Kürtçe ve Ermenice ezgiler Elçi ve Dink için dile geldi

kurdistan24.net

Biri Kürt bir avukat, diğeri Ermeni bir gazeteci. İkisi de Türkiye’de yaşamlarını barış ve kardeşlik mücadelesine adadı. İkisi de güpe gündüz kör kurşunlara kurban gitti. İstanbul’da yapılan anma etkinliğinde Kürtçe ve Ermenice ezgiler iki barışsever için dile geldi.

Bir yıl önce katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, ölümünün birinci yıl dönümünde İstanbul’daki bir etkinlikte anıldı.

Anma törenini organize eden 10 yıl önce 19 Ocak 2007’de İstanbul’da katledilen Ermeni gazeteci Hrant Dink adına kurulan vakıftı. Bu anlamlı gecede barış ve kardeşlik savunucusu hayat arkadaşlarını yitiren acılı iki eş Türkan Elçi ile Rakel Dink yan yana oturdu.

Tahir Elçi’nin yaşamını konu alan fotoğraf sergisiyle donatılan salonda arkadaşları ve sevenleri Elçi’yi anlattı.

Türkan Elçi’nin konuşması ise duygu yüklüydü. Eşinin kaos isteyen güçler tarafından öldürüldüğünü belirten Türkan Elçi, şöyle konuştu: “Tahir genç ölümlerin, yetim çocukların gözyaşlarını faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmamasını yüreğinin ta derinliklerinde hisseden biriydi. Geçmişin ona verdiği tecrübeyle ve ileriyi görebilme yeteneğinden olmalı ki bir uçurumun kıyısında olduğumuzu, bir felakete doğru yol aldığımızı durmadan dile getirdi. Fakat, ne yazık ki içinde olduğumuz felaketi duyurmadan savaşın ulu orta yerinde bir başına kaldı.

Türkan Elçi: Topluma umutsuzluk iksiri içirilmeye çalışıldı

Tahir’in katledilme sebebi, hiç kimseye dayanmadan yanlışların haksızlıkların menşeine bakmadan dile getirdiği vicdani eleştirileriydi. Bu sebeple yaratılan kaotik bir ortamda faili belli olmayacak bir şekilde bir cinayet tezgahlandı. Tahir’in katledilişiyle cümle topluma umutsuzluk iksiri içirilmeye çalışıldı.”

Tahir Elçi’nin hayatını konu alan belgesel de salonda duygu dolu anların yaşanmasına neden oldu.

Tahir Elçi’nin katledilişinin üzerinden 1 yıl geçti. Cinayet hala aydınlatılamadı. Elçi’nin bıraktığı bayrağı devralan Avukat Ahmet Özmen’e göre aydınlatılmak istenmiyor.

Özmen: Cinayet aydınlatılmak istenmiyor

Kürdistan 24’e konuşan Diyarbakır Barosu Başkanı Özmen, bu konuda şunları söyledi:

“Maalesef ne katil ne de katilin arkasında ki el bir türlü aydınlatılamadı. Başından beri söylüyoruz, yürütülen soruşturma, olayın aydınlatılmasına yönelik bir soruşturma değildir yani bu soruşturma bir sonuca ulaşmak adına çabalamamaktadır. Zira bu konuda ki çalışmalar son derece zayıf ve isteksiz bir şekilde yürütülmektedir. Soruşturmalar sürekli sonuçsuz kalıyor.”

Tanrıkulu: Bu yıkım tablosunun failleri cinayetin de failleridir

Diyarbakır Barosunun eski başkanlarından CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da, arkadaşı Tahir Elçi’yi öldürenlerin kimler olabileceğinin ipucunu verdi. Tanrıkulu, “Tahir bugün yaşasaydı neyin peşinde olurdu sorusunun cevabı aslında bizi katillere götürüyor. Tahir bugün yaşıyor olsaydı son bir yılda yaşadığımız bütün yıkımların bütün ölümlerin peşinde koşan bir insan hakları savunucusu olacaktı, bir avukat olacaktı. Tam 12`den vurdular. Bugünkü yıkım tablosu faillerinin de kim olduğunu ortaya koyuyor.”

Hrant Dink’in öldürülüşünün üzerinden 10 yıl geçti. O cinayetin arkasındaki karanlık eller yeni yeni ortaya çıkıyor. O ellerin Türkiye’de barış ve kardeşliği yok etmek isteyen eller olduğu görülüyor. Herkes hem fikir ki, Tahir Elçi’ye kıyan eller de aynı eller. Ama umut o ki, bu ellerin sahiplerinin ortaya çıkması 10 yılı bulmasın.

Bu anlamlı gece Kürt Tahir Elçi ve Ermeni Hrant Dink için kendi ana dillerinde söylenen duygu yüklü ezgilerle sona erdi.

 

Kürdisdan 24 / İSTANBUL - Şilan ÇILGIN