Dicle alarm veriyor: ‘Tedbir alınmazsa yakın zamanda kıtlık yaşanacak’

Prof. Dr. Ahmet Kılıç, yakın zamanda içme suyu ve kullanma suyunun yanı sıra sanayi ile tarımda kıtlık yaşanacağını belirterek, gerekli önlemlerin alınması hususunda uyarılarda bulundu.
kurdistan24.net

DİYARBAKIR (K24)

Diyarbakır’da, sonbahar mevsiminde yağışların olmaması ve barajdan gelen suyun kesilmesi Dicle Nehri'nde çok sayıda balığın ölmesine neden oldu.

Diyarbakır’da birçok balık çeşidinin yaşadığı Dicle Nehri, canlılığını kaybetmek üzere.

Sonbahar mevsiminde kuraklık sebebiyle yağış olmaması ve barajdan bırakılan suyun kesilmesiyle su seviyesi düşen nehirde balıklar, oksijensiz kalarak öldü. Su yetersizliği sonucu ölen balıklar, nehir boyunca su yüzeyine çıkarken, özellikle kentin simgelerinden olan tarihi On Gözlü Köprü çevresinde kıyıya vuran balıklar hem görüntü kirliliğine hem de kötü kokuya neden oldu.

Konuyla ilgili K24’e değerlendirmelerde bulunan Dicle Üniversitesi Biyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç, “Fırat ve Dicle nehirleri Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Ortadoğu için çok önemli” dedi.

Önümüzde küresel ısınmanın olduğunu ve bununla birlikte kar yağışlarının olmadığını kaydeden Prof. Dr. Ahmet Kılıç, “Dicle ve Fırat Nehri kar yağışlarıyla, dağlara yağan karın yavaşça erimesiyle beslenir. Son dönemlerde kar yağışı olmadığı için nehre gelen su miktarında düşüş oluyor. Şu an yaşadığımız süreç, kar yağışının olmaması, bir başka ifadeyle küresel ısınmanın kendisini göstermesidir” ifadelerini kullandı.

Kılıç, “Eskiden de bu vardı. 70’li yıllarda özellikle o dönemlerde Dicle Nehri’ni kullanma suyu ve içme suyu olarak doğrudan alabiliyorlardı. Şimdi barajlardan dolayı nehir yıl boyunca destekleniyor fakat baraj suları da yine kar yağışından beslenir, kar yağışı olmaz ise onlar için de bu sorun devam edecektir” şeklinde konuştu.

“KAYNAKLARIMIZI EKONOMİK KULLANMAMIZ LAZIM”

İleriki günlerde içme suyu ve kullanma suyunun yanı sıra sanayi ile tarımda kıtlık yaşanacağını vurgulayan Kılıç, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu kaçınılmaz bir gerçektir ve şu an iyi günlerimizdir. Ülkemiz Türkiye su zengini bir ülke değil, bu yüzden var olan kaynaklarımızı ekonomik kullanmamız lazım. Tarımda, sanayide ya da evsel olarak suyu tasarruflu kullanmak mecburiyetindeyiz, suyu biriktirmek zorundayız. Bazen suyu iki üç defa kullanmamız lazım, mesela mutfakta kullandığımız suyu evde klozette, lavaboda kullanabiliriz. Tarımda mutlaka yağmurlama ve damlama sistemine geçmemiz lazım. Sanayide özellikle suyu fazla kirletmememiz lazım, kirlenen suyu mutlaka temizlememiz gerekiyor, tabiata öyle bırakalım. Eğer bunlara uymazsak çok ciddi sorunlar var.”

“YARIN ÇOK DAHA BÜYÜK SIKINTILAR YAŞANIR”

Herkese görev düştüğünü vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Kılıç, “Vatandaş olarak, tarımda çiftçi olarak, sanayici olarak, yöneticiler olarak bizim su rejimini düzenlemek için kurumlar arasında toplumun her kesimi ile işbirliği yapmamız lazım ve koordineli gitmemiz lazım, aksi takdirde yarın çok daha büyük sıkıntılar yaşanır” dedi.

“HERKES GÖREVİNİ YAPMAK ZORUNDA”

“Küresel ısınma ile ilgili olarak insanoğlunun elinde çok güzel alternatifler var bizim rüzgar enerjisine, güneş enerjisine dönmemiz lazım, buna mecburuz” diyen Kılıç, “Fosil yakıtlardan vazgeçmemiz lazım. Ve güneş enerjisi ve rüzgar enerjisine döndükçe küresel ısınma azalacağı için bizim eskiden normal, alıştığımız iklim koşullarına dönme şansımız var bu hepimizi ilgilendiriyor ve hepimize görev düşüyor ve herkes görevini yapmak zorunda” ifadelerini kullandı.