“Türkiye’de siyaset yapmanın yolları var silaha gerek yok”

Türkiye’de siyaset yapabilme olanaklarının varlığına dikkati çeken Kemal Burkay, Türkiye’deki Kürtlerin silahla bir şeyler elde edemeyeceğini belirterek, Türkiye’nin İran veya Suriye gibi olmadığını buralarda demokrasi ortamının olmamasından ötürü mücadelenin silahla yapılmasının normal olduğunu söyled. Burkal, “Ancak Türkiye’de siyaset yoluyla hak talebinde bulunma fırsatı yakalandı. PKK, legal yollardan mücadelesini sürdürebilir” dedi.

Türkiye’de siyaset yapabilme olanaklarının varlığına dikkati çeken Kemal Burkay, Türkiye’deki Kürtlerin silahla bir şeyler elde edemeyeceğini belirterek, Türkiye’nin İran veya Suriye gibi olmadığını buralarda demokrasi ortamının olmamasından ötürü mücadelenin silahla yapılmasının normal olduğunu söyled. Burkal, “Ancak Türkiye’de siyaset yoluyla hak talebinde bulunma fırsatı yakalandı. PKK, legal yollardan mücadelesini sürdürebilir” dedi.

Burkay, Türkiye’deki sistemin federasyona ihtiyacı olduğunu vurguladı ve Kürtlerin birlik olup federasyon taleplerini dile getirmeleri halinde Türkiye hükümetinin bu talebi görmezden gelemeyeceğini dile getirdi.

Burkay K24’ün sorularını yanıtladı:

Türkiye’deki yeni dönemi nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye nereye doğru gidiyor?

Maalesef uzun bir süredir Türkiye’de durumun iyi gittiğini söyleyemem. Türkiye’nin, bu son yıllarda yeni bir politika izlemesini umduk. Kürt sorununu eşitlik, adalet ve demokratik esaslar temelinde çözüme kavuşturmasını bekliyorduk. Türkiye’deki tek sorun, Kürt sorunu değil tabi ancak en büyük sorunudur diyebilirim. Bu sorun çözülmeden demokratik bir ülke olamaz.

1980 yılındaki askeri darbeden sonra Türkiye’yi terk edip uzun yıllar yurt dışında bulunmak zorunda kaldım. Beş yıl önce Türkiye’ye döndüğümde güzel değişimler yaşanmıştı. Kürt sorununun çözüleceğine dair umutlarımız yeşermişti. Ancak müzakereler istenildiği gibi gitmedi. Son yaşananlar hiç de iyi gelişmeler değildi. Çatışmalar yeniden başladı. Her iki taraftan binlerce genç öldü ve yüzbinlerce vatandaşımız göç etmek zorunda kaldı.

KÜRTLER DARBELERDEN ÇOK ÇEKTİ

Darbe girişimi başarılı olsaydı Türkiye’de nasıl bir atmosfer oluşacaktı? Daha mı iyi olacaktı yoksa daha mı kötü?

Darbe başarılı olsaydı zarar ederdik. İyi ki de bastırıldı. Kürtler darbelerden çok çekti. Ömrüm 80’e varmak üzere bu uzun hayatım boyunca çok darbeye tanıklık ettim. Bu ülkede çok darbe oldu ve ne Türk ne Kürt kimse fayda görmedi. Darbeler sonucunda onlarca yıl geriledik. Bu son yaşanan da gereksiz bir girişimdi. Sonuçta Ak Parti seçimle geldi başa. Eğer halk bu iktidardan razı değilse seçimle yetkisinin elinden alınması lazım. Yani demokratik karşılıklar kullanılmalı. Ancak tahammül edilmedi ve demokratik yöntemlere saygı duyulmadı.

PKK SİYASETE YOL VERMEDİ

Darbeden önce HDP ile Ak Parti arasında bir gerginlik vardı Ancak darbe sonrası şu an bir sessizlik hakim.  Girişiminin çözüm sürecini yeniden başlatacağı umudunu doğurdu mu?

Ben Türkiye’ye yeni döndüğümde bir süreç başlamıştı ve adına demokratik ve barış süreci konulmuştu. Ancak bu süreçte nasıl bir proje uygun görüldü? Hükümet hangi adımları atmayı düşünüyordu? Diğer taraftan HDP veya PKK ne düşünüyordu? Kürt sorunun çözümü için nasıl bir yöntem izleyecekti? Bu sorulara cevap muğlaktı. Benim gördüğüm çok da iç açıcı bir tablo değildi. Ne hükümet doğru dürüst bir projeyi masasına yatırmıştı ne de PKK.

