Refik Karakoç: Referanduma her türlü destek veriyoruz

HAK-PAR Genel Başkanı Refik Karakoç, bağımsızlık referandumuna ilişkin "HAK-PAR’ın bu konuda almış olduğu net bir karar var; o da referanduma her türlü desteği vermek” dedi.
kurdistan24.net

Haber: Sait Ozmen - Kamera: Sırdaş Yıldız/ Kurdistan24 ANKARA
HAK-PAR Genel Başkanı Refik Karakoç, Bağımsız Kürdistan için 25 Eylül’de yapılma kararı alınan referandum sürecine ilişkin “HAK-PAR’ın bu konuda almış olduğu net bir karar var; o da referanduma her türlü desteği vermek” dedi.
HAK-PAR Genel Başkanı Refik Karakoç Kürdistan24 mikrofonlarına şu açıklamaları yaptı:
“Şimdi HAK-PAR Türkiye’ deki Kürtler için, Türkiye Kürdistan’ı için Kuzey Kürdistan’ı için biliyorsunuz federal bir sistem önermektedir. Nesnel koşullarımız, Türkiye’nin nesnel koşulları Kürtlerin federal bir yapı içerisinde kendi temel insan hak ve özgürlüklerini kullanarak Türklerle birlikte yaşama imkânını veriyor. Dolayısıyla biz bu gerçekten hareketle ve Türkiye’de Kürt nüfusunun hemen hemen yarısına yakınının Kürdistan’ın dışında, Kürdistan’ın 24 ilinin dışında, Türkiye’nin metropol kentlerinde ve kıyı sahil kentlerinde yaşadıklarını da görerek bir federal sistemin Türkiye’nin demografik gerçekliğine uygun düştüğünü savunuyoruz ve bunu öneriyoruz. Keza Suriye Kürdistan’ı için de aynı şeyi öneriyoruz. Çok etnik grup ve mezhepsel yapı da orada söz konusudur. Ancak bu noktadan sonra oralarda da bir federal sistem sorunları çözebilir. Irak’ta zaten bu başlatılmıştı. Yani Irak şu anda federal bir devlet, yani federal bir Kürt devleti var orada. Ama ne yazık ki İran’ın merkezi hükümetleri yani hükümet ve bundan önceki hükümetler bu federal sistemin işlemesine engel oldular. Neydi bu engeller? Mesela diyelim ki tartışmalı bölgeler Kerkük gibi. Bu bölgelerin anayasanın gereği olarak 2005 yılına kadar, 2007 yılına kadar bir referandumla statülerinin belirlenmesi gerekiyordu. Bunun yapılmaması art niyetti. Çünkü bu referandumlar yapılsaydı zaten oradaki halkın çoğunluğunun Kürtler ve Kürtlerden yana olan etnik gruplardan oluştuğunu herkes biliyor.
“Ortadoğu’da Kürtler olmadan hiçbir şey yapılamaz”
Bugün de aynı sonuç çıkacaktır. Dolayısıyla bilerek bu referandumu yapmadılar bu bir, iki gelir kaynakları itibariyle Irak’ta üretilen petrolün %10’unun Kürdistan’ın bütçesine verilmesi gerekiyordu vermediler. Peşmerge ücretlerini ödemediler, sıkıntı yarattılar bu etti üç. Bunlar böyle arka arkaya sıralanınca Kürdistan hükümetinin önünde başka seçenek kalmadı. Referanduma gidip bağımsızlığını ilan etmekten başka çare kalmadı ve federal sistem kurulduğu halde Kürtler açısından da iyi bir yönetim tarzı iyi bir örnek gösterildiği halde merkezi Irak hükümetinin yanlış tutum ve tasarrufları Kürtleri bu noktaya getirdi ve bu da Kürtler için analarının sütü gibi helaldir. Ve bütün Kürtler diğer parçadakiler, diasporadaki Kürt milleti içerisinde bir heyecan yarattı bu bağımsızlık referandumu ve bu bağımsızlık referandumun sonucunu da çok yüksek bir oranda da evet olacağını biliyoruz. Bu referandumdan sonra asıl önemli olan çok ciddi bir takım sorunlara karşı hazırlıklı olmaktır. Bu sorunlar ortaya çıktığı sürece Kürtlerin bunlarla baş etmesi gerekiyor. Bu da her Kürt’ün bu referanduma sahip çıkması ve orada olabilecek her türlü olayda Kürtlerin yanında yer almasıdır, destek vermesidir. Ortadoğu’da artık bundan böyle, bu tarihten itibaren Kürtlerin kararı olmadan, Kürtlerin rolü, rızası olmadan herhangi yeni bir statünün oluşması mümkün değildir. Kürtler bunu ispatladılar. Ayrıca Kürt halkı kendi coğrafyasında, geçmiş yıllardan bu yana değişik etnik grupların farklı mezheplerin bir arada kardeşçe yaşayabildiğini gösteren bir coğrafya oldu. Ortadoğu’da başka ülkede böyle bir durum yok.
“AB ülkelerinden ciddi destek bekliyoruz”
Başka ülkelerde mezhepler birbirini boğazlarken Kürdistan coğrafyasında mezhepler arasında herhangi bir problem olmadığı gibi, kardeşçe yaşama hukukunu gösterebildiler. Bu demokratik bir yaklaşım, anlayış biçimidir ve bu son derece de önemlidir. Bütün dünya kamuoyu bunun farkında ve bunu görüyorlar. Dolayısıyla bu süreçte dünya kamuoyunda özellikle Avrupa Birliği ülkelerinden biz çok ciddi destekler bekliyoruz.
“Bağımsızlık yolunda en büyük görev Kürt halkı ve partilerine düşüyor”
Kürtlerin bundan sonra kendi aralarında yanlışlık yapmamak kaydıyla birliklerini ve beraberliklerini sağlayarak önce her dört parçada Kürt parti ve örgütleri, bu birliği bir biçimle oluşturarak, parçalar arası diyalog kurmak suretiyle Kürtlerin yakın gelecekte kendi bağımsız devletlerine kavuşmamaları için hiçbir neden yok. En büyük görev Kürt halkına ve Kürt partilerine düşüyor. Bu birliktelik sağlandığı takdirde, ortak ses çıkarıldığı takdirde Ortadoğu’da artık Kürtler baş aktör konumundadır. Bütün Kürtlere çağrımız budur. Biz HAK-PAR olarak zaten bu süreci baştan beri her şekli ile doğru olduğunu, desteklenmesi gerektiğini, sahip çıkılması gerektiğini söylüyoruz. Bayramdan hemen sonra da üst düzey bir heyetle Güney Kürdistan’ı ziyaret edeceğim. Referandum konusunda yetkililer ve partililer ile görüşmeler yapacağız, onlara desteklerimizi sunacağız ve de bu konuyu onlarla birlikte değerlendirip süreci iyice kavramaya çalışacağız. HAK-PAR’ ın şu anda bu konuda almış olduğu net bir karar var, o da referanduma her türlü desteği vermek.