K24 ÖZEL - ‘İkinci dalga’ Türkiye ekonomisini nasıl etkileyecek?

Türkiye’de yeni tip coronavirüs (Covid-19) salgınında vaka sayısının yeniden yükselmesinin “ikinci dalga” olarak görülmemesi gerektiğini belirten ekonomistler, alınan tedbirlerin erken gevşetildiğini ve olası ikinci dalganın ise Türkiye ekonomisini kötü etkileyeceğini düşünüyor.

ANKARA (K24)

Türkiye’de yeni tip coronavirüs (Covid-19) salgınında vaka sayısının yeniden yükselmesinin “ikinci dalga” olarak görülmemesi gerektiğini belirten ekonomistler, alınan tedbirlerin erken gevşetildiğini ve olası ikinci dalganın ise Türkiye ekonomisini kötü etkileyeceğini düşünüyor.

Karantina, genç ve yaşlılara sokağa çıkma yasağı, kamusal alanlarda toplanma yasağı ve işletmelerin kapatılmasıyla birlikte ekonomiler büyük ölçüde kapandı. Havayolları, konaklama, seyahat acenteleri, eğlence mekanları gibi sektörlerde harcamalar yüzde 90’a varan oranlarda azaldı.

Gelirlerinde yüzde 90’lara kadar gerileme yaşayan sektörlerde işten çıkarmalar ve süreli/süresiz izin vermelere gidildi.

Ekonomideki sıkışıklık nedeniyle tüm ülkelerle birlikte Türkiye de coronavirüse karşı aldığı tedbirleri gevşetmeye başladı, fakat son günlerde vaka sayılarında yeniden artış gözlemlenmesi “ikinci dalga” endişesini beraberinde getirdi.

KARATEPE: İKİNCİ DALGA AĞIR ETKİ YARATIR

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Karatepe, coronavirüsün şu ana kadar ekonomide çok ağır etkilerinin olduğunu, salgın döneminde Türkiye’de işsiz sayısının yükseldiğini, işsizlik oranının yüzde 26-27 seviyelerine kadar çıktığını söyledi.

K24’e konuşan Yalçın Karatepe, birinci çeyrekte çok hızlı bir gerilemenin yaşandığını belirterek, “Ekonomik yavaşlamayla birlikte coronavirüs salgını ile mücadelede esnekliğe gidildiğini görüyoruz ve yapılan açıklamalardan da bunu görüyoruz. Tedbirlerin kısmi olarak gevşetildiği bir dönemdeyiz. Bu gevşemeyle birlikte salgında ikinci bir dönem yaşanır mı endişesi var. Yaşanırsa bunun ekonomik etkilerinin tekrar ağır olma ihtimali kuvvetle muhtemel” dedi.

“VERİLER ŞEFFAF DEĞİL”

Son günlerde coronavirüs vakalarındaki artışın endişe verici olduğunu ve bunu etkisinin tüm sektörlerde çok belirgin bir şekilde hissedileceğini söyleyen Karatepe, sözlerini şöyle sürdürdü:

“En ağır etkiyi şu an turizm sektöründe görmekteyiz. Turizm sektörü bu sene çok kötü bir yıl geçiriyor, yurtdışından turist gelmiyor. Turistlerin gelmemesinin temel gerekçesi de Türkiye’de salgınla ilgili verilerin şeffaf bir biçimde açıklanmıyor olmasıdır. Bizde açıklanan veriler, özellikle Almanya gibi ülkelerde yeterli bulunmadığı için risk seviyesine ilişkin bir tahminde bulunulmuyor. Bu nedenle Türkiye’yle ilgili kısıtlamalar kaldırılmıyor.”

Turizmde bu yıl 30 milyar dolarlık bir kaybın beklendiğini ifade eden Yalçın Karatepe, “İkinci bir dalga yaşanmasa bile ciddi etkisinin olacağı kesin” şeklinde konuştu.

