Yargıtay'dan Can Atalay kararı: AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu

Can Atalay
Can Atalay

HABER MERKEZİ 

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi'nin cezaevinde tutuklu bulunan Hatay Milletvekili Can Atalay’a yönelik hal ihlali kararına uyulmamasına hükmetti.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) tutuklu milletvekili Can Atalay’ın tahliye edilmesi yönünde verdiği kararı tanımazken  AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu.

Hak ihlali kararı veren Anayasa Mahkemesi üyelerinin yetkilerini aştığını belirten Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi için de Meclise bildirimde bulundu.

Yargıtay’ın kararı sonrası çok sayıda kişi yaptığı açıklama ve paylaşımlarla tepki gösterdi. 

-Danış Beştaş: Yargıtay üyeleri görevlerinde kalırlarsa yargı darbesi süreklilik kazanır

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Can Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesini isteyen ve ihlal kararını imzalayan AYM üyeleri hakkında şuç duyurusunda bulunan Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararını Kobanê Davası'nda yaşanan duruma benzetti.

Meral Danış Beştaş, “Artık çöküşe giden yolun sonuna gelindiğinin işareti! Ne demek? Yargıtay, AYM üyeleri ‘istenen’ kararı vermedi diye, mahkemeye şikayet ediyor! Anayasanın 153. maddesine göre hakkında suç duyurusunda bulunulması gereken, Anayasa Mahkemesi üyeleri değil bu kararı veren Yargıtay üyeleridir. Suç işleyenler şikayetçi, müştekiler şikayet edilen. Kobane davası tam da böyle. Bu durumda Yargıtay üyeleri görevlerinde kalırlarsa yargı darbesi süreklilik kazanır.” değerlendirmesini yaptı.

- Özgür Özel: Karar düpedüz bir darbe girişimi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Yargıtay'ın Can Atalay hakkındaki kararını değerlendirmek için TBMM Grubu'nu olağanüstü toplantıya çağırmış toplantının ardından da açıklamalarda bulunmuştu.

"Elimde Yargıtay 3. Dairesi'nin almış olduğu bir karar var. Karar, öyle tartışılacak bir karar değil. Karar herhangi bir olay değil. Bu karar düpedüz bir darbe girişimi.” diyen Özel, “Birincisi mesele, karar elbette Can Atalay açısından, Atalay'ın seçme ve seçilme hakkının ihlali noktasında direnme kararıdır. Atalay'ı mağdur eden bir karardır. Ancak kararın hedefindekiler Atalay ile sınırlı değildir. Atalay kararı örneğiyle anayasayı hiçe saymak, anayasaya direnmektir." ifadelerini kullandı.

-Kılıçdaroğlu: AYM üyeleri tutuklanırsa şaşırmayacağım

CHP önceki dönem Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sanal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

“Ülkemizde anayasayı sadece Saray ihlal etmiyor, artık Sarayın yargıçları da anayasayı tanımaz hale geldi. Bu kararı ancak, yasaya uymayan, hukukun üstünlüğüne inanmayan ve vicdan sahibi olmayanlar alabilir. Bunlar yargıç müsveddesi bile olamazlar. Meslek onurunu koruyan, hukukun üstünlüğünü savunan ve vicdanını dinleyen AYM üyeleri tutuklanırsa şaşırmayacağım! Ayrıca… Yargıtay üyeleri önce, hiçbir kararın altında imzası olmayan bir kişiyi, Anayasa Mahkemesi üyesi yapmalarının utancını temizlesinler."

-Erkan Baş: Türkiye'de bir kez daha bir paralel yargı ortaya çıktı

TİP Genel Başkanı Erkan Baş ise "Can yoldaşımızı özgürlüğe kavuşturacağız. Can Atalay'ın özgürlüğü için verdiğimiz mücadeleyi Hatay halkının hakkını alma, yurttaşın seçme ve seçilme hakkını güvence altına alma mücadelesi olarak görüyoruz. Türkiye'de bir kez daha bir paralel yargı ortaya çıktı. Bir rezillikle karşı karşıyayız. Savcı dün verdiği mütalaada Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'ndan bir dayanak bulamamış olacak ki, İngiltere'nin, Amerika'nın yasalarından bahsediyor.” dedi.

-Ne olmuştu

Can Atalay, Gezi Parkı davasında 18 yıl hapse mahkum edildikten sonra 14 Mayıs'ta yapılan 28. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde TİP'ten milletvekili seçilmişti. Atalay'ın, "milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi" talebiyle yaptığı başvuru, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nce reddedilmişti.

Sürecin devam ettiği sırada Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay'a verilen 18 yıl hapis cezasını onamıştı. AYM de başvuruyu kabul ederek oy çokluğuyla 25 Ekim'de Can Atalay'ın "seçilme hakkı" ile "kişi hürriyeti ve güvenliği" haklarının ihlal edildiğine hükmetmişti. AYM'nin kısa kararı Gezi davasına bakan ve hükmü veren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.