KDP düşmanlığı

Kurd24

Geçtiğimiz 27 sene içerisinde Kürdistan’da iktidarda sadece Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) yoktu. KDP sadece bu iktidarın bir parçasıydı.

KDP karşıtlığı yapanlar kendi başarısızlıklarını gizlemeye çalışıyorlar. KDP ise tam tersine olumlu ve olumsuz yönleriyle tüm bu sürece karşı sorumluluk bilinciyle sorunları sahipleniyor. İktidar ortağı olan diğer partiler bilgi sahibi olmalarına rağmen sorunlarla karşılaştıklarında beyaz bayrağı çekip teslim oluyorlar.

8’inci hükümetin kuruluşu aşamasında tüm siyasi taraflar kabinede yer almak istiyordu. Tüm siyasi tarafların katılımıyla oluşturulacak kabinenin iyi bir kabine olmayacağı ortada olsa bile KDP tüm partilerin hükümette yer almasını kabul etti. “KDP tek başına gücü elinde tutuyor” denilmemesi için böyle bir koalisyon hükümeti oluştu.

Ekonomik sorunların başgösterdiği görülünce, bu partiler hükümette oldukları halde halkın eleştirilerini KDP’ye karşı kullanmaya başladılar. Tüm programları KDP karşıtlığı üzerine kurulmuştu. Kürdistan halkının güdülen siyasetten zarar görmesi onlar için hiç önemli değildi. KDP düşmanlığı için şeytanla bile işbirliği yapmaya hazırdılar.

Hepimiz Haşdi Şabi’nin Xurmatu’da Kürt halkına yaptıklarını gördük. Öldürme, evlerini yakma, talan... Ama bu partiler açıklamalarında bir kere dahi olsa yaşananlardan bahsetme gereği duymadı.

KDP karşıtlığı yapmak için Erbil’de bir caddedeki polis bir hata yapsa, abartıp haftalarca, aylarca gündemde tutabiliyorlar.

Eğer İran’daki tüm Kürtler yok olsa, bu siyasi kesimler bir açıklama yapmaya bile hazır değildir. Ama Rojava için her gün açıklama yapabilirler.

KDP’nin Bağdat’la arasının bozuk olduğunu bildikleri için Bağdatlı yetkililerden randevu alıp dururlar. Eğer tam tersine Bağdat ile Erbil’in arasının iyi olduklarını gördüklerinde kameralarını Abadi’nin aleyhine çevirirler. Onların işi Kürtlerin maslahatına olan işler değildir, önemli olan sadece KDP aleyhtarlığıdır.

Dünyadaki pek çok farklı ülkede muhalefet partileri halklarının çıkarlarının zıddına karar vermezler. İktidar kanadından gelse bile halkın çıkarlarına olan kararları desteklemekten geri durmazlar.

Türkiye’ye bakın. AK Parti ile CHP arasındaki karşıtlık onca sertliğine rağmen, bu partilerden biri iktidar, diğeri muhalefet olmasına rağmen, Erdoğan ve partisi Afrin’e saldırı kararı alınca sert muhalefet yürütmesine rağmen CHP, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın kararına destek verdi.

Çünkü Erdoğan’ın kararı onlara göre ülkenin milli güvenlik çıkarlarına uygundu. Muhalefetin nasıl yapılması gerektiğine dair dünyadan birçok örnek verilebilir.

*kurdistan24.net/tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar K24 Medya’nın kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.