Fransa sandık başında; Macron ve Le Pen neyi savunuyor

İlk turda Yürüyüş Hareketi lideri Emmanuel Macron yüzde 24,01 ile ilk sırayı alırken, aşırı sağcı Ulusal Cephe Partisinin lideri Marine Le Pen yüzde 21,3'le ikinci olmuştu.

Haber Merkezi- Fransa'da bugün cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu yapılıyor.

İkinci turda karşı karşıya gelecek olan Emmanuel Macron ve Marine Le Pen yarışında, birinci turun galibi Macron'un tekrar kazanması bekleniyor.

İlk turda Yürüyüş Hareketi lideri Emmanuel Macron yüzde 24,01 ile ilk sırayı alırken, aşırı sağcı Ulusal Cephe Partisinin lideri Marine Le Pen yüzde 21,3'le ikinci olmuştu. Böylece, Macron ve Le Pen'in cumhurbaşkanı seçiminde ikinci tura kalması kesinleşmişti.Toplam 47 milyon 582 bin 183 seçmenin bulunduğu ülkede ilk turda sandığa gitmeyenlerin oranı yüzde 22,23 olmuştu.

Dünyanın önemli nükleer, ekonomik ve diplomatik güçlerinden biri olan Fransa’da Le Pen’in iktidara gelmesi halinde küresel siyasi dengeler yerinden oynayacak. Washington-Paris-Moskova ekseninde “popülist enternasyonal” bir çizgi oluşacak.

Macron’un kazanması ise yeşermekte olan popülist enternasyonale karşı küresel liberalizmin Avrupa’da hâlâ direnebildiği anlamı taşıyacak.

 

EMMANUEL MACRON NEYİ SAVNUYOR ?

Fransa’da geçen yıl kurulan "Yürüyüş” hareketinin 39 yaşındaki lideri Macron özellikle Avrupa eksenli, AB’yi Fransa’nın dünyadaki çıkarları açısından kalkan olarak gören ve bu amaçla AB bünyesinde entegrasyonun federal eğilimle derinleştirilmesinden yana bir çizgiyi savunuyor. Hiçbir dış politika deneyimi olmayan Macron’un, Kürtlerle ilgili politikası ve Kürdistan Başkanı Mesud Barzani’nin bağımsızlık arayışına bakışı da olumlu görülüyor.

 

Macron, dünya ekonomisinin büyüdüğünü, yoksulluğun azaldığını, gelişmekte olan ülkelerde orta sınıfın geliştiğini, tıp ve bilimin ilerlediğini, dijital devrimin yeni iş alanları yarattığını ve ülkeler arasında yatırım ve her türlü alışverişin çoğaldığını söylüyor.

 

Emmanuel Macron, Türkiye’nin AB üyeliği için gerekli koşulların oluşmadığını savunarak “Türkiye’ye kapılar kapatılmasın” diyor. Türkiye’yi, Suudi Arabistan ve İran’la birlikte “yeni güçler” olarak tanımlıyor.

 

MARİNE LE PEN NEYİ SAVUNUYOR?

Marine Le Pen AB fikrine karşı çıkıyor, AB politikalarını istemiyor. AB’yi “Fransız kültür ve kimliği açısından tehdit” olarak görüyor. Bu nedenle AB içindeki tüm aşırı sağcı partiler gibi “Avrupalı” görmediği Türkiye’nin üyelik perspektifine yıllardır karşı çıkıyor.

 

Le Pen, üyesi olduğu Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye ile ilişkiler konusunda en fazla soru önergesi hazırlayan vekillerin başında geliyor. İktidara gelmesi halinde, AB ortaklarına “mevcut AB’den vazgeçilip ulus-devlet ve ulusal egemenlikler Avrupasına dönüş” önerisinde bulunacak. Bu öneri kabul görmediği takdirde Fransa’da AB’den çıkış (Frexit) referandumu düzenleyecek.

 

Le Pen Rusya lideri Putin ile yakınlaşma yanlısı. Le Pen her defasında Putin’e olan “hayranlığını” dile getiriyor. Putin de Le Pen’e olan desteğini seçim kampanyası sırasında kendisini Kremlin’de ağırlayarak gösterdi.

 

“Aşırı sağcı” etiketini reddeden ve kendisini “vatansever” olarak tanımlayan Le Pen, iktidara gelmesi halinde Fransız dış politikasında dümeni Rusya’ya çevirecek. Moskova’nın Suriye politikasına destek verecek. NATO’nun en azından askeri kanadından çıkacak.

Türkiye ile AB platformunda çökecek ilişkileri ikili planda karşılıklı menfaat ilişkisine dönüştürmeyi planlıyor.

Le Pen aynı zamanda Donald Trump hayranı. Trump da Le Pen’e desteğini saklamıyor.            

 

 

 

Kaynak: DWTürkçe