K24 ÖZEL - DAİŞ liderinin öldürülmesi operasyonu Haseke saldırısına karşılık mı yapıldı?

Araştırmacılar, DAİŞ liderinin ABD tarafından öldürülmesinin örgütün Haseke’de DSG’ye yönelik gerçekleştirdiği saldırıya karşılık yapıldığı görüşünde.
kureyşi
kureyşi

HABER MERKEZİ

2 Şubat’ta ABD’nin düzenlediği hava operasyonunda El Kaide bağlantılı Nusra Cephesi’nin kontrolündeki Suriye’nin İdlib kentine bağlı Atme köyünde terör örgütü DAİŞ lideri Ebu İbrahim El Haşimi El Kureyşi öldürüldü.  

Kureyşi'nin öldürülme haberini duyuran ABD Başkanı Joe Biden’ın operasyonda Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) de yer aldığını açıklaması kamuoyunda farklı yorumları beraberinde getirdi. 

Uzmanlar, ABD’nin DSG ile birlikte Türkiye - Suriye sınırında DAİŞ liderini öldürülmesinin, hem Haseke saldırısına karşılık hem de Şam ve Ankara’ya mesaj olduğunu söylüyor.

ABD DAİŞ LİDERİNİ NEDEN ÖLDÜRDÜ?

K24’e değerlendirmelerde bulunan araştırmacı-gazeteci Musa Özuğurlu, “ABD’nin Suriye’de DAİŞ liderini öldürmesi Haseke’de örgütün yaptığı saldırıya karşılık yapıldığını düşünüyorum” diyerek şunları söyledi:

“DAİŞ lideri Ebu İbrahim El Haşimi El Kureyşi’nin ABD tarafından öldürülmesini hem Haseke özelinde hem de daha genel çerçevede örgütün tekrar canlanmaya çalıştığı, hareket alanını genişlettiği iddialarına karşılık bir cevap olarak görüyorum. Özellikle Haseke’deki saldırıdan sonra bölgede saatli bomba gibi binleri bulan DAİŞ mensubunun bulunuyor olması çok ciddi bir yanıt gerektiriyordu, ABD de bu cevabı verdi. Biden, DAİŞ liderinin öldürülmesini duyururken, operasyonu DSG ile birlikte yaptıklarını açıklaması, aynı zamanda Türkiye ve Suriye rejimine bir mesaj olarak da değerlendirilebilir. ABD ile Türkiye arasında bir ihtilaf var. Özellikle DSG’ye verdiği destekten dolayı iki ülke arasında ciddi bir kriz var ve ‘Bundan sonra da yardım edeceğiz’ ifadesi bu görüşü destekliyor. Ayrıca Suriye rejimi ABD’nin ülkelerinde bulunmasını meşru olarak görmüyor. ABD ise Suriye’deki varlığını uluslararası alanda meşru göstermesini DAİŞ’le mücadeleye, DSG’yi de kendine müttefik olarak gördüğünü söylüyor.”

DAİŞ liderinin öldürülmesinin Türkiye’nin geçtiğimiz hafta Derik, Şengal ve Mahmur’a yönelik gerçekleştirdiği saldırıyla ilişkisinin olduğu yönündeki iddialar için ise gazeteci Özuğurlu şunları söyledi:

“DAİŞ liderinin öldürülmesini Türkiye’nin Şengal ve Mahmur’a yönelik gerçekleştirdiği saldırılara karşılık yapıldığı iddialarını bazı yerlerde okudum. Ben buna karşı yapıldığını düşünmüyorum. Eğer gerçekten cevap ona yönelik olsaydı ABD’nin farklı bir yanıtı olurdu. Mesela DAİŞ’in lideri değil daha farklı bir cevap düşünülebilirdi.”

