K24 ÖZEL - Ekonomide gidişat ve dövizdeki durum

TÜİK’in Kasım ayı verilerini ve döviz kurlarındaki hareketlenmeleri değerlendiren uzmanlar, yapısal sorunlar çözülmedikçe Türkiye ekonomisinde iniş - çıkışların süreceğini ifade ediyor.

ANKARA (K24)

TÜİK’in Kasım ayı verilerini ve döviz kurlarındaki hareketlenmeleri değerlendiren uzmanlar, yapısal sorunlar çözülmedikçe Türkiye ekonomisinde iniş - çıkışların süreceğini ifade ediyor.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre Kasım'da aylık enflasyon yüzde 1,44 düştü, yıllık enflasyon da yüzde 21,62'ye geriledi.

Böylece tüketici fiyat endeksi Haziran 2017'den bu yana ilk kez aylık bazda düşmüş oldu.

Kasım ayında endekste yer alan 407 maddeden; 38 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 261 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 108 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşti.

TL'Yİ OLUMLU YÖNDE ETKİLEYEN GELİŞMELER

Enflasyondaki bu düşüş, son aylarda yaşanan bazı gelişmelerin Türk Lirası’nı olumlu yönde etkilemesiyle ilgili olarak yorumlanıyor.

Bu gelişmelerin en önemlileri arasında ABD’li rahip Andrew Brunson'ın serbest bırakılması, yüzde 1.17’yle ulaştırma sektöründeki azalış, yüzde 0.24’le ev eşyasıda fiyatların yapışkan bir hal alması, yüzde 0.07’yle konuta tüm reklam ve banka faiz teşviklerine rağmen fiyatların artması, talepteki daralmanın döviz kurlarıyla birlikte düşüşü doğurması ve petrol fiyatlarında düşüşün başlaması konuları yer alıyor.

PETROL VE FAİZ

Öte yandan ABD ve Çin liderlerinin Arjantin’deki G-20 Zirvesi’nde iki ülke arasındaki ticaret geriliminin tırmanmasını önleyecek bir mutabakata varması küresel piyasalarda risk iştahında ciddi bir artış sağlarken, petrol fiyatlarındaki yükseliş TL’nin benzer para birimlerinden negatif ayrışarak değer kaybetmesine neden oldu.

AHMET MÜFİT: KALICI OLMAYACAK

Enflasyondaki düşüşün kalıcı olmadığını, hala enflasyonu yaratan etkenlerin ortadan kalkmadığını belirten ekonomi yazarı Ahmet Müfit, bunun ekonomideki küçülmeye rağmen kalıcılaşmayacağını sözlerine ekledi.

K24’e konuşan Ahmet Müfit, TL’deki değer kaybının önümüzdeki günlerde artacağından söz ederek, şöyle devam etti:

“Önümüzdeki günlerde TL’nin değer kaybetmesi durumunda enflasyon yeniden artacaktır. Çünkü burada esas olarak enflasyona bakmak gerekiyor. Üretici enflasyonu, henüz tam olarak tüketici enflasyonuna yansımış değil.”

“Ekonominiz ithalata bağımlı olunca; ekonominiz büyürken yani üretim ve tüketiminiz artar işsizlik azalırken ithalatınız da artıyor” diyen Müfit, şu değerlendirmede bulundu:

“İthalatın artması, ithalat yapabilmek için daha çok yabancı paraya yani dövize ihtiyaç duymanız anlamına geliyor. Eğer ekonominiz söz konusu ithalat için gerekli yabancı paranın tamamını, mal ve hizmet ihracatı, turizm, yurtdışı müteahhitlik, vb. yolla sağlayamıyorsa, cari dengeniz bozuluyor.”

PROF. DR. KARATEPE: SÜRDÜRÜLECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM

Enflasyon rakamlarının piyasada beklenilenden oldukça farklı gerçekleştiğini belirten Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Karatepe, enflasyon rakamlarındaki yüzde 1.44 oranıyla ilgili çeşitli temel etkenlerin olduğunu vurguladı.

