal bütçede özel bir bütçeye de sahip olma hakkına sahiptir.” ifadesini kullanan Başbakan, “Doğru yol, kendi gelirine sahip olmak ve genel bütçeden pay almaktır! Federal Maliye Bakanlığının, Kürdistan Bölgesi'nin maaşları ve bütçesiyle ilgili ayrıntılara girmesi, Irak Anayasası'nı ve Kürdistan Bölgesi'nin anayasal haklarını ihlal etmektedir.” açıklamasında bulundu.
Başbakan Barzani’ye göre maaş sorununa ilişkin anayasal çözüm, Bağdat ile Erbil arasında Kürdistan Bölgesi'nin gelecek federal bütçeden alacağı pay konusunda anlaşmaya varılmasıdır.
Bağdat’ın maaş konusundaki sorunların siyasi değil de teknik açıdan olduğu yönündeki iddialarına ilişkin Başbakan, “Kürdistan Bölgesi Hükümetinin teknik heyeti Bağdat'ı defalarca ziyaret etti. Ancak Bağdat’ın, Kürdistan Bölgesi ile muamelesinin siyasi olduğu açık. Örneğin; Son birkaç yılda 3 milyon 500 bin kişiye istihdam sağladı, bunların hiçbiri Kürdistan Bölgesi'nde değildi!”