Pınar Hacıbektaşoğlu: Çözüm sürecinin AK Parti’nin gündeminde olduğunu düşünmüyorum

HABER MERKEZİ

Avukat Pınar Hacıbektaşoğlu, çözüm sürecinin AK Parti’nin gündeminde olmadığı ve CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye adayı Ekrem İmamoğlu’nun bütüncül olarak Kürt meselesinde AK Parti Genel Başkanı ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi cesaretli bir tavır göstermeyeceği değerlendirmesinde bulundu.

Pınar Hacıbektaşoğlu, Kurdistan24’ün Türkiye’deki 31 Mart yerel seçimlere özel düzenlediği programda açıklamalarda bulundu.

Hiçbir parti seçmeninin partinin ileri gelenleri ya da liderlerinin “ipoteği” altında olmadığı tespitinin yapılmasının önemli olduğunu kaydeden Hacıbektaşoğlu, AK Parti ve DEM Parti’de seçmen lider bağlılığının en yüksek iki parti olduğunu ancak durumun CHP, İYİ Parti ve diğer partilerde biraz farklı olduğunu, AK Parti ve DEM Parti’de de partinin belirlediği politikaya göre oy kullanmayan bir kitlenin olduğuna işaret etti.

Kürt siyasetinin önemli isimlerinden Leyla Zana’nın, 8 yıldır köyüne çekilmiş cep telefonu kullanmadığı, hatta kızı üzerinden kendisiyle iletişim kurulabildiğine işaret eden avukat Hacıbektaşoğlu, Leyla Zana’nın, Newroz kutlamalarında yaptığı açıklamalara değinerek, “Çok net bir şekilde ‘irademiz hem Barzani iradesi hem İmralı iradesi’, ‘DEM seçmeni kendine oy vermeli’ dedi.” diye konuştu.

Çözüm sürecinin yeniden başlayabilme ihtimalinin olduğuna ve bu sürecin tamamen kapanmadığına işaret eden Pınar Hacıbektaşoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Hatırlarsanız 2015’te çözüm süreciyle ilgili her şey kapandığında Cumhurbaşkanımız kesinlikle bitmiştir şeklinde bir ifade değil dolaba kaldırdık şeklinde bir şey söylemişti. Uluslararası ilişkilerde de devletler birbirleriyle düşmanlaşır, ama bu asla bir daha bir araya gelmeyecekleri anlamına gelmez. Bizim azılı düşmanımız Yunanistan’dı, durmadan bir ege kabusumuz vardı, bugün Yunanistan’la,  Sisi ile olan şerhlerimize bakacak olursak Mısır’la konuşabiliyoruz. Uluslararası politikalarda devletler kati olarak bir şeyi bitirmezler. Çözüm süreci gibi bir şeyin AK Parti’nin gündeminde olduğunu düşünmüyorum. Bu konuda AK Parti özelinde bir girişim bir görüşme olduğunu da düşünmüyorum, ancak her zaman devlet ayrıdır. Devlet bir sorunu çözme noktasında topluma rağmen farklı reflekslerle hareket edebilir.”

“2019 seçimlerinde İmralı Öcalan mektubunun getirilmesinin AK Parti’ye fatura edildiğini” belirten Hacıbektaşoğlu, “Yani Öcalan mektubunun TRT’de okunduğu noktadan itibaren milliyetçi seçmen bu konuda çok büyük bir tepki gösterdi ve 2019 seçimlerinde bu, kaybın altında belirleyici unsurlardan biri oldu.” dedi.

“Eğer Leyla Zana mitingde konuşurken ‘İmralı’nın iradesi bizim irademizdir’ sözüne rağmen bir soruşturma gelmiyorsa bu, devletin bu sorunu çözme konusunda belli noktalarda belli hareketlilik içinde olduğunu gösterir. Ben bir hukukçu olarak bunu böyle okudum. Çünkü bu sözü söylemenin hukuken bir bedeli vardır.” diyen Hacıbektaşoğlu, “irademiz İmralı iradesi” gibi kelimelerin terörle mücadele kanunu kapsamında belli maddelerin ihlali olduğunu belirtirken, bu sözlerin kullanılmasına rağmen hareketlilik yaşanmamasının “sorunu gerçekten demokratik siyasi zeminde çözme noktasında değerlendirileceğini” söyledi.

Erdoğan’ın 3. dönem seçimlere katılmasının anayasa tartışmalarının “çok dışında” gördüğünü aktaran Hacıbektaşoğlu, sözlerine şu şekilde açıklık getirdi:

“Mevcut sistemimizde seçimlere bir yıl kala Meclisin erken seçim kararı alması halinde Cumhurbaşkanımızın 2. dönemi tamamlanmadığı için 3. kez adaylığı önünde her hangi bir anayasal engel yok. Bunun için Meclisin erken seçim kararı alması gerekir tabi ki. Ayrıca, 360 gibi bir oy çoğunluğuna ihtiyaç var, sadece MHP ve Ak Parti değil aynı zamanda 40’tane farklı partilerden üyenin oyuna ihtiyaç var. Ancak bu konuda herkes herkesle görüşebiliyor. Yani anayasa değişmeden Cumhurbaşkanımız tekrar aday olabilir.”

Türkiye’nin “darbe anayasasına değil sivil bir anayasaya ihtiyacı” olduğunu kaydeden Hacıbektaşoğlu, sivil anayasa yapılırken de Türkiye’deki tüm kimliklerin orada temsil edilmesi gerektiğini savundu.

CHP’nin Kürt meselesini her zaman ulus devlet anlayışıyla yaklaştığını belirten Hacıbektaşoğlu, “Benim İmamoğlu’nun bütüncül olarak Kürt meselesinde Erdoğan gibi cesaretli bir tavır göstereceği yönünde bir gözlemim yok. Ama Erdoğan bugün kadar her konuda bu toplumu ikna etmiş değiştirmiş ve dönüştürmüş bir lider. Çözüm sürecini getirdiğinde yine yüzde 49 oy aldı. İkna kabiliyeti yüksek olduğu için Erdoğan’ın liderliği benim için takdire şayan.” açıklamasında bulundu.