Kürtler ve Kore

Kürtler der ki; her hüsrandan sonra bir akıl vardır.

Yarım asrı aşkın bir süredir kriz, kargaşa, onbinlerce asker ve sivilin öldürülmesi ve yaralanması ve güçlü devletlerin her iki Kore devletinin işlerine müdahil olur iki tarafı birbirine karşı alevlendirme süreçlerinin sonunda Kuzey ve Güney Kore liderleri el sıkışıp iki ülke tarihinde yeni bir sayfa açtılar.

Biz Kürtler olarak her dört parçada, özellikle de Güney Kürdistan’da hem Raperin öncesinde, hem de sonrasında diğer parçalar da dahil olmak üzere savaştık. Bu, binlerce kahraman peşmerge ve suçsuz sivilin şehit düşmesine neden oldu. Sonrasında ise Kürdistan Bölgesi iki parçaya bölündü. Günümüze kadar da iki parçalı yönetimin millete dönük tesir ve acıları halkın içinde kalmıştır.

Fakat maalesef ki siyasi kesimler, ne Güney ve Kuzey Kore tecrübelerinden ne de bizim geçmişte yaşadığımız tecrübelerden hiçbir ders almadılar. Her zaman birbirlerini kırmaya ve düşmanın gönlünü hoş tutmaya devam ettiler.

Biz bu tutumumuzla vatanımız olan bölgelere göz dikilmesine yol vermiş olduk. Şehitlerin kanı, Enfal ve Halepçe felaketleri, Kürdistan’ın kimyasal saldırıya uğraması hiç hatırlanmıyor mu?

Şimdi Irak parlamento seçimi sürecinde siyasilerin birbirini kırmaları, taraftarlarını diğer siyasi taraflara karşı şiddete meylettirmeleri, geleceğimiz için özellikle de önümüzdeki Kürdistan parlamentosu seçimleri için sıkıntılı bir sürecin önümüzde olduğunun belirtisidir.

Bu memleketin gençleri tekrar siyasi çekişmeler ve ateşli siyasi konuşmalar uğruna hayatını kaybetmemeli. Çünkü sonuçta siyasi liderler bir masanın etrafında toplanıp oturuyorlar ve bir şekilde çözüm yoluna gidiyorlar. Olan, kırık kalplere, günahsız şehit gençlerin aile ve akrabalarına oluyor.

Geçmişten ders alınıp Mısır, Libya ve Suriye tecrübeleri bu ülkede tekrarlanmamalı. Kendimizin yönettiği bu bölge elimizden gitmemeli.
Kahraman peşmergelerin şehit olmasına, milletimizin kurban olmasına yol verilmemeli.

Bu hukuksal statünün kurulmasında milletin tümü söz, emek sahibidir ve ortaktır. Herkes kendi nispetince bu oluşumun kurulmasının katılımcısıdır.
Güney Kürdistan’ın bugünlerde çektiği sıkıntıların büyük bir kısmı sorunları az dert edinmesi ve yolsuzluktan kaynaklandı.

Kürdistan’ın birinci kabinesinden sekizinci kabinesine kadar iktidara ortak olan her siyasi güç kendi gücü ve iktidardaki yönetim oranınca bu vurdumduymazlıkta pay sahibidir. Böyle bir süreçte bazı yerlerde birlerinin eski sayfalarını kaldırıp konuşmaktansa, halkın sorunlarını çözüp sorumluluk sahibi olduğunuzu göstermelisiniz.

Konuşmak ve eleştirmek kolay olandır. Geçmişte var olmuş tüm siyasi parti veya tarafların karşılıklı olarak yakınlaşması, arkalarındaki destekçilerin birbirlerini tanımayı unutmaması, milletle beraber olup, halkın sorunlarıyla ilgilenmesi daha milli ve ulus bilincine yakındır.

Geçmişten ders alıp Güney Kore gibi biz de milletimize hizmet edelim, oradaki ilerleme ve aydınlanmayı örnek alalım. Kuzey Kore ve Güney Kore liderleri gibi engel olan tüm sınırları yıkalım ve tüm hedefimizi hep birlikte halka hizmet etmek olarak belirleyelim.

*kurdistan24.net/tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar K24 Medya’nın kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.