Ukraynalılar Mariupol’ün tamamen ele geçirildiğine inanmıyor

Rusya - Ukrayna savaşı, haftalar sonra Mariupol şehrinin kontrolünün kimin elinde olduğuna dair çıkan açıklamalarla farklı bir boyuta taşındı.
kurdistan24.net

Azad Altun / KIEV (K24)

Rusya’nın Mariupol şehrini tamamen kontrol altına aldıklarını duyurmalarından sonra Ukrayna hükümetinden aksi yönde açıklamalar gelmişti. Aynı şekilde Kiev sokaklarında mikrofon uzattığımız Ukraynalı vatandaşların birçoğu da Rusların Mariupol şehrini tamamen kontrol altına almış olabileceklerine ihtimal vermiyor. Vatandaşlar, şehrin stratejik önemine binaen Ukrayna’nın asla bu şehri Ruslara teslim etmeyeceğine inanıyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yaptığı açıklamada Mariupol şehrini kontrol altına aldıklarını ve orada sadece 2 bine yakın “Neonazi” askerin kaldığını; eğer bu askerler de beyaz bayrak açarak teslim olurlarsa kendilerini savaş esiri olarak kabul edeceklerini ve buna göre muamele edeceklerini duyurmuştu.

Bu açıklamanın ardından Azov Taburundan karşı bir açıklama geldi. Rusya’nın açıklamasını yalanlayan bu Azov Taburu, hiçbir şekilde teslim olmayacaklarını ve sonuna kadar da Mariupol şehrini savunacaklarını deklare etti.

Kiev’de yaşayan Stanislav isimli Donetskli vatandaş, Mariupol şehrinin kontrolüne dair söylemleri K24’e şu şekilde yorumladı:

“Ben aslen Donetskliyim. 8 yıldır da Kiev’de yaşıyorum. Annem şu anda Donetsk’te. Yiyecek ve içecek tedariki konusunda ciddi sıkıntıları var. 3 haftadır hayatta kalabilmek için yağmur suyu toplayıp içiyorlar. Azov büyük bir direniş sergiliyor gerçekten. Kendilerine minnettarız. Ben Rusya’nın açıklamalarına inanmıyorum. Ne yazık ki Azov’a eskisi gibi yardım ulaşamıyor. Yoksa onlar Mariupol’un kaderini değiştirebilirlerdi. Nazizm bir ideolojidir ve şahsi bir görüştür yani toplumun bir kesimi için bunu söyleyemeyiz. Diyorlar ki Azov’daki ordunun içerisinde binden fazla Nazi var. Böyle bir şey mümkün değil. Elbette içlerinde bu ideolojiye ilgi duyan ve gamalı haç sembolü çizen ya da taşıyanlar olabilir ancak bu sayı çok çok azdır.”

Valeria isimli Ukraynalı ise Mariupol şehrindeki bu Rus ısrarının şehrin stratejik özelliği sebebiyle olduğunu şu sözlerle ifade ediyor:

“Fazla bir şey söyleyemiyorum ancak kalbim Mariupol’de direnenlerle birlikte. Ben Mariupol şehrinin tamamen Rus kontrolüne girmiş olabileceğini düşünemiyorum. Rusya çok net olarak bu şehri stratejik özelliğinden kaynaklı istiyor. Çünkü bu şehir çok önemli bir liman şehri aynı zamanda. Bence buradaki en büyük sebep budur.”

Aslen Belaruslu olan İlya Siko isimli vatandaş ise ne pahasına olursa olsun Ukrayna’nın Mariupol şehrini Rusya’ya bırakmayacağını belirtiyor. İlya Siko aynı zamanda Ukrayna’nın mevcut durumuyla kendi ülkesi arasında özdeşlik kurarak, Ukrayna’nın mücadelesinde başarılı olup özgürleşmedikçe Belarus’un da asla özgürleşemeyeceğini ifade ediyor:

“Doğrusu Mariupol şehrinde olan bitenler beni yürekten yaralıyor. Çok yıkıcı ve can yakıcı görüntüler görüyorum ve bu görüntüler beni çok korkutuyor. Şehrin neredeyse yüzde 90’nı yıkılmış. O görüntülerde yaralı askerler var ve yaralı hallerine rağmen yine de savaşmaya çalışıyorlar. Açıkçası Ben Putin’in Mariupol şehrine dair söylediklerine inanmıyorum. Bence Ukrayna bu şehri Rusya’ya teslim etmeyecek. Bir Belaruslu olarak bu bölgedeki savaşın bütün diğer bölgelerdeki savaşlardan daha önemli olduğunu düşünüyorum. Putin’in hırsını ve emperyalist tutumunu çok tehlikeli buluyorum. Eğer Ukrayna bu savaşta üstün gelemez ve özgülüğünü kazanamazsa Belarus da asla özgür olamayacak.”

Anna isimli vatandaş da Mariupol şehrinin Rus kontrolüne giremeyeceğini ve Rusya’nın tamamen stratejik özelliğinden dolayı bu şehri bu kadar çok istediğini düşünenlerden:

“Mariupol Ukrayna açısından büyük bir trajedi. Doğru, insani açıdan vaziyet çok kötü ve neredeyse taş üstünde taş kalmamış. Hala şok içerisindeyiz. Ama ben bu şehrin tamamen Rusya’nın kontrolüne girmiş olabileceğine ihtimal vermiyorum. Doğrusu Rusya’nın sırf bu stratejik şehri almak için yarattığı yıkım hem Rusya hem de Ukrayna açısından çok büyük bir yük.”

Mariupol’de savaştan önce yaklaşık 500 bin kişi yaşıyordu. Ancak savaştan sonra yaklaşık 350 bin kişi şehri terk etmek zorunda kaldı. Şu anda ise takribi 100 bin sivilin şehirde mahsur kaldığı belirtiliyor. Azovtsal çelik fabrikaları haricindeki diğer bütün alanların artık Rusya’nın kontrolüne geçtiği belirtiliyor. Şehirde kalan sivillerin ise Rus mülteci kamplarında ciddi zorluklar altında yerleştirildiği ifade ediliyor.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, savaşın başından beri en büyük katliamın Rusya’nın eliyle Mariupol’de gerçekleştiğini ve 20 binden fazla sivilin Rusya tarafından katledildiğini söyledi.