K24’e konuşan Prof. Dr. Yalçın Karatepe, hükümetin uyguladığı “Enflasyonla Topyekûn Mücadele” programının enflasyon rakamlarının düşmesindeki etkenlerden birisi olduğunu söyleyerek, “Bu program kapsamında enflasyon endeksinde yer alan ürünlerin listesi her yere gönderildi ve bunların fiyatlarında yüzde 10 indirim yapılması talep edildi. Hatta bu konuda çeşitli baskılar da yapıldı zabıta denetimleri gibi. Hükümetin sopayla enflasyonu düşürme çabasının sınırlı kaldığını düşünüyorum” dedi.

Ana harcama gruplarındaki düşüşlere de dikkat çeken Karatepe, “Türkiye’de yurtiçi talep ciddi şekilde daralıyor. İnsanların satın alma gücü azaldığı için gelir artmıyor. Ekonomik kriz devam ettiği için de satın alma gücü daralıyor ve iç talep azalıyor. Bütün bu çabanın sonucunda ancak ve ancak yüzde 1.44 oranında bir düşüş oldu. Bunun sürdürülebilir olduğunu düşünmüyorum” şeklinde konuştu.

Ayrıca, rakamlardaki düşüşlerin temel etkenlerden birisinin de vergi indirimleri olduğunu dile getiren Karatepe, döviz kurundaki hareketlenmeyle ilgili de şunları dile getirdi:

“Dolar, enflasyon rakamlarının açıklandığı ana değin 5,15’e kadar gerilemişti. Daha sonra yukarıya doğru hareket etmeye başladı. Bu sadece enflasyon verisiyle ilgili değildi. Türkiye’nin makro sorunları çok belirgin bir şekilde önümüzde duruyor. Türkiye’nin 2018’in üçüncü çeyreğinde büyüme oranının yavaşlayacağını hepimiz görüyoruz.  Son çeyrekte büyük olasılıkla eksi bir büyüme rakamı göreceğiz. 2019’da büyümenin eksi olacağını herkes tahmin ediyor. Döviz kurundaki dalgalanmanın devam edeceği kanısındayım. Hükümetin dolar kurunu çok yakından takip ettiğini ve yükselmemesi için her tür girişimde bulunacağını düşünüyorum. Çünkü dolar, çok duyarlı bir makro göstergedir. Seçmenleri etkileyen en önemli unsurlardan birisi de dolardır.”

PROF. DR. KONUKMAN: FİYATLAR ARASINDA MAKAS VAR

Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aziz Konukman, Türkiye ekonomisinde yapısal sorunların devam ettiğini belirterek, üretici fiyatlarıyla tüketici fiyatları arasında makasın olduğundan söz etti.

K24’e konuşan Prof. Dr. Konukman, Kasım ayı enflasyon verilerinin düşüşünün kurdaki gerileme ile ham petrol fiyatlarının düşüşüyle ilgili olduğunu söyleyerek, önümüzdeki aylarda fiyat artışlarının yeniden devam edeceğini ifade etti.

2019 Ocak veya Şubat aylarında bu artışların başlayacağını dile getiren Konukman, şöyle devam etti:

“Enflasyonun yapısal sorunları var olduğu sürece ‘işler düzeldi’ demek çok zor. Çünkü burada biraz da siyasi müdahale söz konusu oldu. ‘Enflasyonla topyekûn mücadele’ denildi, ancak hala çok ciddi fiyat artışları olan sektörler var. Bazılarının fiyatları sabit kaldı, bazılarında ciddi yükselişler oldu. Kampanyanın tam anlamıyla başarılı olduğunu söylemek çok zordur.”

HÜKÜMET: KÖPÜK KALKTI

Türkiye Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak,  Kasım ayı enflasyon verileriyle ilgili, “Kasım ayı enflasyon rakamları, Eylül ayındaki yüksek enflasyon sonrasında atılan adımların ve Enflasyonla Topyekûn Mücadele programının başarısını ortaya koymuştur. Fiyatlardaki köpüğün ortadan kalkmaya başladığı bu süreci, para ve maliye politikalarımızdaki güçlü duruş ile desteklemeye devam ediyoruz” dedi.