K24 ÖZEL - ‘Hasankeyf için hala bir umut var’

Ilısu Barajı’nın tamamlanmasıyla sular altında kalan Batman’ın tarihi Hasankeyf ilçesi için mücadele eden aktivistler, halen kenti kurtarmak için bir umut olduğunu söylüyor.

İhsan YALIN / HASANKEYF

Ilısu Barajı’nın tamamlanmasıyla sular altında kalan Batman’ın tarihi Hasankeyf ilçesi için mücadele eden aktivistler, halen kenti kurtarmak için bir umut olduğunu söylüyor.

2019 yılı sonu itibariyle suların yükseldiği antik kent Hasankeyf’te, geçtiğimiz günlerde nehrin iki yakasını birbirine bağlayan köprü tamamen sulara gömüldü. Kentin simgesi olan eski köprü ayaklarının yanı sıra çarşısı da sular altında kaldığı için, bu yerlerin konumunu ayırt etmek zor.

Eski haliyle yerli ve yabancıların uğrak yeri olan Hasankeyf’in ziyaretçileri az da olsa halen var. Buraya gelen kişiler, sulara gömülen tarih karşısında hüzünleniyor ve birçoğu kenti son kez görmeye geldiğini söylüyor.

Hasankeyf'in son ziyaretçileri - İhsan Yalın/K24
Hasankeyf'in son ziyaretçileri - İhsan Yalın/K24

K24’e konuşan Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi aktivisti Rıdvan Ayhan, Hasankeyf’i kurtarmak için hala umut olduğunu ve mücadeleye devam ettiklerini belirtti.

Rıdvan Ayhan, kentin sular altında kalmasına tanıklığını, “Burada doğup büyüdüm. Tarihle iç içe geçmiş bu şehrin en acı ve dramatik olaylarından yaşamış birisiyim” sözleriyle dile getiriyor.

Buna rağmen Hasankeyf için umudunu koruyan Ayhan, Tayland’dan örnek vererek şunları anlattı:

“Her daim bir umut vardır. Biz insanlar umutlarımız sayesinde yaşarız. Umudumuzu kaybedersek yok olmaya mahkum oluruz. Tayland’da da böyle bir baraj yapıldı ve baraj bitirildikten sonra balıkçılar protesto etti. Devlet bu konuda geri adım attı ve baraj boşaltıldı, nehir özgürce akmaya devam etti. Temennimiz burada da aynısının yapılması.”

“Burada sorun enerji değil” diyen Ayhan, “Mevzu enerjiyse, bunu güneş enerjisinden de elde edebilirsiniz. 1.2 enerji için 12 bin yıllık bir tarihi yok etmenin anlamı yok. Güneşten o enerjiyi alırsınız, rüzgardan alırsınız, Hasankeyf’i restore edip o enerji elde edebilirsiniz. Ülke ekonomisine katkıda da bulunulur. Bunu yapmakla ülke ekonomisine darbe vuruyorsunuz. Çünkü dünyanın en verimli topraklarını sular altında bırakıyorsunuz, sonra da ‘Neden tarım gelişmiyor’ diyorsunuz. Tabi ki de gelişmez. Mezopotamya havzasının tamamını boşaltıyorsunuz” ifadelerinde bulundu.

Suyun henüz en üst seviyesine ulaşmadığını belirten Rıdvan Ayhan, “Şu an boşaltılırsa gene eski seviyesini bulur ve insanlar buraya gelip tarihi dokuyu görür. Onun için buranın boşaltılması için geç değil” diyor ve ekliyor:

“Buranın ömrü 50 yıllık. Siz kalkıp 12 bin yıllık tarihi 50 yıla kurban ederseniz, bu mantıklı olmaz. Mağaraları betonla doldurmuşsunuz. Birkaç tarihi eseri taşımakla Hasankeyf taşınmaz. Hasankeyf’in 6 bin tane mağarası var, bunları nasıl taşıyacaksınız? Oradan taşınan birkaç tarihi eser bizim için hiçbir anlam ifade etmez.”

Su seviyesi yükselmeye devam ediyor - İhsan Yalın/K24
Su seviyesi yükselmeye devam ediyor - İhsan Yalın/K24

UNESCO’YA ELEŞTİRİ

Mücadelelerini sürdürdüklerini ve kamuoyu oluşturmak için basın ve sosyal medya üzerinden bilgilendirme yapmaya devam ettiklerini kaydeden Hasankeyf aktivisti, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nü (UNESCO) eleştirdi:

“UNESCO’nun bu konuda kendi kriterlerini çiğnediğini hissediyoruz. Burası, UNESCO’nun 10 kriterinden 9’unu karşılayan dünya genelindeki tek yer. UNESCO’nun buraya sahip çıkması gerekirken bize, Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı üzerinden başvurmamızı söylediler. Başvurulmadığı takdirde, çalışma başlatamayacaklarını söylediler. Kritlerlerinden biri budur. Çin Seddi 10 kriterden 4’ünü karşılıyor. Mısır Piramitleri 10 kriterden 3’ünü karşılıyor. Böyle bir yer nasıl sular altında bırakırsınız, nasıl yok edersiniz? Burası tüm insanlığın mirasıdır, bütün insanların buraya gelip sahip çıkması gerektiği inancını taşıyorum. Bu olacak da. Buna inanıyoruz. Buranın ömrü 50 yıl bile olsa, mücadele edip, kurtaracağız.”

Suya gömülen yapılar tamamen kaybolmuş durumda - İhsan Yalın/K24
Suya gömülen yapılar tamamen kaybolmuş durumda - İhsan Yalın/K24