İnsan hakları savunucuları: Temel hak ihlalleri devam ediyor

Sıddık Eren

Kurdistan24/ Diyarbakır- İnsan hakları savunucuları ve hukukçular, 68. İnsan Hakları Haftasında Türkiye’de temel hak ihlallerinin devam ettiğine dikkat çekiyor.

Aktivistler, AK Parti iktidarı döneminde, insan hakları ve demokrasi de önemli ilerlemelerin yaşandığını, ancak 2015 Haziran'ından sonra, temel insan hakları ihlallerinin, yaşam hakkı, barınma, sağlık ve diğer bütün temel haklara, özellikle Kürt illerinde en kötü dönemleri aratmayan gerilemelerin olduğunu ifade ediyor.

Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, 10-17 Aralık'ta İnsan Hakları Haftası vesilesiyle, çeşitli etkinlikler düzenleyeceklerini, bu yılki etkinliklerini de, insan hakları savunucusu eski Baro Başkanları Tahir Elçi'ye adayacaklarını belirtti. Özmen, geçtiğimiz dönemin  insan hakları ihlallerinin hat safhaya ulaştığı ve hukukun ortadan kaldırıldığı bir dönem olduğunu söyledi.

"Kürt illerinde bütün temel haklar yok sayılıyor"

Diyarbakır Barosu İnsan Hakları Komisyonu Yöneticisi Serhat Eren de  AK Parti iktidarı döneminde eksik de olsa önemli insan hakları ve demokratik adımların atıldığını, özellikle çözüm sürecindeki gelişmelerin umut verici gelişmelere işaret ettiğini dile getirdi. Serhat Eren, şehirlerde başlayan savaş ve çatışma süreci,  arkasında da darbe girişimi ve olağanüstü hal ilanıyla, insan hakları ve demokraside atılan bütün adımların başlanan yerin de çok gerisine gittiğini ve özellikle Kürt illerinde bütün temel hakların yok sayıldığı bir dönemden  geçildiğini belirtti.

Serhat Eren konuşmasında, bu sürecin toplumda ciddi yaralar açacağını ve darbeye önlem almak için çıkarılan kanun hükmündeki kararnamelerin (KHK) de hak ihlallerini artırdığını şu sözlerle dile getirdi:  “Toplumsal barışı tehdit eden (KHK)çıkarılacağını beklerken maalesef darbe koşullarını yaratan nedenlerin de çok ötesine geçmek suretiyle, yine toplumun birçok kesimini etkileyen öğretmenlerden tutun da, sağlıkçılara, akademisyenlere varan çok sayıda darbeyle ilişkisi kurulamayan, darbe KHK’ları kapsamına girmeyen kararnameler uygulanmaya başlandı.”

"Değişmeyen tek şey ihlaller"

Türkiye İnsan Hakları Vakfı Diyarbakır Şube Başkanı Barış Yavuz da Türkiye’de her insan hakları haftasında değişmeyen tek şeyin, devam eden hak ihlalleri ve işkence olduğunu söyledi. Yavuz işkenceye sıfır tolerans diyen bir anlayıştan, 'kanunlar da çiğnenebilir’ denildiği bir döneme geldiklerini, hukuka olan güvenin kalmadığı, en temel insan haklarının ayaklar altına alındığı bir sürecin yaşandığını söyledi.

Yavuz hak ihlallerinin ortadan kalmasının koşulunu şu şekilde ifade ediyor:

“İnsan haklarını, demokrasiyi içselleştirmek gerekiyor, bu kavramları içselleştirmediğimizde, hayatımızın hiçbir yerine koymadığımızda, her zaman hak ihlalleri devam edecektir. Bu kavramları kamu otoritesi içselleştirecek. Bu gün güvenlik güçleri, devletin gücünü kullanan bu kamu güçleri  her ne olursa olsun, bu kavramları içselleştirmeleri gerekiyor. Fakat görüyoruz ki işkence devam ediyor ve özellikle 15 Temmuz sonrası televizyon ekranlarına yansıyor bu görüntüler.”

"Kürt’ün Kürtçenin dillendirilemediği süreçten geçiyoruz"

İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği  MAZLUM-DER Yöneticisi Selahattin Çoban, Kürt illerinde kirli bir savaşın sonunda, şehir ve ilçelerin yerle bir edildiğini, açılan hendeklerin devletin şiddeti için bir araç yapıldığını ve sonunda da 100 binlerce kişinin yerinden göç ettirildiğini, yaşam hakkından, barınmaya ve sağlığa kadar en temel hakların ihlal edildiğini ifade etti.

Çoban konuşmasında insan haklarındaki gerilemeyi anlatırken şu ifadeleri kullandı: “Kürt halkının en doğal hakkı olan kendini yönetebilme hakkı da dahil olmak üzere haklardan bahsettiğimiz dönemden maalesef artık Kürt’ün Kürtçenin dillendirilemediği süreçten geçiyoruz. Temennim daha kötü bir sürece gitmeyişimizdir.”

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi 10 Aralık 1948 yılında Birleşmiş Milletler tarafından Paris’te imzalandı.  Her yıl 10-17 aralık İnsan Hakları Haftası olarak kutlanmakta