Gostomel’de yaşayan Rus kadın: Rusya'nın bizi kurtarmasına ihtiyacımız yok

Ukrayna savaşının henüz başlarında Ruslar tarafından ele geçirilen ve askeri karargâh olarak kullanılan Gostomel şehrindeki yıkım, Rus askerilerin çekilmesiyle ortaya çıktı.
kurdistan24.net

Azad Altun / GOSTOMEL (K24)

Aslen Rus olan Anna Şevçuk ve Ukraynalı eşi Vitalik Şevçuk’un savaş öncesinde binbir zorluk ve emekle yaptırdıkları ve çocuklarıyla mutlu anılar biriktirmeyi planladıkları evleri, Rus saldırılarında yıkıldı. Anna yaşlı gözlerle kendi ülkesi Rusya’dan, bu savaşı bir an önce durdurmasını istiyor.

Savaş başlamadan önce 7 yaşındaki çocukları Tamara’yla birlikte Gostomel’de mutlu ve huzurlu bir hayat yaşayan Şevçuk çifti, savaşın başlamasıyla büyük hayallerle yaptıkları evlerini ve anılarını arkalarında bırakarak çocuklarıyla birlikte daha güvenli bir yere gitmek zorunda kaldı. Savaş süresince Rus ordusu tarafından karargâh olarak kullanılan şehir, askerlerin çekilmesiyle yeniden eski günlerine dönmeyi bekliyor ancak savaşın etkisiyle ormanları mayın tarlasına, yapıları ise harabeye dönen şehrin normale dönmesi pek kolay görünmüyor.

Şehirdeki diğer pek çok ev gibi Şevçuk ailesinin evi de Rus bombardımanından payını almış. Hem bombalar hem de bombaların sebep olduğu yangınların etkisiyle yanıp yıkılan evlerini kontrol etmeye gelen Şevçuk çifti, gördükleri manzara karşısında gözyaşlarına hâkim olamıyor.

K24’e konuşan Anna Şevçuk, ülkesi Rusya’nın başlattığı savaşa bir anlam veremediğini ve kimsenin kendilerini özgürleştirmelerine ihtiyaçları olmadığını şu sözlerle dile getiriyor:

“Gostomel yani bu şehir bizim yaşam alanımızdı. Kızım Tamara burada dünyaya geldi. Burada piyano, satranç, jimnastik ve yüzme kurslarına gidiyordu. Aynı zamanda komşumuzdan resim dersleri alıyordu. Ama artık bunların hiçbiri yok. Noel zamanı çocuklar sokaklarda birbirlerine şeker verirdi. Ben aslen Rus’um. Rusya’nın Pyatigorsk şehrindenim. Ailem halen orada. 9 yıl önce evlendim ve Ukrayna’ya geldim. 9 yıldır Ukraynaca öğrenemedim, neden biliyor musunuz? Çünkü herkes benimle Rusça konuşuyor. Burada hiç kimse bana bugüne kadar zulmetmedi. Güya benim ülkem bizleri özgürleştirmek için bunu yapıyormuş ancak sizin de gördüğünüz gibi bombardıman ve ölümle kimse özgürleşmiyor. Üstelik bizim özgürleştirilmeye ihtiyacımız falan da yok.”

Uçak, obüs ve tanklarla günlerce bombalanan Gostomel şehrinde bu süre zarfında çok sayıda sivil hayatını kaybetti. Savaştan dolayı yaşam adeta durma noktasına geldi. Anna ve Vitali Şevçuk, kızları Tamara’ya güzel bir hayat sunmak adına hayatlarındaki bütün mal varlıklarını bu eve yatırdıklarını belirtiyor. Ancak evin aldığı hasar, kullanılamaz hale gelen eşyalar ve yitip giden anıların hüznü bir yana, hala hayatta olmalarını büyük bir şans olarak değerlendiriyor.

Vitali Şevçuk, şunları dile getirdi:

“Ben bu manzara karşısında şok olmuş vaziyetteyim. Bu büyük bir trajedi ve gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum. Biz yine çok şanslıyız zira bu savaşta birçok insan hayatını kaybetti. Çok şükür yaşıyoruz ve bir vakit evimizi belki yeniden onarabiliriz ama bazıları yaşamını yitirdi, bazılarının evi ise yerle bir oldu. Doğrusu savaş için söylenebilecek fazla bir şey yok. İnsanın aklı almıyor. Misal benim suçum neydi ya da ailemin suçu neydi, bir anlam veremiyorum.”

Anna ve Vitali Şevçuk’un 7 yaşındaki kızları Tamara ebeveynlerinin evlerini ziyarete gideceklerini öğrenince döndüklerinde onlardan bazı oyuncaklarını yanlarında getirmelerini istemiş ancak Şevçuk çifti yangından dolayı İstanbul’dan yadigâr olarak aldıkları porselen kül tabağından başka evde sağlam hiçbir şey kalmadığını büyük bir acıyla öğreniyorlar. Şimdi ise döndüklerinde kızlarına olan biteni nasıl açıklayacaklarını düşünüyorlar.