Koçyiğit: Komisyon, sürecin hukuksal teminatını sağlamalıdır

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Komisyon sürecin hukuksal teminatını ve süreci yürütenlerin hukuksal güvencesini sağlamalıdır." dedi.
DEM Parti Grup Başkanvekili Koçyiğit, 12 Ağustos Salı günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) açıklama yaptı.
Orta Doğu’da savaş varken Türkiye’nin diyalog ve müzakereyi esas alması çok kıymetli
Barış süreci kapsamında Mecliste kurulan "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu"nun bugünkü toplantısına değinen Koçyiğit, "DEM Parti olarak bu komisyonun kurulmuş ve yola çıkmış olmasından memnuniyet duyduğumuzu tekrar ifade etmek istiyoruz. Kürt sorununun demokratik ve barışçı çözümüne yönelik her samimi girişim ve adım Türkiye'nin demokrasi yolunda ilerlemesine önemli katkılar sunacaktır. Biz de bu sürecin yapıcı bir şekilde ilerlemesi için üzerimize düşen bütün sorumluluğu canla başla ortaya koymaya hazırız. Bunu yapmaya çalışıyoruz."
Komisyonun Kürt sorununun siyasal zeminde tartışılmasına olanak sağladığını ve bu olanak nedeniyle komisyona önemli bir görev düştüğünü söyleyen Koçyiğit, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hemen hemen bütün siyasi partilerin bu komisyonda yer alması çok önemli. Bir siyasi mutabakatla kurulması bizim açımızdan çok önemli. Bu da gerçekten sürecin olumluya evrilmesi açısından umudumuzu büyüten bir gelişme. Ortadoğu'da bu kadar çok savaş ve çatışma varken, bütün bunların Türkiye'ye etki etme potansiyeli yüksekken, her geçen gün krizler derinleşirken; Türkiye'nin kendi sorununu gerçek anlamda barışçıl ve demokratik bir zeminde çözmeye çalışmasının, diyalog ve müzakereyi esas almasının çok kıymetli olduğunun altını çizmek isteriz.
Meselenin tartışılması ve konuşulması için siyasi partilerin gösterdiği katkının da en az konuşulması kadar önemli olduğunu ifade etmemiz gerekiyor."
Sürece demokratik katılım mekanizmalarının genişlemesi sürecin toplumsallaşması açısından da hayati önemde
Komisyon çalışmalarının en önemli ayaklarından birisinin de sürecin toplumsallaşması, barışın toplumsallaşması olduğunu ifade eden DEM Parti Grup Başkanvekili Koçyiğit, "Bunun için de komisyonun bugünkü gündeminin de isabetli bir gündem olduğunu düşünüyoruz. Yani akademisyenlerin, baroların, ilgili bütün kurumların, hak örgütlerinin; Kürt sorununun demokratik çözümüne dair sözü, fikri, çözüm önerisi olan herkesin dinlenilmesi, sürece demokratik katılım mekanizmalarının genişlemesi ve sürecin toplumsallaşması açısından da hayati önemde. Biz bunun çok önemli bir gelişme olduğunu ifade etmek isteriz. O anlamıyla başta Meclis çatısı altında olmak üzere, başka zeminlerde de sürecin toplumsallaşması için herkesin elinden gelen çabayı sarf etmesi gerektiğini söylememiz gerekiyor. Fakat burada ayırt edici bir noktanın da altını çizmemiz gerekiyor. Bu saatten sonra artık tespit yerine çözümü, acıları yarıştırma yerine ortak geleceği inşa etmeyi gündemleştirmeli ve buna odaklanmalıyız diye de düşünüyoruz. Tabii ki komisyon kendi yol haritasını oluşturacak ve pratik bir süreci de önüne koyacak. Bugün muhtemelen Ekim ayına kadar olan takvimi de birlikte tartışıp konuşma imkanı bulacağız diye düşünüyoruz."
Komisyon sürecin hukuksal teminatını sağlamalıdır
Komisyonun sürecin hukuksal teminatını ve süreci yürütenlerin hukuksal güvencesini sağlaması gerektiğini vurgulayan Gülistan Kılıç Koçyiğit, şunları söyledi:
"Sürecin taraflarının demokratik siyasete ve toplumsal yaşama katılım kanallarının açılması ve en nihayetinde barışın kendisinin hukuksal güvenceye kavuşması için çaba içerisinde olmalıdır. Çatışmalı dönemin antidemokratik bütün yasal mevzuatlarının barış dönemine uygun bir demokratik niteliğe kavuşturulması için demokratik çözüm ve demokratik dönüşüm çalışmalarının başlatılması çok önemli bir ihtiyaçtır. Sorunun siyasal nedenlerinin kapsamlı bir şekilde ele alınarak demokratik çözüm adımlarının sacayağı olarak belirlenmesi gerekiyor.
Barışın önce dilde başlayacağı gerçeğinden hareketle barış ve çözüm dilinin her yere sirayet etmesi, her alanda gelişmesi için de teşvik edici bir rolü olması gerektiğini düşünüyoruz. Kürt sorununa yönelik çözüm politikaları geliştirilirken atılacak adımların, aynı zamanda Kürt sorunundan kaynaklanan bütün demokrasi sorunlarının çözümünün yolunu da açacağı perspektifiyle yaklaşılması gerekiyor."
Barışı ve demokrasiyi her gün daha da büyütecek bir yaklaşıma ve dile hepimizin ihtiyacı var
"Türkiye demokratikleşmeden Kürt sorunu çözülemez, Kürt sorunu çözülmeden Türkiye demokratikleşemez." diyen DEM Parti Grup Başkanvekili Koçyiğit, şöyle devam etti:
"Kürt sorununun çözümünü demokrasi meselesinden ayrı şekilde ele almayı asla doğru bulmadık. Böyle bir yaklaşımın karşılık bulmayacağını da ifade etmemiz gerekiyor. Tüm bu adımlar özelde komisyonun, genelde ise siyasetin, yönetimin, parlamentonun ve demokratik kamuoyunun ortak sorumluluğudur. Hepimizin bu ortak sorumluluğun gereğini yapacağına olan inancımızı da yenilemek istiyorum. Geldiğimiz nokta itibarıyla dünden, önceki günden ve geçen aylardan daha ileri bir noktadayız. Yarınlarda da bugünlerden daha ileri bir aşamayı yakalayacağımıza inanıyoruz.
Durmayacağız, çalışacağız; barış için, Kürt sorununun demokratik çözümü için gerçek anlamda hep beraber mücadele edeceğiz. Şunu iyi biliyoruz ki demokratik çözüm mümkün ve bu çözümü yapacak feraset bu ülkede var. Siyasi kararlılık olduktan sonra bunun toplumsal mutabakatının da her geçen gün geliştiğini ve derinleştiğini hepimiz görebiliyoruz. Onun için barışı ve demokrasiyi her gün daha da büyütecek, daha da geliştirecek bir yaklaşıma ve dile hepimizin ihtiyacı olduğunun altını çizerek sözlerime son vermek istiyorum. Hepinize teşekkür ediyoruz."