“TÜRKİYE DEVRE DIŞI BIRAKILIYOR”

Gazeteci Mustafa K. Erdemol ise dolaylı da olsa ABD’nin DAİŞ lideri Kureyşi’yi öldürmesinin Haseke saldırısıyla ilişkili olduğunu ifade ederek, “ABD zaten DAİŞ liderine yönelik operasyon gerçekleştirecekti. Dolayısıyla dolaylı olarak Haseke saldırısı bir bahane oldu ve ABD bu bahaneyi çok iyi kullanarak DAİŞ liderini öldürdü” dedi.

ABD’nin DSG'yle birlikte DAİŞ liderini öldürmesini açıklamasının, Türkiye ve Suriye için mesaj olduğunu ifade eden Erdemol şunları söyledi: 

“ABD’nin DAİŞ liderini DSG ile birlikte öldürdüğünü açıklaması Türkiye’ye bir mesaj niteliği taşıyor bence. Çünkü Türkiye izin vermediği için Suriye İdlib’e operasyon gerçekleştiremiyor. Türkiye’nin oradaki cihatçıları koruduğunu biliyoruz. DAİŞ olması şart değil. Türkiye birçok cihatçı grubunu koruyor ve kolluyor. Bu Rusya ile Türkiye arasında da bir sorun. Türkiye ile Suriye arasında da sorun. Fakat ABD, Türkiye sınırında böyle bir operasyon yapıyor ve haber vermiyor. Ama Rusya’yı bilgilendiriyor. Türkiye devre dışı bırakılıyor. Türkiye, Suriye’nin İdlib’de topraklarını kurtarmak için operasyon yapmasına izin vermiyor ama ABD’nin saldırılarına ses çıkarmıyor. ABD açıklamasında DSG’nin adını vermesi açıkçası politikasını belirledi ve ‘Biz orada müttefik olarak DSG’yi görüyoruz’ diyor ve kalmasını da DAİŞ’le mücadelesine bağlıyor. ‘Bölgede en güvendiğimiz kesim Kürtler, DSG’ diyor. Bu aynı zamanda rejime de bir mesajdır.” 

Rusya ve Suriye’nin DAİŞ liderinin öldürülmesinden memnun olduğunu vurgulayan Erdemol, “Aralarında her ne kadar sorun olsa da Rusya da Suriye de ABD’nin İdlib’deki cihatçıları vurmasına itiraz etmez. Çünkü Suriye kendi topraklarını onlardan kurtarmak istiyor ve iki ülke de bu durumdan memnun” şeklinde konuştu.  

NE OLMUŞTU?

DAİŞ, 20 Ocak akşamı, Rojava’nın Haseke kentinde bulunan Sinae Cezaevi’ndeki örgütün üst ve orta kademe liderleri, keskin nişancı ve bomba yapımı gibi özel becerileri olan teröristleri kaçırmak için saldırı düzenlemişti. Saldırı sonrası DAİŞ ile DSG arasında günlerce çatışma yaşandı ve cezaevinden çok sayıda örgüt mensubu kaçmıştı. Ayrıca çatışmada 121 DSG’li yaşamını yitirmiş, 374 DAİŞ’li de öldürülmüştü.

Öte yandan ABD özel kuvvetleri ile DSG 2 Şubat’ta İdlib'in Atme köyü yakınlarındaki bir eve operasyon düzenlemiş, ABD Başkanı Joe Biden, operasyonda DAİŞ lideri Kureyşi'nin öldürdüğünü açıklamıştı.

Biden, yaptığı yazılı açıklamada, "Dün gece benim talimatımla, kuzeybatı Suriye'deki ABD güçleri, Amerikan halkını ve müttefiklerimizi korumak ve dünyayı daha güvenli bir yer haline getirmek için başarılı bir terörle mücadele operasyonu gerçekleştirdi. Silahlı Kuvvetlerimizin beceri ve cesareti sayesinde, DAİŞ lideri Ebu İbrahim el Haşimi el Kureyşi'yi ortadan kaldırdık" demişti.

Biden ayrıca, Demokratik Suriye Güçleri ve Peşmerge Güçleri’ne destek vermeye devam edeceklerini açıkladı.