K24 ÖZEL - YPG şart koştu!

Cesim İlhan

YPG komutanlarından Rojhat Welat Şehba, Suriye rejimiyle statü konusu konuşulmadan İdlib operasyonuna katılmayacaklarını söyledi.

26 Temmuz’da Şam’da yapılan görüşmelerin ilk turundan sonra Demokratik Suriye Meclisi (DSM), Şam yönetimiyle müzakerelerin ilerletilmesi ve şiddetin sona ermesi konusunda anlaştıklarını açıklamıştı.

Bu açıklama Kürtler’in statüsünün ve Suriye’nin geleceğinin siyasi müzakere yoluyla belirlenmesi konusunda bir mutabakata işaret ediyor. Ancak bu mutabakat sürecinin DSM için zorlu geçeceği dile getiriliyor. Rejimin İdlib’i alması durumunda Şam’da Kürtler’le yaptığı anlaşmanın değişebileceği belirtiliyor. 

RUSYA VE ABD

Şam’daki görüşme ve İdlib operasyonunun gündeme gelmesinde Rusya ve ABD’nin önemli derecede rol oynadığı belirtiliyor. ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında 16 Temmuz’da Helsinki’de yapılan görüşme çerçevesine dair belirsizlikler devam etse de iki liderin Suriye’de Esad’lı bir geçiş konusunda anlaştıkları haberlerinin, Kürtler’in ve Şam’ın işini kolaylaştırdığı ifade ediliyor.

K24’e konuşan YPG komutanlarından Rojhat Welat Şehba, Suriye rejiminin İdlib’i alması durumunda DSG’ye karşı tavrını değiştirebileceğini söyledi. Şehba, şöyle devam etti:

“Şam’da başlayan görüşmelerde ne konuşulacaksa İdlib operasyonundan önce bitirilmesi gerekiyor. Operasyondan önce Rojava’ya federasyon ve özerklik konusu konuşulmalı. Bunun için bizimkiler (DSM) de bunun farkında. Kesin olarak birşey konuşulmadan biz rejim askerleriyle İdlib operasyonuna katılmayacağız.” 

MSD Eşbaşkanı İlham Ehmed, DSG savaşçılarının İdlib operasyonuna katılabileceğini söylemişti.

DEMOKRATİK ADIM

Gazeteci Mustafa Kılıçoğlu ise, “Esad sadece Suriye’de değil, Ortadoğu’da kendisine en yakın olarak Kürtler’i görüyor” dedi ve şunları ekledi:

“Çünkü Esad biliyor ki Kürtler başta DAİŞ gibi bir örgüt olmak üzere Suriye’ye saldıran bütün örgütlere karşı savaştı. Esad kendisi de o örgütlerle savaş veriyor. Ve Esad Kürtler’in Suriye’den ayrılmak istemediğini de biliyor. Kürtlerin istedikleri demokratik bir Suriye’dir.”

Kılıçoğlu, “Suriye demokratik olmadığı için iç savaş çıktı. Esad’ın bir daha demokratik adımları atmama lüksü yok. Onun için ilk demokratik adımı Kürtler’le atacaktır. Rojava’ya en asgari olan özerklik verilecektir. Aksi halede Suriye’de savaş devam eder” diye konuştu.

TÜRKİYE FAKTÖRÜ

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Temmuz’da telefonla görüştüğü Putin’e olası bir İdlib operasyonunun Rusya ve İran’ın da ortak olduğu Astana sürecini çökerteceği uyarısında bulunmuştu.

Bazı uzmanlara göre, DSG’nin İdlib operasyonuna katılması zor görünüyor. Çünkü Suriye rejiminin politikasını büyük oranda belirleyen Rusya’nın, Türkiye için rol oynayabileceği ileri sürülüyor.

Rusya’nın, Türkiye ile karşı karşıya gelmemek ve işbirliğini sona erdirmemek için bu operasyona Kürt güçlerinin katılmasını engelleyeceği belirtiliyor. 

TÜRKİYE VE İDLİB

‘Çatışmasızlık bölgesi’ ilan edilen İdlib’e Türkiye tarafından 7 Ekim 2017’de operasyon başlatılmıştı. Hatırlanacağı üzere Astana görüşmelerinin 6’ncı oturumunda Rusya, Türkiye ve İran İdlib konusunda anlaşmış Cephet El Nusra’nın çıkarılması sonrasında da 3 ayrı bölge olarak yönetilmesi kararı alınmıştı.

Türkiye’nin İdlib’in merkezi ile batısındaki köylere yerleşmesi kararlaştırılmıştı.

Türkiye sınırında yer alan İdlib, aynı zamanda Afrin, Halep, Lazkiye ve Hama’yla komşu. İdlib, Suriye rejiminin tamamıyla hâkim olamadığı tek nokta.

İdlib’de 12 gözlem noktasında Türk askerleri bulunuyor.