Suriye'de kim, nerede etkin olacak?

Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Suriye’nin bazı bölgelerinde hangi ülkelerin askeri gücünün bulunacağına dair açıklamalarda bulundu.

Haber Merkezi

Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Suriye’nin bazı bölgelerinde hangi ülkelerin askeri gücünün bulunacağına dair açıklamalarda bulundu.

Gündeme dair açıklamalarda bulunan Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye, Rusya ve İran'ın Suriye'de çatışmasızlık bölgeleri oluşturulmasına yönelik çalışmalarına değindi. Bu bölgeler için "tampon bölge" ifadesinin kullanılmasının doğru olmayacağını belirten Kalın, hangi ülkenin hangi bölgede görev yapacağına ilişkin şu bilgileri verdi:

"Muhtemelen İdlib bölgesinde ağırlıklı olarak bizler ve Ruslar, Şam etrafında ağırlıklı olarak Rusya-İran, güneyde Deraa bölgesinde Ürdün'ün ve Amerikalıların içinde yer alacağı bir mekanizma üzerinde çalışılıyor."

Kalın, Rusların Kırgızlar ve Kazakların da belirli sayılarda Suriye'ye güç göndermesi konusunda bir önerisi de olduğunu ifade etti. 

Katar ve çevresinde başka ülkelerin üsleri de olduğunu kaydeden Kalın, "Yalnızca Türkiye'nin üssüne yönelik eleştiri ve karşı çıkış farklı bir anlama gelir. Bu bir hazımsızlık" ifadelerini kullandı. 

Katar'a Kuveyt üzerinden bir liste ulaştırılacağını söyleyen Kalın, "Burada somut talepler ve Katar'ın yapması gerekenler olacak. Ağırlıklı olarak Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır olmak üzere dört ülke, taleplerini ileteceklerini ifade ettiler. Muhtemelen önümüzdeki birkaç gün içerisinde bu talep listesi Katar tarafına iletilecek. Tabii biz de takip edeceğiz" diye konuştu.

"ERDOĞAN'A SALON YOK" İDDİASINA YALANLAMA

G20 zirvesi kapsamında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Almanya'ya yapacağı ziyarete de değinen Kalın, Alman basınında Türk vatandaşlarıyla buluşması için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a salon tahsis edilmediği iddialarını yalanladı.

Ortada bir salon talebi ya da kriz olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, "Referandum sürecinde yaşanan tatsız hadiselerin tekrar edilmemesi için Alman makamlarının belirli bir sorumluluk ve olgunluk içerisinde hareket etmesi gerekir. Güvenliğin sağlanması, salonlar... Şimdi biz tabii ona bakıyoruz. Böyle bir uygun ortam oluşursa böyle bir toplantı yapılabilir" diye konuştu.