Hükümetin görevi sorunlara çözüm bulmak. PKK olsa da olmasa da Kürt sorununu çözmeli. Ak Parti bazı adımlar attı. Sorunun çözümü için umutlar yeniden yeşerdi. “Bu sefer olabilir.” dedik. Devletin bakış açısını değiştirdiğine inandık. Evet, bazı şeyler değişti. İyi gelişmeler de yaşandı ancak sonuna kadar gidilmedi. Sorunlar diyalogla çözülmeli. Sadece PKK’nin silah bırakmasıyla bir şey çözülemez. Bu şekilde bir çözüm olabilir mi?

HDP 7 Haziran’da Mecliste 80 sandalye elde etti. Bu onlar için bulunmaz bir fırsattı. İyi kullanmaları gerekiyordu. PKK’nin de çatışmalara son vermesi gerekiyordu. Siyasete yol vermesi gerekiyordu ancak buna izin vermedi. HDP de cesur bir siyaset yürütmedi. PKK’ye “Neden çatışıyorsun, bırak siyaset yapalım.” demedi. 80 sandalyeli HDP bunu diyebilirdi. İkinci seçimlerde de 60 sandalye elde etti. Bu da az bir sayı değil. Ancak HDP, iyi bir siyaset izlemedi. Parlamentonun yanında ellerinde belediyeler de var. İmkanları var…

ÖNCELİKLE PKK'NİN SİLAHLARI SUSTURMASI GEREKİR

HDP nasıl bir Siyaset izlemeliydi?

PKK, HDP’nin siyaset yapmasına izin vermedi. HDP de onlara karşı durmaya cesaret edemedi. “Çatışma istemiyoruz siyaset ile bu meseleyi çözmek istiyoruz.” diyemedi. Ancak ne yazık ki yapamadılar. En büyük hataları buydu.

Öte yandan Kürt halkının onlardan ne istediği de önemli tabi. Onların Kürtler için ne istedikleri de belli değildi. PKK’nin siyaseti belli biliyorsunuz. Bakur’da Ne devlet istiyorlar ne federalizm, ne de otonomi. Özerklik istediklerini beyan ediyorlar. Hem talep etmiyorlar hem de onca genci dağa çıkarıyorlar ve şehirlerde çatıştırıyorlar. Kürtler sormalı onlara.

Öncelikle PKK’nin silahları susturması gerekiyor. Bakur Kürtlerine artık silahın hiçbir faydası kalmamıştır. Rojhilat’ta halen silahla haklarını talep etmesi normal görülebilir. Aynı şekilde Rojava’da da bunu yapabilirler ancak Türkiye’de siyaset yoluyla hak talebinde bulunma fırsatı doğru. PKK, legal yollardan mücadelesini sürdürebilir.

Biz öyle yapıyoruz. HAK-PAR olarak federasyon istiyoruz. Siyaset ile mücadele veriyoruz. HAK-PAR, HDP gibi siyasi bir partidir. HDP de bunu talep edebilir. Hem bir şey talep etmiyorlar hem de çatışıyorlar. Kürdistan harabeye çevrildi. Buna son verilmeli artık. PKK çatışmalara son vermeli HDP de siyaset yapmalı ve Kürtleri için ne istiyorsa onu açık açık söylemeli.

PKK ve HDP YANLIŞ YAPMASAYDI HÜKÜMET BU KADAR SERT OLMAZDI

Türkiye Cumhur Başkanı Recep Tayip Erdoğan, politikasında birçok değişikliğe gitti. Kürtlere karşı da tavrını değiştirecek mi? Mesela Hakkari ve Şırnak yerine ilçeleri Yüksekova ve Cizre’yi il olarak değiştirdi. Bu politikaları doğru buluyor musunuz?

 Bu tür şeyler çözümü doğurmaz. Bir ilçeyi il yapmak sorunların çözümüne katkı sağlamaz. Her iki taraf yanlış bir yolun içince. Hem hükümet tarafı hem de HDP ve PKK tarafı yanlış siyaset yapmakta. Bana göre eğer PKK bu çatışmaları başlatmasaydı hükümetin de tavrı bu kadar sert olmazdı.

