K24 ÖZEL - Kürt kentlerinde vakalar neden artıyor?

Dünya ve Türkiye genelinde yeni tip coronavirüs (Covid-19) salgınından dolayı “normalleşme” süreci devam ederken, Kürt kentlerindeki vaka artışı, salgında ikinci dalga endişesi yarattı.

Cesim İlhan

Dünya ve Türkiye genelinde yeni tip coronavirüs (Covid-19) salgınından dolayı “normalleşme” süreci devam ederken, Kürt kentlerindeki vaka artışı, salgında ikinci dalga endişesi yarattı.

Covid-19 salgını kapsamında düğün, nişan, mevlit ve taziye çadırlarına getirilen yasaklara Diyarbakır, Antep, Urfa, Adıyaman, Mardin, Şırnak, Batman, Van, Elazığ gibi çok sayıda kentte uyulmamasının vaka sayısının artmasına neden olduğu belirtiliyor.

Dün Türkiye’deki son durumla ilgili basın toplantısı düzenleyen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Her geçen gün Orta Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da kısmi artışın olduğunu söyleyebiliriz.

Diyarbakır'da son 3-4 gün içinde yükseliş içerisinde. Burada genel bir artıştan önce nişan ve benzeri gibi etkinlikler nedeniyle artış olduğunu görüyoruz. Filyasyon çalışmalarını artırdık” dedi.

Daha önce günde 3-5 arasında olan vaka sayısı Diyarbakır’da son günlerde hızla arttı. Sadece son bir hafta içinde 300 yeni vaka hastaneye yatırılırken, 500 kişinin de evlerinde karantinaya alındığı basına yansıdı.

Bölgede vaka sayısının en çok görüldüğü il olan Diyarbakır’da vatandaşların maske takmayıp sosyal mesafeye uymaması üzerine, 10 Haziran itibariyle maskesiz sokağa çıkmak yasaklandı.

Diğer kentlerde de benzer tablolar yaşanıyor. Urfa, Van, Mardin ve Antep’te de vakaların fazla olduğu belirtiliyor. 

Van-Hakkari Tabip Odası Başkanı Özgür Deniz Değer, insanların kuralları ihlal ettiğini belirterek, salgında ikinci dalganın olacağı uyarısında bulundu.

Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Doktor Halis Yerlikaya da Covid-19 sürecinin başından beri vakaların en fazla yaşandığı döneme girildiğini ifade ederek kaygılı olduklarını söyledi.

Uzmanlar ve sağlık örgütleri Antep’te resmi olmayan sonuçlara göre, vaka sayısının bine yakın olduğunu ifade ediyor.

Gaziantep Tabip Odası’ndan (GTO) yapılan açıklamada, son 2-3 hafta öncesine göre ilde vakaların 6-7 kat arttı belirtildi. İşçi temsilcileri de Antep’te vakaların artmasını çoğu fabrikada tedbirsizliğe ve pozitif vakalara rağmen üretimin devam etmesine bağlıyor.

“İKİNCİ DALGA KAÇINILMAZ”

K24'e konuşan Van-Hakkari Tabip Odası Başkanı Özgür Deniz Değer, “İnsanlar kurallara uymadığı için coronavirüste ikinci dalga kesinlikle olacak” diyor:

“İnsanlar hem fiziksel mesafeyi hem maskeyi ihmal ediyorlar, kalabalık ortamlarda bulunuyorlar, bir araya geliyorlar, kurallara uymuyorlar. ‘Normalleştik’ açıklamalarından sonra, insanlar artık ‘Salgının etkisi kalmadı’ diye düşünüyor ve bu yüzden dikkat etmiyor. İkinci dalga olacak. Bu bir endişe değil, salgın bilimi bunu öngörüyor. Bir vaka bile olsa her zaman için bir tehlike vardır. Van’da şu an vaka sayısı 530-540 arasında. Van’da bir ay önce vaka sayısı 230-240 idi. Bir ay öncesine göre vaka sayısında iki katı artış var. İkinci dalgaya sebep olan durumlar ise insanların, kurallara uymaması. Taziyelere, düğünlere, etkinliklere katılıyorlar.”

