PDK’den PKK’ye “casusluk” yanıtı

PKK medyasının casusluk iddialarına PDK Sözcüsünden yanıt geldi.

Kürdistan Demokrat Partisi (PDK) Sözcüsü Mahmut Muhammet tarafından yapılan açıklamada, PKK’nin daha önce de casusluk iddiasıyla bazı PDK’li siyasetçileri hedef gösterdiği ve bu emellerin artık bir tarafa bırakılması gerektiği belirtildi.

Mahmut Muhammet imzalı bugün yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“PKK güdümlü birkaç İnternet sitesi ve TV kanalı, bir süredir asılsız ve ısmarlama hazırlanmış haberleri yayımlayarak partimize yakın bazı şahsiyetlerin itibarını zedelemek amacıyla hedef göstermektedir. Kürdistan’ın mücadeleci halkına servis edilen bu tür ısmarlama haberlerin kesinlikle gerçekten uzak ve asılsız olduğunu bildirmek istiyoruz. PKK tür asparagas haberlerle iki şeyi amaçlamaktadır.

Birincisi; kontrolü altında tuttuğu köylerdeki sakinlere baskı uygulamak ve söz konusu köylere hizmet götürülmesini engellemenin yanında tahribatları giderilen ve yeniden inşa edilen köylerin boşaltılması için de bir baskı gerekçesi oluşturmak niyetindedir. Bu politikayı onlarca yıldır sürdürmekteler.

İkincisi ise partimizi halkın gözünde düşürmek, itibarını sarsmayı hedeflemektedirler ve partimizin referandum ile bağımsızlık husussularındaki ulusal mücadelesine gölge düşürmek amacıyla çabalamaktadırlar.

PKK, bu asparagas ve yalan haberleri yaymaktan vazgeçmeli. İyi bilinmelidir ki PDK kadro ve sevdalılarına yönelik maksatlı saldırılara karşı partimizin sert tavrına da hazırlıklı olunmalıdır.”

Ne olmuştu?

PKK medyası, iki gün önce bazı Türkiye Erbil Başkonsolosluğu çalışanları ve PDK üyesi birkaç kişinin isimlerini yayımlayarak MİT personeli olduklarını ve casusluk yaptıklarını iddia etmişti.

Başkonsolosluk yalanladı

Konsolosluk tarafından yapılan açıklamada, söz konusu iddia reddedilmiş adı geçen şahısların Konsolosluk çalışanları olduğu ve Süleymaniye’de bir otelde kaldıkları sırada kayıt işlemleri için verilen kimlik bilgilerinin sızdırılması yoluyla gerçek dışı haberlere imza atıldığı belirtilmişti.

Açıklamada devletlerin dış temsilciliklerinde görevli personelleri, casusluk yapmakla suçlamanın etik olmadığı vurgulanmıştı.