K24 ÖZEL - Türkiye AB’ye kabul edilir mi?

Erdoğan’ın AB çıkışını değerlendiren Prof. Dr. Haydar Çakmak, “İsveç NATO’ya girecektir, ama Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne almayacaklar” derken, Prof. Dr. Vişne Korkmaz ise, “Kısa dönemde belki ümit var olamayız ama uzun sürede Ukrayna gibi krizlerin olmaması durumunda mümkündür” ifadelerini kullandı.
Foto: AFP
Foto: AFP

HABER MERKEZİ

Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta gerçekleşen NATO Liderler Zirvesi'nde Ukrayna-Rusya savaşı ve İsveç’in NATO’ya olası üyeliği konuşulurken, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avrupa Birliği (AB) üyeliği şartı ise görüşmelerde gündeme geldi. 

Erdoğan, pazartesi günü Litvanya'daki NATO zirvesine gitmeden önce İstanbul'daki basın toplantısında "Önce gelin Türkiye'nin AB yolunu açın; sonra Finlandiya'ya açtığımız gibi İsveç'e de açacağız" şartını koşmuştu. Ayrıca görüşmelerden sonra NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada İsveç'in üyeliği konusunda Ankara ile uzlaşmaya varıldığını duyurmuş ve bu durum Brüksel, Stockholm ile Washington hattında da memnuniyetle karşılanmıştı.

Uzmanlar, Türkiye’nin AB’ye girme olasılığına ilişkin farklı görüşlere sahip.

Nişantaşı Üniversitesi’nden Prof. Dr. Vişne Korkmaz ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Haydar Çakmak ile Türkiye’nin AB’ye girme olasılığını ve son görüşmeleri konuştuk.

“İSVEÇ NATO’YA GİRECEK, TÜRKİYE AB’YE ALMAYACAK”

Prof. Dr. Haydar Çakmak, “Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği ile İsveç’in NATO’ya girmesi arasında çok büyük fark var” diyerek, şunları ifade etti:

“Şöyle ki; Avrupa Birliği oy birliğiyle karar alır. Şimdi 29 tane üyesi var, başta Yunanistan olmak üzere 29 üyeye ‘evet’ dedirtmek mümkün değil. Yunanistan ile Doğu Akdeniz, Kıbrıs ve milli sahaları çözmediğiniz müddetçe Yunanistan’ın ‘evet’ demesi mümkün değil. Türkiye kıta sahanlığı dahil olmak üzere Ege’deki bütün sorunları çözdüğü taktirde o zaman Yunanistan Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğini destekler. O zaman Türkiye’nin orada bir şansı olabilir, aksi takdirde bu mümkün değil, Yunanistan mutlaka hayır diyecektir.” 

Çakmak, “Avrupa Birliği’nin yasaları gereği yeni üye için oy birliği gerekir. Yani oy çokluğu değil, oy birliği gerekiyor. Bir ülke ‘hayır’ dese Türkiye’yi üye yapmak mümkün değil. İsveç NATO’ya girecektir, ama Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne almayacaklar” şeklinde konuştu. 

İLİŞKİLERİN KISA SÜREDE SONUÇ VERMESİ MÜMKÜN MÜ?

Prof. Dr. Vişne Korkmaz ise, taraflar arasında olumlu görüşmelerin var olduğuna işaret ederek, “Tabi süreçler daha sonuçlanmadı. Ama görüşmelere bakıldığında hem Türkiye’nin AB’ye üyeliği hem de İsveç’in NATO’ya girmesi açısından olumlu bir fotoğraf görebiliyoruz. NATO Genel Sekreteri’nin verdiği mesajlar da bunu gösteriyor. Erdoğan’ın NATO toplantısına giderken İsveç için yaktığı yeşil ışığı çok sürpriz olarak görmemek lazım. Çünkü son ana kadar İsveç ve diğer taraflarla müzakerelerin sürdürüldüğünü görüyoruz. Nitekim taraflar görüşmeleri son dakikaya kadar sürdürdüler. Olumlu günler olduğu sürece işbirliği alanları da gelişmeye devam edecektir” ifadelerini kullandı.  

Türkiye’nin AB ile kazan kazan politikasının ötesine geçmek istediğini kaydeden Prof. Dr. Vişne Korkmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

“Son NATO toplantısında Türkiye aday statüsünü terk etmedi, üyelik isteğini yeniledi. Yani Türkiye daha entegrasyon odaklı kurumsal çerçevenin işlemesi, kazan kazanın ötesine geçmesi arzusunda. Karşı taraf da tüm krizlere rağmen bu statüsünü bozmadı. Aday ülke profilini korudu. Bu statünün ötesine çekmek kazan kazan üzerinde mümkün mü? Kısa dönemde belki ümit var olamayız ama uzun sürede Ukrayna gibi krizlerin olmaması durumunda mümkündür.”