Ankara’dan AB bildirgesi açıklaması: Büyük yanılgı

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, AB bildirgesiyle ilgili “Göç işbirliğinin sadece mali boyuta indirgenmesi, büyük bir yanılgıdır” açıklamasında bulundu.

HABER MERKEZİ

Avrupa Birliği (AB) devam ederken, Türkiye ile ilgili görüşmelerin tamamlanmasının ardından zirve bildirisinin Türkiye hakkındaki bölümü kamuoyuyla paylaşıldı.

AB Konseyi'nin Doğu Akdeniz'deki durumu ve AB-Türkiye ilişkilerini yeniden görüştüğüne dikkat çekilen bildiride, Doğu Akdeniz'de güvenli ve istikrarlı bir çevrenin, Türkiye ile karşılıklı faydalı ve işbirliğini geliştiren ilişkilerin, AB'nin stratejik çıkarına olduğu vurgulandı.

Bildiride, Doğu Akdeniz'de gerginliğin düşmesinin olumlu karşılandığı ve bunun sürdürülmesi gerektiği ifade edildi.

AB'nin Türkiye ile aşamalı, orantılı ve geri dönülebilir biçimde ortak çıkarları içeren pek çok alanda işbirliğini arttırmaya hazır olduğuna işaret edilen bildiride, AB liderlerinin AB ile Türkiye arasındaki Gümrük Birliğinin güncellenmesine yönelik yetkilendirme için teknik çalışmaların başlamasını not ettiği belirtildi.

ANKARA’DAN AÇIKLAMA

Bildiri hakkında yazılı açıklama yapan Türkiye Dışişleri Bakanlığı, şu ifadeleri kullandı:

"24 Haziran 2021 tarihinde Brüksel’de gerçekleştirilen Avrupa Birliği (AB) Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde 'Türkiye' başlığı altında kabul edilen kararlar, beklenilen ve gereken adımları içermekten uzaktır. Türkiye, gerginliğin düşürülmesi, diyalog ve işbirliğinin başlatılması bakımından üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirmiştir. AB’nin, gerginliğin düştüğünü teslim edip, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi dahil olumlu gündemi hayata geçirmeye yönelik somut kararlar almayı ertelemesi, bir oyalama taktiği, irade eksikliği ve bir iki üye ülkenin AB üyeliklerini kötüye kullanması olarak görülmektedir. Metinde adaylık statümüze atıfta bulunulmasından kaçınılması da bu görüşümüzü teyit eder niteliktedir.

Açıklamada, “AB, hukukun üstünlüğü ve temel haklar alanlarında diyalog önermek yerine, katılım müzakerelerinin önünü açarak, 23. ve 24. fasıllarda ülkemizde daha hızlı gelişme kaydedilmesinin zeminini oluşturabilecektir” denildi.

“Önerilen yeni mali yardım paketi, Türkiye’ye değil Suriyeli sığınmacılara yönelik olup, esasen AB’nin kendi huzur ve güvenliğinin teminatı için atılacak bir adımdır” denilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:  

“Göç işbirliğinin sadece mali boyuta indirgenmesi, büyük bir yanılgıdır. Bu alanda yakın işbirliği hedeflenmesi herkes için yararlı olacaktır. Zirve kararlarının Kıbrıs’a ilişkin bölümleri ise her zamanki gibi Rum/Yunan ikilisinin görüşlerinin tekrarıdır. Bu tutumuyla AB bir kez daha Kıbrıs Türklerini yok saymış ve eşit haklarını görmezden gelmiştir. AB’nin bu tutumu devam ettiği sürece, Kıbrıs meselesine yapıcı bir katkıda bulunması mümkün değildir. Bu vesileyle AB’yi bir kez daha Ada’daki gerçekleri artık görmeye, Kıbrıs Türklerini ve müktesep eşit haklarını tanımaya ve 2004’te verdiği sözleri yerine getirmeye davet ediyoruz.”

GÜMRÜK BİRLİĞİ VE YÜKSEK DÜZEYLİ DİYALOG

Gümrük Birliğinin güncellenmesine yönelik yetkilendirmenin, AB Konseyi'nde ilave yönlendirme ile kabul edilebileceği dile getirilen bildiride, mevcut Gümrük Birliğinin uygulanmasında yaşanan sıkıntıların giderilmesi ve bunun AB üyesi bütün ülkelere etkin biçimde uygulanması gerektiği kaydedildi.