SÖNMEZ: TEDBİRLERİ GEVŞETMEDE ERKEN DAVRANDILAR

İktisatçı - yazar Mustafa Sönmez, son günlerde artan vakalarla ilgili, “Buna ‘ikinci dalga’ mı denilir, yoksa ‘birincinin önlenememiş etkileri’ mi denilir onu bilmiyorum, fakat hükümet ekonomiyi erken açtı. Henüz pandeminin etkileri kontrol altına alınmamışken, yayılma ihtimali yüksek ve vaka sayısı düşmemişken erken açılım yaptılar. 1 Haziran’da bir dizi karantina önlemini kaldırdılar” dedi.

K24’e konuşan Mustafa Sönmez, şu anda gerçek işsizlik oranının yüzde 40’a yakın olduğunu, dolayısıyla bunun 13 milyon işsiz anlamına geldiğini söyleyerek, hizmet sektörü başta olmak üzere birçok sektörde daralmanın olduğunu belirtti.

“BİR HAZIRLIK SÖZ KONUSU DEĞİL”

Daralmanın vergi ve harcamalara yansıdığından söz eden Sönmez, şunları ifade etti:

“Bu hükümet 2018 ve 2019’u da krizde geçirdi. Pandemi bunun üstüne geldi. Bu nedenle ekonomideki saiklere önlemleri gevşetmede erken ve tedbirsiz davrandılar. Öte yandan vaka artışlarının ardından yeni baştan bir karantinaya giderler mi, bilmiyorum. Karantina demek ekonominin tekrar kapanması, üretimin düşmesi, işsizliğin devam etmesidir. Hükümetin hazineden harcayacağı fazla para da yok. Dolayısıyla buna dair bir hazırlıkları söz konusu değil. Doğrusu bir karantina önlemiyle ekonomi ihtiyaçları arasında sıkışıp kalacaklar.

Alınacak önlemlerin siyasi sonuçlarının olacağını da vurgulayan iktisatçı - yazar Mustafa Sönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Siyaseten de bu sorunlarla karşılaştıkça, insanlarda hükümete karşı olan güven iyice azalıyor. Hem ekonomik olarak hem de sağlık olarak mağdur olanların da hükümete güveni azalıyor. Dolayısıyla bu, hükümete oy kaybettiriyor.”

YILDIRIM: VİRÜSÜN ETKİSİ SINIRLI KALACAK

K24’e konuşan ekonomist Abdurrahman Yıldırım ise, olası ikinci dalganın etkisinin daha sınırlı olacağını belirterek, “Bunun nedeni virüsü iyi tanımış olmamızdır. Bir ölçüde önlemlerimizi aldık, daha bilinçliyiz ve aşağı yukarı ne yapacağımızı biliyoruz. Sağlık sistemini de güçlendirdik, dolayısıyla ikinci bir dalga geldiğinde herkes tedbirli olacağından, bunun etkisi daha sınırlı kalacaktır” ifadelerini kullandı.

Aşı bulma çalışmalarında sona yaklaşıldığını dile getiren Yıldırım, coronavirüse karşı alınan ekonomik tedbirleri yerinde bulduğunu söyledi.

Türkiye’nin fazla kaynak harcamadan tedbir aldığından söz eden Yıldırım, şunları ifade etti:

“Kısmen çalışmaya izin veren, kısmen işten çıkartmayı da yasaklayan, hatta erteleyen bir politika izlendi. Sokağa çıkma yasakları zaman zaman oldu, zaman zaman kaldırıldı. Dolayısıyla kısmen çalışmaya da izin verilmiş oldu. İşten çıkartma yasağının getirilmiş olması iyi bir önlemdir.”

Türkiye’de vaka ve ölüm sayılarının nisan ayında çok kötü olduğunu, mayıs ve haziran aylarıyla birlikte düşüş yaşandığını söyleyen Yıldırım, “Muhtemelen ikinci çeyreği de yüksek oranlı çift haneli daralmayla geçireceğiz. Bunun etkisiyle birlikte yılı da daralmayla kapatacağız. Fakat üçüncü ve dördüncü çeyrekte pozitif büyüme olacak” diye konuştu.