YPG: Sivilleri hedef alan saldırıyı kınıyoruz, teröristle hiçbir ilişkimiz yok

HABER MERKEZİ

Dün İstanbul İstiklal Caddesi'nde düzenlenen bombalı saldırıda 6 kişi hayatını kaybetmiş, 81 kişi de yaralanmıştı.

Patlamada yaralanan 81 kişiden 57'si taburcu oldu, 24 kişinin tedavisi sürüyor. Ayrıca yoğun bakımdaki 6 yaralıdan 2'sinin durumu ciddiyetini koruyor.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü, saldırının failinin Suriye uyruklu bir kişi olduğunu ve gözaltına alındığını açıklarken, Türkiye Adalet Bakanı Bekir Bozdağ 46 kişinin gözaltında olduğunu ifade etti.

Öte yandan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstiklal Caddesi'ne bombayı bırakan kişinin İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındığını duyurmuş, saldırıda hayatını kaybeden 6 kişinin kimliklerini açıklamıştı.

Saldırıyı hangi örgütün düzenlediği ile ilgili olarak "Elde ettiğimiz bulgular çerçevesinde, PKK/PYD terör örgütü" diyen Soylu, "Eylemi yapanın Afrin'den geçtiği konusunda bir değerlendirmemiz var" ifadelerini kullandı.

YPG’DEN AÇIKLAMA

Halk Savunma Birlikleri (YPG), patlamayla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, “Dün İstanbul’un İstiklal Caddesi’nde bir patlama meydana geldi, patlama sonucunda siviller hayatını kaybetti. Olaydan sonra AKP ve MHP hükümeti, güçlerimizin bu patlamayı gerçekleştirdiğini iddia etti ve gerçeklikten uzak hayali bir senaryo oluşturmaya başladılar. Bu asılsız iddiaları tamamen reddediyoruz, Ehlam El-Beşîr adlı terör saldırısını gerçekleştiren teröristle hiçbir ilişkimiz yok” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Tüm dünya, güçlerimizin yönteminin, insan haklarını korumak ve terörle mücadele olduğunu biliyor. Sivilleri hedef alan her türlü saldırıyı kınıyoruz. Güçlerimiz demokrasi, kadın ve insan hakları, terör ve diktatörlükle mücadele kapsamında çalışmaktadır” denildi.

ÖZERK YÖNETİM: İDDİALAR GERÇEKLİKTEN UZAK

Bu arada Rojava’daki Özerk Yönetim de konuyla ilgili açıklama yaptı.

Açıklamada, “Aynı zamanda bu iddiaları reddediyor, bizim ve kurumlarımızın İstanbul’daki olayla hiçbir bağlantımız olmadığını söylüyoruz” denilerek, şu ifadelere yer verildi:

“Türkiye’nin bu iddiaları gerçeklikten uzaktır ve bu iddialarla gerçeği saklamaya çalışıyorlar. Ayrıca elimizde Ehlam Beşîr’e ait hiçbir belge bulunmuyor. Uluslararası güçler soruşturmaya dahil olmasını ve sonuçlarını Türk kamuoyuna ve kamuoyuna açıklamaları için bu olayla ilgili soruşturma başlatılması çağrısında bulunuyoruz. Ayrıca kamuoyunu bu yalan iddialara inanmamaya çağırıyoruz, çünkü Türk devletinin amacı kendi iç krizini gizlemek, kamuoyunun dikkati yalan plan ve projelere yönlendirmek istiyor. Türk devleti kendi politikalarını gözden geçirmeli, çünkü Türk rejimi teröristleri ve çeteleri desteklemiştir ve onlarla bağlantılıdır.”

MAZLUM ABDİ: İSTANBUL SALDIRISIYLA GÜÇLERİMİZİN HİÇBİR İLGİSİ YOK

İstanbul’daki bombalı saldırıya ilişkin Twitter hesabından açıklama yapan Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi, “Güçlerimizin İstanbul saldırısı ile hiçbir ilgisinin olmadığını belirtiyor, güçlerimizi suçlayan iddiaları reddediyoruz” dedi.

Mazlum Abdi, patlamada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diledi.

PKK DE İDDİALARI YALANLADI

Diğer yandan PKK'ye bağlı Halk Savunma Merkezi (HSM) Karargah Komutanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

“Bu olayla ilişkimizin olmadığı, doğrudan sivilleri hedeflemeyeceğimizi ve sivilleri hedefleyen eylemleri kabul etmediğimizi halkımız ve demokratik kamuoyu yakından bilmektedir. Biz haklı ve meşru özgürlük mücadelesi yürüten bir hareketiz. Türkiye toplumuyla ortak, demokratik, özgür ve eşit gelecek yaratmak isteyen bir perspektifle hareket ediyoruz. Bu açıdan Türkiye zemininde sivil insanları herhangi bir biçimde hedeflememiz söz konusu olamaz.

Gelişen meşru mücadelemiz karşısında AKP-MHP rejiminin zorlandığı açık bir gerçektir. Özellikle kimyasal silah kullanmasının deşifre olması, yine kendi askerlerini yaktıkları görüntülerin açığa çıkması gerçeği karşısında tabloyu tümüyle değiştirmeye dönük yeni bir karanlık planın devreye sokulmak istendiği görülmektedir. Bu olay sonrası özellikle Kobanê’yi hedef göstermeleri, planlarının yönünü ortaya koymaktadır. Bu çerçeveden bakıldığında bu olayın karanlık bir olay olduğu, bu olayda kullanılan öğelerin Kürt veya Suriyeli olduğu iddia edilse de, bunun sonucu değiştirmeyeceği açık ortadadır. Bunun karanlık bir planın başlangıcına işaret ettiği anlaşılmaktadır. Bu konuda tüm Türkiye demokrasi güçlerinin ve kamuoyunun, geliştirilmek istenen karanlık süreci görerek bu olayın deşifre edilmesi için mücadele yürütmeleri önem taşımaktadır.”