Mardin: Elektrik ile suyu kesilen köy ve beldelerde salgın endişesi

Mardin’de 14 Mayıs’ta elektriği ve suyu kesilen köy ve beldelerde yeni tip coronavirüsün (Covid-19) daha hızlı yayılmasından endişe ediliyor.

Cesim İlhan

Mardin’de 14 Mayıs’ta elektriği ve suyu kesilen köy ve beldelerde yeni tip coronavirüsün (Covid-19)  daha hızlı yayılmasından endişe ediliyor.

Mardin’in Kızıltepe ve Derik ilçelerine bağlı 60’a yakın köy ve beldede faturaların yatırılmaması gerekçe gösterilerek elektrikleri kesildiği için suları da akmıyor.

İki ilçeye bağlı yerleşim birimlerinde elektrik kesilmesi ve buna bağlı olarak suların akmaması, bölgede virüsün daha çabuk yayılması endişesine sebep olurken, bölge sakinleri yetkililere çağrıda bulunuyor.

Mardin Barosu Başkanı, Kızıltepe ve Derik’ten sonra bütün bölgenin elektriğinin kesileceğine dair duyumlar aldıklarını söyledi.   

2013 yılında başlayan sorun halen çözülmeden, son zamanlarda özellikle coronavirüs salgının devam ettiği bu dönemde, insanlar zorluklar içinde yaşamlarını sürdürüyor.

Kesintilerden kaynaklı mahalle, köy ve belde sakinlerinin su ihtiyaçlarını karşıladıkları su pompalarının da çalışamaz hale gelmesi nedeniyle, insanlar hayvanların sulandığı göllerden su içmek zorunda kaldıklarını belirtiyor. 

Öte yandan suların kesilmesinden dolayı çiftçilerin ekili tarlaları sulayamadıkları için zarar ettikleri de ifade ediliyor. 

Köylerde yaşayan kronik hastaların, bağlı oldukları cihazların ve soğuk zincir ilaçlarının saklandığı soğutucuların çalışmamasından dolayı hayatlarının tehlikeye girdiği belirtiliyor. 

“MARDİN’LE BAŞLADILAR, SORUN BÜTÜN BÖLGEYE YAYILACAK”

K24’e değerlendirmelerde bulunan Mardin Baro Başkanı Avukat İsmail Elik, Kızıltepe ve Derik ilçelerinde devam eden elektrik ve su sorununun bütün bölgeye yayılacağını söyledi:

“Elektik ve su kesme meselesi yeni bir sorun değildir. Hatırlarsanız daha önceki yıllarda da su ve elektrik kesme sorunu yaşandı. İnsanlar karşı çıktı, yolları kesti, protesto edince bunlar geri adım atmak zorunda kaldılar. Şimdi buğday, arpa, mercimek ve diğer bazı ürünlerin ekin alanı Kızıltepe ve Derik’tir. Diğer bazı ürünler ise bölgenin başka yerlerinde ekiliyor. Bu ürünlerin her zaman sulanmaya ihtiyacı var. Bizim aldığımız duyuma göre, elektrik ve su kesme sorunu sadece Mardin’le sınırlı kalmayacak, Mardin’le başladılar, sorun bu coğrafyanın tamamına yayılacak.”

Borcu olmayanlarının da mağdur edildiğine dikkat çeken Erik, “Elektrik faturalarının ödenmediği gerekçe gösterilerek, sadece borcu olanların suyu kesilmiyor, borcu olmayan bütün köylülerin suyu kesiliyor. Bunu sadece çiftçilerden değil, konutlarda kullanılan elektriğe yazılan faturalardan biliyoruz. Faturalar çok korkunç, insanlar bunları ödeyemez. Bu sadece çiftçilerin sorunu değil, bütün bir halkın sorunudur. Bizim bölgede insanların çoğu tarımla geçiniyor. Tarımın verimli olmadığı bir sezonda fiyatlar yükseliyor, alıcılar için bu zor olur. Çiftçiler kâr edemeyince esnaftan alışveriş yapamaz. Esnaf da kredi borcunu ödeyemez. Bu şekilde herkes sorun yaşıyor” diye konuştu. 

