Vize sorunu: AB Büyükelçisi’nden Türkiye açıklaması

Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Schengen vizesi ile ilgili konunun AB için "siyasi bir mesele" olmadığını vurgulayarak, Türkiye'nin AB ile vize serbestisi için taahhüt ettiği kriterleri yerine getirmesi durumunda bu konuda ilerleme sağlanabileceğini belirtti.
Nikolaus Meyer-Landrut
Nikolaus Meyer-Landrut

HABER MERKEZİ

DW Türkçe’ye konuşan Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun eleştirilerine ilişkin, "Bu önemli bir konu. Ancak bunun siyasi bir mesele olmadığını ve sadece Türkiye ile ilgili bir sorun da olmadığını söyleyerek başlamak istiyorum. Bu iki husus da çok önemli" dedi.

Meyer-Landrut, yapılan her başvurunun dikkatli bir şekilde ve kişi bazında ilgili yetkililer tarafından incelendiğini söyleyerek, elindeki istatistiksel verileri şöyle açıkladı:

"Eğer istatistiklere bakacak olursak Türkiye'nin Schengen vizesi için en çok başvuru yapan ülkeler arasında olduğunu görüyoruz. Türkiye Schengen başvuru sayısı açısından dünyada ilk üçe giriyor. Bu büyük bir oran. Geçmiş yıllara baktığımızda 2019'da 900 bin başvuru yapılmış. Pandemi döneminde bu rakamın önemli oranda düştüğünü görüyoruz. 2020 yılında 230 bin, 2021 yılında 270 bine yakın bir başvuru var. 2022 yılına ait rakamlar ise henüz belli değil. Ama son iki yıldan daha fazla bir oranda başvuru bekliyoruz."

“TÜRKİYE DÜNYA ÇAPINDAKİ GENEL EĞİLİMİ TAKİP EDİYOR”

Türkiye'deki başvurulara verilen ret yanıtlarının oranlarını ise Meyer-Landrut şöyle değerlendirdi:

"Benden reddedilme oranlarını da sordunuz. Elimizdeki istatistiklere göre Türkiye dünya çapındaki genel eğilimi takip ediyor aslında. 2021 yılında Türkiye'den yapılan başvuruların ret oranı yüzde 16. Bu rakam dünya ortalamasının az biraz üstünde ama dünya için geçerli olan genel ret eğilimine yakın bir rakam."

Pandeminin şiddetinin azalmasıyla başvurularda artışlar olduğunu ve bunun da beraberinde bazı zorluklar getirdiğini söyleyen Meyer-Landrut, şunları kaydetti:

"Ancak yine belirtmek isterim ki, bu zorluklar sadece Türkiye ile ilgili değil. Pek çok ülke için durum böyle. Tabi ki bahsedilen tüm bu gecikmeler talihsiz. Konsolosluklar bekleme sürelerini azaltmak ve kapasitelerini artırmak için ellerindeki tüm imkanları kullanmaya çalışıyor. Ama tabii ki onlar gerek AB gerekse kendi ülkelerinin kurallarını uygulamak zorundalar."

"SAHTECİLİKLER VE EKSİK EVRAKLAR GÖRÜYORUZ"

Başvuruya ret yanıtı almamak için neler yapılması konusunda da konuşan Büyükelçi Meyer-Landrut, sözlerine şöyle devam etti:

"Vize bekleme sürelerini ve zorlukları azaltmak için yapılabilecek şey ise iyi kalitede ve zamanlı başvurular yapmak. Çünkü sahtecilikler ve eksik başvurular görüyoruz. Bunlar da bu başvuruların reddedilmesindeki etmenlerden."

