K24 ÖZEL - Kripto paralarla ilgili yönetmelik yatırımcıları nasıl etkileyecek?

ANKARA (K24)

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın (TCMB) yeni yönetmeliği ile kripto para ile ödeme yapılmasının önüne geçildi.

30 Nisan 2021 tarihinde uygulamaya girecek düzenlemeyle beraber kripto paralar ödeme aracı olarak kullanılamayacak ancak kripto para alım-satım işlemleri devam edecek.

Resmi Gazete'de "Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik" başlığıyla yayımlanan yönetmelikte kripto varlık kelimesinin tanımına yer verilirken, kripto varlık için, "dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup, dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıklar" tanımlaması yapıldı.

İŞMEN: BAŞKA ÜLKELER KRİPTO PARALARA OLUMLU BAKIYOR

K24’e konuşan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Blockchain Kurucu Başkanı Doruk İşmen, yeni yönetmelikle ilgili yaptığı değerlendirmede, “Ne yazık ki bu, dünyayı iyi takip etmediğimiz bir yönetmelik. Amerika’ya baktığımızda, ülkede kripto paralara ve kripto paraların ödemelerde kullanılmasına oldukça sıcak bakılıyor. Hatta PayPal, geçtiğimiz haftalarda kripto paralarla ödeme yapılabileceğini açıklamıştı. Onun dışında USDC isimli dolar endeksli bir stabil kripto para var. Bunun banka transferlerinde Swift yerine kullanılmaya başlanacağı açıklanmıştı (Amerika için söylüyorum)” dedi.

ABD ve başka ülkelerde kripto paralara olumlu bakıldığını ifade eden Doruk İşmen, “Türkiye’de en son yönetmelikle birlikte bir kısıtlamaya, dar boğazın yaratılmasına sebep olunuyor” dedi.

Bunun vergi için bir ön adım olabileceğini ifade eden İşmen, Bitcoin’deki sert düşüş hakkında ise “Bitcoin çok uzun zamandır yükseliyordu ve en yüksek seviyelere çıkıyordu. Dolayısıyla bir düzeltme olması, yani bir düşüşün olması gerekiyordu ve o da bu zamana denk geldi” yorumunda bulundu.

SERT: YATIRIMCILAR İÇİN DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK

K24’e konuşan BlockhainIST Danışmanı Turan Sert de dünyanın pek çok ülkesinde devletlerin yeni bir teknoloji olan kripto paralar konusunda “bekle gör” politikası izlediğini belirterek, “Bekleyip gördükten sonra, yavaş yavaş bu konuda adımlar atılmaya başlandı” dedi.

TCMB’nin aldığı kararın da bununla ilgili ilk adım olduğunu söyleyen Turan Sert, yeni düzenlemelerin de yapılabileceğine işaret ederek, sözlerine şöyle devam etti:

“Merkez Bankası, nakit para ilişkilerini düzenleyen kurum olarak, bankalarla ilgili ekonomik ödeme kuruluşlarının, kripto parayla ne şekilde hareket edebileceğini düzenlemiş oldu. Bu nedenle yapılan düzenleme bunun ilk aşamasıdır. Merkez Bankası ikinci olarak para ödeme şirketlerinin kripto para borsalarına nakit akışını engelledi.”

Alınan kararın ardından yatırımcıların ne yapacağı sorusuna da yanıt veren Turan Sert, “Şu noktada çok değişen bir durum yok. Yatırımcılar elektronik para şirketlerine para değil, bankalardan yatırım yapıyordu” diyerek, yatırımcıların paralarını direkt olarak kripto para borsalarına yönlendireceğini söyledi.

Sert, yatırımcılar için pratik yönde hiçbir değişmediğini de ifade ederek, “Kriptoların ödeme aracı olarak kullanılamaması yatırımcıları etkilemez, ama bu genel anlamda kripto paraların amacını kısıtlayan bir yönetmeliktir” şeklinde konuştu.

Bu arada kripto paraların ödeme yöntemi olarak kullanılmasının yasaklanmasına dair TCMB'den yapılan açıklamada, kripto varlıkların bir düzenleme ve denetim mekanizmasına tabi olmaması, merkezi bir muhatabın bulunmaması, piyasa değerlerinin aşırı oynaklık göstermesi, anonim yapıları dolayısıyla yasadışı faaliyetlerde kullanılabilmesi, cüzdanların çalınabilmesi veya sahiplerinin bilgileri dışında usulsüz kullanılabilmesi, işlemlerin geri dönülemez nitelikte olması gibi nedenlerle risk barındırdığı vurgulandı.

Açıklamada, “Bu varlıkların ödemelerde kullanılmasının, yukarıda bahsedilen sebeplerle işlemin tarafları açısından telafisi mümkün olmayan mağduriyetler yaratma ihtimali bulunduğu ve bu alanda mevcutta kullanılan yöntem ve araçlara karşı güven zafiyeti meydana getirebilecek unsurlar içerdiği değerlendirilmektedir” denildi.