“ELEKTRİK KURUMU YASALARA TÂBİ DEĞİLMİŞ GİBİ DAVRANIYOR”

Yapılanların hukuki olmadığını, yasal olarak bunun takipçisi olacaklarını söyleyen Mardin Baro Başkanı İsmail Elik şunları dile getirdi:

“Biz halkın içerisinde olan bir kurum olarak hukuki itirazımızı dile getirdik ve devletin ilgilenmesi gerektiğini söyledik. Bunun takipçi olacağız. Şimdiye kadar bütün itirazlara rağmen sorun çözülmedi. Dava açan çok sayıda çiftçimiz davaları kazandı, kaybeden de oldu. Bu kurum sanki bağımsız bir kurumuş gibi Türkiye’de yasalara tabi değilmiş gibi bildiğini okuyor. Buna müdahale eden de yok. Biz baro olarak bu soruna gözümüzü kapatmamız mümkün değil. Kanunların verdiği hak ve yetkiyi kullanarak, daha önce de itirazımı yaptık bu sefer yine itirazda bulunduk umarım sorun çözülür. Hiçbir kurum yasaların üstünde değildir. DEDAŞ bugünün sorunu değil. Hukuksuz bir uygulama var. Bunun ne hukuk, ne vicdan ne de ahlakla ilgisi var. Bu kurum yasaları, vicdanı ve ahlakı hiçe sayarak bildiğini okuyor. Bu gücünü nerden alıyor anlamış değiliz. Çiftçiler faturalarını ödeyemediği gerekçesi tatmin edici bir bahane değildir.”

SALGIN ENDİŞESİ

Kızıltepe Çiftçiler Derneği Başkanı Mikail Erbey ise, 2013 yılından beri su ve elektrik kesme sorunu yaşandığını ifade ederek, yeni sürecin coronavirüsle başlaması salgın tehlikesinin daha fazla yayılmasına sebep olabileceğini söyledi.

K24’e konuşan Erbey, şunları dile getirdi:“Aslında bu sorun 2013’ten beri devam ediyor. Coronavirüs salgınının başladığı mart ayında yine elektriklerimizi kesmeye geldiler, biz buna itiraz ettik, karşı çıkınca gittiler. Sonra birçok çiftçiye 200 bin, 250 bin, 300 bin liralık borç gönderildi. Bazılarına 80 bin, bazılarına 150 bin fatura çıkarmışlar. En başta onlara ‘Çiftçi bunu ödeyemez’ dedik.

Tarlalarımızı da satsak bu faturaların altında çıkamayız. Sonra 14 Mayıs’ta borcu olan ve borcu olmayan Kızıltepe ve Derik’te 60’a yakın köy ve beldenin elektriğini kestiler, buna bağlı olarak sular da kesildi. Şimdi herkes mağdur. Bir dönüm arazisi dahi olmayan köylülerin elektriğini de kestiler. Bütün köylü birlikte itiraz etti ama kimse dinlemedi. Bu şirket devlet desteğiyle bize bu zulmü yapıyor. Daha önceki yıllarda köylere gittiklerinde köylüler elektriğin kesilmesine izin vermiyordu. Ama bu sefer kolluk kuvvetleriyle, askerlerle gelip milletin elektriğini kesiyorlar. Burada jandarmayla halkı karşı karşıya getiriyorlar. Şu an sadece Kızıltepe ve Derik’te 1 milyon 600 dönümlük arazinin sulanması gerekiyor ama maalesef sular akmıyor. Bu elektriğin kesilmesiyle buğday tarlaları darbe yedi. Ayrıca salgın dönemde sular kesildi, insanlar göl sularını içiyor. İnsanlar salgının daha fazla yayılmasından endişe ediyorlar. Bu köy ve beldeler tehlike altında.”

