Erdoğan: Türkiye'nin yeni göç dalgasına tahammülü kalmadı

Erdoğan, Suriye ve Afganistan'dan gelebilecek yeni göç dalgasına karşı Türkiye'nin imkan ve tahammülünün kalmadığını söyledi.

HABER MERKEZİ

Birleşmiş Milletler 76'ncı Genel Kurulu’nda konuşan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Salgının olumsuz etkilerinin devam ettiğini görüyoruz. İki yılda sancılı günler geçirdik. Covid-19 salgınında 4,6 milyon insanı kaybettik" ifadelerini kullandı.

Covid-19 salgını konusunda ülkelerin iyi bir dayanışma örneği göstermediğini belirten Erdoğan, “Acı da olsa bir gerçeği ifade etmek istiyorum, bu salgında küresel dayanışma açısından iyi bir imtihan vermedik” dedi.

Aşı milliyetçiliğinin 'yüz kızartıcı' olduğunu dile getiren Erdoğan, “On milyonlarca insanın virüsün pençesinde kıvrandığı bir dönemde, aşı milliyetçiliğinin halen sürdürülüyor olması, insanlık adına yüz kızartıcıdır Yerli aşımız TURKOVAC'ı yakın zamanda milletimizle birlikte tüm insanlığın istifadesine sunacağımızı ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu. 

Erdoğan, İsrail ile Filistin arasındaki barış süreci için 'iki devletli çözüm vizyonu' önerisini getirerek, "Barış süreci ve iki devletli çözüm vizyonu, daha fazla gecikmeksizin yeniden canlandırılmalıdır" dedi.

Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Suriye'de 'siyasi çözüm için güçlü irade ortaya koyması' gerektiğini vurgulayarak, "Uluslararası toplum bir 10 yıl daha Suriye krizinin devam etmesine izin veremez. Suriye krizinde insanlık onurunu kurtaran bir ülke olarak, artık yeni göç dalgalarını karşılamaya ne imkanımız ne de tahammülümüz vardır" ifadelerini kullandı.

“AFGANİSTAN'DA ACI BİR ŞEKİLDE GÖRÜLDÜ”

"Sahadaki gerçekleri ve sosyal dokuyu dikkate almayan dayatmacı yöntemlerle meselelere çözüm üretilemeyeceği, en son Afganistan'da, hem de çok acı bir şekilde görülmüştür” diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Afganistan halkı, 40 seneden fazladır süren istikrarsızlık ve çatışmaların sonuçlarıyla baş başa bırakılmıştır. Siyasi süreçten bağımsız olarak Afganistan'ın uluslararası camianın yardımına ve dayanışmasına ihtiyacı bulunuyor. Ülkede bir an önce barış, istikrar ve güvenliğin tesis edilerek, Afgan halkının huzura kavuşmasını temenni ediyoruz. Türkiye olarak, bu zor günlerinde Afgan halkına karşı kardeşlik görevimizi yerine getirmeyi sürdüreceğiz."