Diyarbakır'da 1 Eylül Yürüyüşü; "Artık barış zamanı"

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) başta olmak üzere çok sayıda kuruluş, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Diyarbakır'da etkinlik düzenledi.
Kürtlerin ağır işkencelere maruz kaldığı yer olarak bilinen Diyarbakır’daki eski cezaevinin önünden başlayan 1 Eylül Dünya Barış Günü Yürüyüşü düzenlendi.
Yürüyüşe katılanlar, zorlu ve sancılı bir sürecin ardından artık barışçıl ve kalıcı bir çözüm zamanının geldiğini vurgulayarak; tüm tarafların bu sürece katılması ve barışın başarısı için ciddi adımlar atılması çağrısında bulundu.
Kurdistan24’e konuşan yürüyüşe katılan Asiye Demir, “Barış ve çözüm istiyoruz. Kırk yıldır savaş var, çocuklarımız hayattan koptu, şehitlerimiz için yüreğimiz yaralı.” dedi.
Emine Aksoy ise “Savaş değil, barış istiyoruz. Bu savaşta anneler çok acı çekiyor, çok gözyaşı döküyor, çok fedakarlık yapıyor. Bu acıların bir son bulması gerekiyor.” diye konuştu.
1 Eylül’ün barış günü olduğuna dikkat çeken Hatice Özdemir de “Bugün Barış Günü. Barış istiyoruz. Evlatlarımız bir daha şehit olmasın, artık kimse ölmesin. Barış istiyoruz, barış.” sözlerini sarf etti.
Yürüyüşe, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğları ve DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayndır da katıldı.
Yürüyüşün ardından bir konuşma yapan Keskin Bayındır, Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun PKK lideri Abdullah Öcalan'ı ziyaret etmesi çağrısında bulundu.
Kürtlerin meşru hakları için yasal adımların atılması gerektiğini vurgulayan Bayındır, “Gerçek bir çözüm istiyoruz. Gerçek çözüm, kendi dilimizde yaşayıp konuşmaktır. Gerçek çözüm, kendi toprağımıza sahip olmaktır. Tüm halkımızı kapsayan, varlığımız için, şiddet ve ölüm içermeyen bir çözüm.” diye konuştu.
Tülay Hatimoğulları da Öcalan’ın barış çağrısına karşı güçlü bir sahiplenme gösterildiğinin altını çizerek, “Bu fikrin, bu görüşün kitlesel sahiplenmeyle halk tarafından ne kadar benimsendiğini Ankara görmelidir. Ankara Amed’e bakarak bu güçlü mesajı almalıdır.” dedi.
Çözüm için somut adımlardan birinin de Süreç Komisyonun Öcalan ile görüşmesi olduğunun altını çizen Hatimoğulları, şu sözleri sarf etti:
“Bir diğer nokta da şudur. Sizler de biliyorsunuz, Öcalan'ın 27 Şubat'taki Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı tarihi önemde bir çağrıydı. Örgütü bu çağrıya icap ederek kongresini gerçekleştirdi ve tarihi bir tanıklığa fırsat bulduğumuz bir günde silah yakma töreni gerçekleşti. O törenden sonra somut olarak beklenen adım, silahsızlanma sürecinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için bütünlüklü hukuki ve yasal düzenlemelerin gerçekleşmesidir. Bu komisyonun odaklanması gereken en temel noktalardan bir diğeri de bu sürece gerekli olan özel yasayı çıkarmasıdır. Buna odaklanmalıdır, bunun taslağını hazırlamalıdır. 1 Ekim’de Meclis açıldıktan hemen sonra Adalet Komisyonunun önüne bu somutlukta çalışmaların gelmesini bekliyoruz.”