“İNSANLARA ‘GÖÇ EDİN’ DİYORLAR”

“Göç etmemizi istiyorlar” diyen Kızıltepe Çiftçiler Derneği Başkanı Erbey, “Bu 42 köy Mardin’in değil de Muğla’nın ya da Edirne’nin köyleri olsaydı şimdiye kıyameti koparmışlardı. Maalesef bölgemizde kangren haline dönüşmüş bu sorun. Bölgemizde kendi köyünde tarım sektöründe iş ve üretim yapmak isteyen insanlara ‘Göç edin’ diyorlar. Şu an üç acil ihtiyacımız var: Elektrik, su ve yol. Elektrik ve suyumuz kesilmiş durumda. Elektrik ve su olmayınca insanların bu köylerde kalmasının bir anlamı kalmıyor ki. Sonra da diyorlar ki ‘Biz bize yeteriz.’ Biz nasıl bir bize yeteriz” ifadelerini kullandı.

Erbey son olarak, şirketlerin yerine devletin kendilerini muhatap almasını istediklerini ifade ederek, “Ya yıllardır hayal ettiğimiz GAP’ı getirsinler bize, bizim suya ihtiyacımız var bu ovayı suyla buluştursunlar. Ya da devlet buraya el atsın, şirketlerle bizi baş başa bırakmasın. Devlet diyecek ki şirkete ‘Sen bu çiftçiye bu zulmü yapamazsın.’ Eğer bir sorun varsa bu şirket gitsin kanuna başvursun bir kişinin sorununu bütün bir halka mal edip herkesin elektriğini kesmesin. Bunun kimseye bir faydası yok. Defalarca bakanlık nezdinde toplantı yaptık. Ama sorun halen halledilmiş değil” şeklinde konuştu.  

KÖY MUHTARI: KÖYLÜLER GÖLDEN SU TAŞIYOR

Derik’e bağlı 50 haneli Kuyulu köyün mağdur durumdaki köylerden biri.

K24’e konuşan 400 nüfuslu Kuyulu Köyü muhtarı Sultan Arda, hem çiftçinin hem de köyün elektrik ve sularının kesildiğini belirtti:

“Sular kesik olduğu için belediye bazen tankerlerle su gönderiyor. Bunun dışında traktörlerle başka köylerin kuyularından alıp getiriyoruz. Dün biraz yağmur yağdı insanlar biraz rahatladı, yoksa gerçekten perişan durumdalar. Bizim köyde göllerden su getiren kimse yok ama başka köylerde hem hayvanlar için hem de içme suyu olarak su çekenler var. Ben kendim buna şahit oldum.”

ÇİFTÇİ: HERKESİ CEZALANDIRMAK İSTİYORLAR

Derik’e bağlı Alanlı Köyü (Enterî) sakini Hacı Bülent’in 250 dekarlık buğday tarlası susuz kalmış.

Hacı Bülent, borcu olmamasına rağmen elektriksiz bırakıldıklarını söylüyor.

Bir kişinin borcundan dolayı bölgedeki herkesin cezalandırıldığını ifade eden Bülent, “Yaşadığımız bu sorun yeni bir sorun değil, sürekli bunu yaşıyoruz. Tam da ekinlerin suya ihtiyaç duyduğu bir dönemde elektrikleri kestiler. Bundan önceki seneler de kesiyorlardı ama bu sene daha fazla zarar ettiler. 250 dekar arazim su bekliyor. Komşumun borcu var diye benim de elektriğimi kesmişler. Yani burada herkesi cezalandırıyorlar. Elektrik olmadığı için kuyulardan da suyu çekemiyoruz. 60’a yakın köy ve beldede insanlarımız ve hayvanlarımız susuz kalmış” şeklinde konuştu.