Mustafa Karasu: Komisyona ayarılan süre çok kısa
"Komisyonun Öcalan ile konuşmadan işlevsel olması düşünülemez"
KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, Mecliste komisyon kurulmasının önemli olduğunu ancak yapacakları ilk görüşmenin Abdullah Öcalan ile olması gerektiğini belirtirken, Mecliste kurulan komisyona tahsis edilen 2 ila 3 ayın yeterli olmadığını söyledi.
KCK Yürütme Konseyi Üyesi Karasu, sürece dair Medya Haber TV’de katıldığı pprogramda değerlendirmelerde bulundu.
Kürt meselesi ve demokratikleşme söz konusu olduğunda adresin Meclis olduğunu kaydeden Karasu, Mecliste barış süreci kapsamında kurulan "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu"na ilişkin, şu değerlendirmede bulundu.
“Böyle bir komisyonun kurulması önemli fakat bu komisyonun yasayla kurulması; hedeflerinin daha açık ve net ortaya konulması gerekiyordu. Yani Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümüyle ilgili bir programının, bir hedefinin olması gerekiyordu. Bunlar hala tam net değil ama kurulması önemlidir.”
Komisyonun her şeyden önce PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüşmesi gerektiğini belirten Karasu, “Komisyon doğru çalışacaksa, doğru bir çalışma yöntemi tutturacaksa, çalışmalarını doğru perspektifle ortaya koyacaksa, gerçekten anlamlı hale gelecek bir çalışma yapacaksa Önder Apo ile gidip konuşması gerekir. Önder Apo ile tartışması gerekir. İlk yapacakları konunun bu olması gerekir. Önder Apo ile tartışmadan, Önder Apo ile konuşmadan bu komisyonun çok işlevsel olması düşünülemez.” dedi.
Komisyonun iki ila üç aylık bir süresi olduğunu ve bu sürenin çok kısa olduğunu dile getiren Karasu, sadece silahsızlanmanın kaderi üzerinde çalışıldığını ve bunun yeterli olmadığını belirterek, komisyonun PKK'nin oluşumuna yol açan sebeplerin kaynağı olan Kürt meselesi üzerinde çalışması gerektiğinin altını çizdi.
“Demokratikleşme olmadığında, çeşitli yasalar çıkarılmadığında, Kürt sorununun çözümüyle ilgili adımlar atılmadığında boşa çıkar.” diyen Karasu, şu sözleri sarf etti:
“Şu anda Kürt halkının özgürlüğü için konuşan, özgürlüğü için mücadele eden, sadece demeç veren insanlar tutuklanıyor. Şimdi böyle bir demokratikleşme ortamı doğmazsa, bunun adımları atılmazsa yarın gidenlerin hepsi ne olur? Tutuklanır. Giderler, Kürt sorunu konusunda söz ederler, örgütlenirler, Kürt sorununun çözümü için çaba içine girerler; o zaman tutuklanırlar. Böyle olmaz.”