Erdoğan hükümeti, bazı iyi şeyler yaptı. Kürt dilindeki sakları kaldırdı, Kürdistan Bölgesi ile ilişkileri geliştirdi, TRT KURDİ’yi kurdu, üniversitelerde Kürtçe bölümler açıldı… Bunlar güzel gelişmelerdi. Tabi yetiyor mu? Hayır. Bunlar sorunların çözülmesinde yeterli değil. Köklü bir çözümü getiremez.-Bana göre çözüm eşitlik temelinde kurulacak bir federasyondan geçiyor.-

Eğer PKK ve HDP o yanlışları yapmasaydı belki de hükümetin tavrı da bu kadar sert olmayacaktı. Ve geri adım atmayacaktı.

ÖCALAN'IN YOLUNU PKK KAPATTI

Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmemesinin sebebi nedir? Hükümet bununla neyi amaçlamaktadır?

Her şeyden önce Öcalan’a yolu kapatan zaten kendileriydi. Öcalan’ın sözlerini havada bırakan, onu dinlemeyen PKK idi. Öcalan 2011 seçimlerinden sonra artık çatışma vaktinin bittiğini söyledi. Silahların bırakılıp siyaset yolunun izlenmesi gerektiğini dile getirdi. PKK bunu uygulamadı. Evet PKK, “Öcalan Başkanımızdır” deyip onu çok büyütüyor ancak ona kulak vermiyor. Öcalan silahları bırakın dedi peki PKK bıraktı mı? Hayır.

Yani düşünün hem Öcalan’ın dediklerine kulak verilmiyor hem de Öcalan ile görüşmelerine izin verilmediğinden yakınılıyor. Bunlar samimi söylemler değil. PKK ve HDP eğer samimilerse iyi bir siyaset yolu gütmeliler. Bakur’da bunu yaptıkları gibi gidip Kürdistan Bölgesi’nin de işlerine karışarak “Yok biz devlet istemiyoruz.” diyorlar.

BİZE GÖRE ÇÖZÜM FEDERALİZMDİR

HDP Meclis'te temsil başarısı elde edebilmişken nasıl yanlış politikalar izliyor? HAK-PAR gibi başka bir Kürt partisi Neden bunu başaramadı?

Ne deniliyor: “HAK-PAR federasyon istiyor” HAK-PAR’ın elinde silah yok, Kimseyi öldürdüğü yok, kimseyi tehdit de etmiyor….

Türkiye’nin, Kürtlerin federasyon elde etmesine izin vereceğine inanıyor musunuz?

Eğer Kürtler olarak bir olursak iyi mücadele edersek, barışçıl yollara başvurursak parlamentoda bunu talep edersek halkın arasına karışıp bunu dile getirsek neden olmasın!

Bugün HDP ve PKK isteseler Diyarbakır’da 1 milyon insanı toplayabilir. Bu bir milyon insana “ben federasyon istiyorum.” diyemez mi? Bunu Ankara ve İstanbul’da da yapabilir. Böylelikle sadece Kürtler değil Türkler de bizi desteklemiş olur.

TÜRKLERLE BİRLİKTE YAŞAYABİLİRİZ

Irak’ta da federal bir sitem var ama Bağdat’ın Kürtleri anladığı söylenemez.

Orda farklı bir durum var. Irak’ta büyük bir terör sorunu var. Özelikle Sünni ve Şii bölgeler arasında. Bu sorunlar, Irak’taki kurumların işlerini yürütmesine izin vermiyor. Bu başka bir meseledir. Yani Irak’ta federal sitem yürümüyor diye “başka bir yerde de yürümez” anlamına gelmiyor.

Kürtler olarak, barışçıl yollarla federasyon talebimize dillendirirsek Türkleri de ikna edebiliriz ve doğru bir federatif sistemi elde edebiliriz. Bunu ancak birlik içinde olursak başarabiliriz. Bu yürürse birlikte yaşamamız da mümkün hale gelir.

BARZANİ ROL OYNAYABİLİR

Daha önce olduğu gibi şimdi de Kürdistan Bölgesi yönetimi özellikle Barzani, Türkiye hükümeti ile PKK arasında yeniden bir arabuluculuk rolü üstlenebilir mi?

Sayın Barzani bu meselenin diyalog ve barış yoluyla çözülmesini istediğini biliyorum. Daha önce arabuluculuk yaptığını sanmıyorum ancak her iki taraf bunu kabul ettikten sonra bu rolü üstlenebilir. Sayın Barzani, diyalog kanalının açılması için bir rol alabilir.

Türkiye daha önce Oslo’da PKK ile görüştü. Sonra bu görüşmeler Türkiye’ye taşındı. Doğrudan olmasa da Öcalan veya başka yollar aracılığıyla buluştu. Kandil ile de görüşüldü. Her şeyden önce Kürtlerin doğru bir siyaset izlemesi gerektiğini vurgulamak istiyorum.