Öte yandan Türkiye için son yıllara dair Schengen vizesi ile ilgili olumlu bir eğilim gözlemlendiğini de belirten Meyer-Landrut, "Bu eğilim Türkiye vatandaşları için önemli olan çok girişli vize verilme oranının yükselmesi. Bu oran 2014'te yüzde 58 iken 2021 yılında yüzde 82'ye çıktığını görüyoruz. Yani Türkiye'den başvuranlara çok girişli vize verilme oranı, yüzde 70 olan dünya oranından hayli yüksek" şeklinde konuştu.

Meyer-Landrut, bu tür zorlu dönemlerde birlikte çalışabilmenin çok önemli olduğunu ifade ederek, "Türk yetkililerle düzenli şekilde temas halindeyiz. Bu soruna tabii ki yine hukuki çerçeve içinde kalarak bir çözüm bulmak istiyoruz" dedi.

VİZE SERBESTİSİ İLE İLGİLİ İLERLEME OLABİLİR Mİ?

Büyükelçi Meyer-Landrut vize serbestisi konusunda Türk yetkililerle devamlı temas içinde olduklarını söyleyerek, şunları kaydetti:

"Bu konu geçtiğimiz aylar ve yıllarda yapılan üst düzey siyasi temaslarda da masadaki gündem konularından birisiydi. Türk yetkililer sizin de belirttiğiniz gibi topun kendi sahalarında olduğunu biliyor. Veri koruması ve terörizmin tanımı gibi alanlarda yerine getirilmesi gereken önemli kriterler var."

Meyer-Landrut, konuyla ilgili görüşmeleri sürdürmek istediklerini de ekleyerek, ancak bu aşamada kalan kriterlerle ilgili şu an için ilerleme sağlanamadığını hatırlattı.

Bununla birlikte sürecin donmadığını da belirten Meyer-Landrut, "Görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Ama Türk yetkiler çok iyi biliyor ki bu kriterlerin mesela kişisel verilerin korunmasına ilişkin kriterin yasama yoluyla yerine getirilmesi gerekiyor. Bu yapılır yapılmaz bu konuda ilerleme sağlanacaktır" diye konuştu.

NE OLMUŞTU?

Çavuşoğlu 23 Ağustos'ta ABD ve Avrupa vize randevularının geç verilmesi konusuna ilişkin yaptığı açıklamada "Kasıt görüyoruz. Bu ülkelerin büyükelçilerine gerekli uyarılar yapılacak. Düzelmezse karşı tedbirler alacağız" diyerek tepki göstermişti.

Çavuşoğlu basın toplantısında, "Maalesef ABD ve bazı Batı ülkeleri, AB ve AB üyesi olmayan Batı ülkeleri vatandaşlarımıza randevu süresini 1 yıl sonraya, 6 ay, 7 ay, 8 ay sonraya veriyorlar. Aynı şekilde ret oranını da yükselttiler. Şimdi bu, planlı ve kasıtlı" diyerek şöyle konuşmuştu:

"En son Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile İstanbul'da yaptığımız görüşmede, büyükelçileri de oradaydı, ona da söyledim. New York'ta ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'la ABD Ankara Büyükelçisi Jeffry Lane Flake oradaydı, ona da söyledim. Yani biz burada kasıt görüyoruz. Halkımız da böyle görüyor. Seçim öncesi AK Parti iktidarını zorda bırakmak için yapılan adımlar olarak değerlendiriyoruz. Personel eksikliğiymiş, yok Covid'miş... Bu bahanelere inanmıyorum. Bunların çözümleri var. Çözümleri kendilerine de söyledik."

Çavuşoğlu, belgesi yetersiz ve istenilen şartları karşılamayan başvuruların reddedilmesinin anlaşılır olduğunu; ancak her türlü şartı yerine getiren ve gittikten sonra ülkeye döneceğinin garantisini sunan başvuruların reddedildiğini de gördüklerini aktarmıştı.

Türkiye'de bir süredir özellikle AB ülkeleri ve ABD'nin vize işlemleri hem çok uzun sürüyor hem de çok sayıda vize talebi reddediliyor.