"Musul’da operasyondan sonra daha büyük bir savaş başlayabilir"

Terör örgütü DAİŞ’in işgalindeki Musul operasyonu yakınlaşırken, operasyondan sonra Musul’un geleceği konusundaki görüş ayrılıkları sürüyor. Uzmanlar, bunun daha büyük savaşları tetikleyebileceği uyarısında bulunuyor.
Terör örgütü DAİŞ’in Irak’taki kalesi olan Musul’a yönelik operasyon yaklaşırken operasyonun kimler tarafından ve nasıl yürütüleceği ve operasyondan sonra Musul'un kimler tarafından nasıl yönetileceğine dair tartışmalar sürüyor.
Bağdat yönetiminin Türkiye’den Başika’daki askerlerini geri çekmesi talebi ise tartışmaları gerginliğe dönüştürdü. Türkiyeli uzmanlara göre Bağdat’ın arkasında Washington ve Tahran var.
K24’e değerlendirmelerde bulunan Ortadoğu uzmanı Prof. Muhittin Ataman, “İran orayı Şiileştirmek istiyor. Türkiye buna karşı çıkıyor. Türkiye, Suriye’de Rusya ile yakınlaştığı için ABD de Türkiye’nin elini zayıflatmak istiyor” dedi.
Operasyondan sonra Musul’un geleceği konusundaki anlaşmazlıkların, güçler arasında daha büyük çatışmalara yol açabileceğine dikkat çeken Muhittin Ataman, şöyle konuştu: “Musul operasyonu konusunda çok sayıda belirsizlik var. Öncelikle bu operasyonda kimlerin nasıl rol alacağı henüz belirsiz. Ayrıca DAİŞ’in nasıl bir direniş göstereceğini bilmiyoruz. En önemlisi, operasyondan hemen sonra Musul’un kimin kontrolünde kalacağı konusunda, büyük bir ihtimalle, başka bir savaş olacak. Bu çatışma daha yıkıcı ve daha şiddetli olabilir.”

Galip Dalay: PYD Kürt aktör mü olacak yoksa sadece anti-DAİŞ aktörü mü olacak
Ortadoğu uzmanı Galip Dalay’a göre de Ortadoğu şekillenirken Türkiye devre dışı bırakılmak isteniyor. Dalay, bu konuda şunları söyledi: “Amerikalılar ve diğer batılı devletler, Türkiye’nin hem Irak hem de Suriye üzerinde, Ortadoğudaki orta ve uzun vadeli görüşme masasında, daha zayıf bir şekilde bulunmasını ve mümkünse hiç olmamasını istiyor. Bunu şüphesiz İran da çok istiyor. Bunların aynı zamanda Türkiye’nin bölgedeki en güçlü müttefiki olan Erbil ve Barzani karşıtı politika ürettiğini de biliyoruz.”
Uluslararası güçlerin anlaşmazlık yaşadığı tek yer Irak değil. Suriye konusunda da aynı şekilde görüş ayrılıkları var. PYD konusunda da Washington ile Ankara arasında uzun zamandan bu yana büyük gerginlik yaşandığına dikkat çeken Galip Dalay, “PYD artık şu soruya cevap vermek durumunda. Kendisini Kürt aktör olarak mı konumlandırıyor yoksa anti-DAİŞ aktör olarak mı? Çünkü anti DAİŞ olarak konumlandırdığında kısa ve orta vade de fonksiyonel bir avantaj sağlıyor, batıda sempati topluyor, silah desteği alıyor” diye konuştu.
Dalay’a göre PYD ancak bir Kürt aktörüne dönüşerek, bölgedeki diğer Kürt örgütleri tasfiye etmekten vazgeçmesi halinde kalıcı olabilir. Aksi halde DAİŞ unsuru ortadan kaldırıldığında ona da artık gerek kalmayacak.
K24/İSTANBUL – Diyar BAYRAM