Valiliğin paylaştığı verilere göre, şimdiye kadar Van genelinde 10 kişi hayatını kaybetti.

“TEDBİR AZALINCA VAKALAR ARTTI”

Urfa Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Osman Yüksekyayla, insanların salgının bittiğini düşünerek davranması vakaların artmasına sebep olduğunu söylüyor:

“Sokakta görüyoruz, maske kullanımı çok azaldı. Sosyal mesafeye uyan neredeyse hiç yok. Esnek mesaiden normal çalışmalara başlandı. Poliklinik çalışmaları başladı. Hastanelere giriş çıkışlar artmaya başladı. Tüm bunlar coronavirüsün yayılma sebepleridir. Tedbir azalınca vaka arttı. ‘Coronavirüs azaldı’ denilse insanların da böyle davranması normal. Müdürlük Urfa’daki vaka ve can kaybı sayısını kimseyle paylaşmıyor ama ciddi vakaların olduğu belli. Tahminlerime göre, Urfa’da vaka sayısı 1000’e yakın.”

“Salgında ikinci dalga” uyarılarıyla ilgili ise Yüksekyayla,“İkinci dalga uyarı ile ilgili benim de endişelerim var tabi. Bununla ilgili hem bizim kurumun hem de sağlık bakanlığının ciddi uyarıları var. Tüm dünyada da bununla ilgili uyarılar var. Dalganın özellikle sonbaharda olacağı belirtiliyor” diye konuştu.

PROF. ÇELEN: İKİNCİ DALGA KASIM AYINDA

Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve İl Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen de Diyarbakır’daki vaka sayısındaki artışla ilgili durumun abartıldığını ifade ederek şunları söyledi:

“Vakalarda artış var gibi gözükmekle beraber, aslında otomatik vakalarda artışlar var. Yani hiçbir klinik bulgusu olmayan bu hastalıkta toplumun büyük bir kısmında aslen otomatik vakalar var. Mesela biri virüse yakalandığında bunun çevresi taranınca hiç klinik bulgusu olmayan ama pozitif çıkan vakalar ortaya çıkıyor. Bundan dolayı vakalar ciddi anlamda artmış gibi gözüküyor. Bu kadar abartıldığı gibi değil. İkinci dalga söz konusu değil şu an. Bu beyan doğru değildir. Şimdiki salgın süreci bitmediği için ikinci dalgadan bahsedemeyiz. Ben kasım ayında yeni bir dalga gelir diye düşünüyorum ama şu anki kadar güçlü olmaz. Hijyene dikkat edelim, el yıkama, sosyal mesafe ve maske takmayı ihmal etmeyelim. Bunlara uyarsak hiçbir sıkıntı kalmaz.”

Çelen, Diyarbakır’da son günlerde artan vaka sayısının toplamda 160 civarında olduğunu söyledi.

TTB ÜYESİ YERLİKAYA: KAYGILIYIZ

Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Doktor Halis Yerlikaya da normalleşme sürecinin çok erken başladığını ifade ederek şunları söyledi:

“Artan sayılardan kaygılıyız. Son günlerde hükümet tarafından bir başarı algısı yaratıldı. Bu da insanlarda bir rehavet durumu yarattı. Kurallara yeterince uyulmadı. Hastanelerde hasta ziyareti, bayramlaşma, ev-akraba ziyaretleri derken vakalar artı. Sürecin başından beri vaka sayısının en fazla yaşandığı bir dönemi yaşıyoruz. Kaygılıyız, insanların salgın tehlikesinin henüz bitmediğinin farkında olmaları lazım. Böyle devam ederse çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalacağız. Herkesin maske kullanması, sosyal mesafe kurallarına ve hijyene dikkat etmesi gerektiği uyarısında bulunuyoruz."

Yerlikaya, “Diyarbakır’da pozitif vakalar üzerinde değerlendirme yapıldığında 1500 vakanın olduğunu, 50’ye yakın da can kaybının olduğunu söyleyebiliriz” dedi.