Bildiride, AB liderlerinin göç, sağlık, iklim, terörle mücadele ve bölgesel meseleler gibi karşılıklı çıkara dayalı konularda Türkiye ile yüksek düzeyli diyalog hazırlıklarını not ettiği vurgulandı.

SURİYELİ MÜLTECİLER İÇİN RESMİ TEKLİFİN SUNULMASI İSTENDİ

Bildiride, "AB Konseyi, AB Komisyonuna Türkiye, Ürdün, Lübnan ve bölgenin diğer bölümlerindeki Suriyeli mülteciler ve ev sahibi topluluklara sağlanacak finansmanın devamı için resmi teklifi gecikmeksizin sunması çağrısını yapmaktadır" denildi.

Kıbrıs konusundaki çözümün siyasi eşitliğe dayalı iki toplumlu, iki bölgeli federasyon temelinde sağlanabileceği yönündeki AB tezine dikkat çekilen bildiride, AB liderlerinin kapalı Maraş'ın statüsünün önemine vurgu yaptığı, BM Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanması için çağrıda bulunduğu ifade edildi.

AB Konseyi, İsviçre'nin Cenevre kentinde yapılan Kıbrıs konulu görüşmelerin, resmi müzakerelerin başlamasını sağlamamasından üzüntü duyulduğunu, AB'nin süreci desteklemede aktif rol oynamayı sürdüreceğini kaydetti.

Türkiye'de hukukun üstünlüğü ve temel haklarla ilgili gelişmelerin endişe kaynağı olduğu savunulan bildiride, siyasi partilerin, insan hakları savunucularının ve medyanın hedef alındığı belirtilerek, bunların demokrasi, hukukun üstünlüğü ve kadın haklarında gerilemeye neden olduğu ifade edildi.

Bildiride, "AB Konseyi, bölgesel barış ve istikrarda Türkiye ve AB'nin ortak çıkarları doğrultusunda Türkiye ve tüm aktörlerin bölgesel krizlerin çözümüne olumlu katkı yapmasını beklemektedir" değerlendirmesinde bulunuldu.

GÖÇ ANLAŞMASI İÇİN 3 MİLYAR EURO 

Türkiye'de bulunan Suriyeliler için sağlanacak finansmanla ilgili ayrıntılar toplantıdan sonra belli oldu.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, AB liderlerinin Türkiye'ye göç anlaşması kapsamında yaklaşık 3 milyar euro verilmesi konusunda anlaşıldığını açıkladı.

MERKEL: TÜRKİYE İLE GÜMRÜK BİRLİĞİ ÇALIŞMALARINA DEVAM EDECEĞİZ

Öte yandan Merkel, AB Liderler Zirvesi’nin ilk gün görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada, zirvede Türkiye ile ilişkiler konusunda detaylı görüşme yapıldığını belirtti.

Burada AB Komisyonu'nun Türkiye ile göç mutabakatının ne şekilde uzatılabileceğine ilişkin bir rapor verdiğini ve kabul edildiğini anlatan Merkel, bunun 3 milyar euro ek fon ile ilgili olduğunu kaydetti.

Merkel, Gümrük Birliği’nin güncellenmesine ilişkin açıklamada bulunarak, “Gümrük Birliği çalışmalarına devam edeceğiz ve Türkiye’den de elbette yapıcı davranışlar bekliyoruz. Akdeniz'deki duruma ilişkin de bir iyileşme gördük” değerlendirmesinde bulundu.

Rusya konusunda ise, bu ülke ile hangi koşullarda iletişim kurulacağının ve birlikte çalışılacağının ele alındığını ifade eden Merkel, Rusya ile diyalogların başlamasına ilişkin formatlar ve şartlar üzerine çalışıldığını belirtti.

Merkel, liderler düzeyinde hemen bir buluşma olmasına ilişkin bir anlaşma sağlanamadığına dikkati çekerek, "Ancak benim için diyalog formatının korunması ve bunun üzerinde çalışılması önemli. Şahsen, burada daha cesur bir adım atılmasını isterdim" diye konuştu.

Zirvede Macaristan’daki eşcinsellik yasasına ilişkin tartışmaların yaşandığını belirten Merkel, “Burada hangi temel değerleri takip ettiğimizi hepimiz açıkça belirttik. Macaristan’daki yasa ile AB Komisyonu meşgul olacak" ifadelerini kullandı.