CHP, AYM kararından vazgeçti

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında anayasa değişikliği teklifinin Meclis'teki oylamalarını Anayasa Mahkemesi'ne götürmeyeceğini açıkladı.

Haber Merkezi- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği teklifinin Meclis'teki oylamalarını Anayasa Mahkemesi'ne götürmeyeceğini açıkladı.

Partisinin haftalık grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği oylaması sırasında Ak Parti milletvekillerinin açık oy kullanmasını Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacaklarına dair karardan vazgeçtiklerini söyledi.

"Meclis'in yanlış hesabı milletten dönecektir. Son sözü millet söyleyecektir. Halkın egemenliğini koruyacak olan yine halkın iradesidir.  Milletin iradesini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. Bu nedenle, sandıkta kararın verileceği 16 Nisan'a kadar önümüzdeki 60 günü milletin hakemliğine emanet edeceğiz. İşte bunun için AYM'ye gitmeyeceğiz, başvurmayacağız" diye konuşan Kılıçdaroğlu, OHAL kararları ve KHK'ları 12 Eylül dönemi ile karşılaşştırarak, "Kenan Evren'in bile yapamadığını bunlar yaptı. Çoluk çocuğu aç bırakmak kimin görevi, kim yapabilir bunu. 12 Eylül döneminde akademisyen sayısı 120 akademisyen. Bu dönemde ihraç edilen akademisyen 4 bin 811" dedi.

Kılıçdaroğlu, 12 Eylül darbesi ile 15 Temmuz darbe girişiminden sonra 20 Temmuz'da ilan edile OHAL'i kıyaslayarak "Kenan Evren'in bile yapamadığını bunlar yaptı. Çoluk çocuğu aç bırakmak kimin görevi, kim yapabilir bunu. 12 Eylül döneminde akademisyen sayısı 120 akademisyen. Bu dönemde ihraç edilen akademisyen 4 bin 811" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşamasında satır başları şöyle:

"Kenan Evren bile yapamadı"

"Bir darbe girişimi oldu, hep beraber mücadele ettik ve darbeyi püskürttük. Ama 20 Temmuz'da başka bir darbe oldu, OHAL ilan edildi. Binlerce insan hapse atıldı, 1 milyondan fazla aile mağdur edildi. 12 Eylül darbesi ile 20 Temmuz darbesi arasındaki farkları söylüyorum size. 12 Eylül darbesinde ihraç edilen öğretmen sayısı 3 bin 854 kişi. 160 günde ihraç edilen 30 bin 470 öğretmeni kapıya koydular. Banka hesaplarına el koydular. Ömür boyu kamuda çalışmayacaklar. Özel sektörde çalışmak istiyorlarsa da kimse korkudan iş veremez. Kenan Evren'in bile yapamadığını bunlar yaptı. Çoluk çocuğu aç bırakmak kimin görevi, kim yapabilir bunu. 12 Eylül döneminde akademisyen sayısı 120 akademisyen. Bu dönemde ihraç edilen akademisyen 4 bin 811.

"Alimin ölümü, alemin ölümü gibidir"

"Akademisyenler, beğendikleri siyasi partilerde ya görev üstlenirler ya da düşünsel olarak hizmet verirler. Şimdi siz kalkıyorsunuz, düşüncesini beğenmediğiniz hocaları kapının önüne koyuyorsunuz. Bir kanun hükmünde kararnameyle. Bilim insanına saygı vardır. Bilim insanını hep el üstünde tutarız. Alimin ölümü, alemin ölümü gibidir diye o yüzden söyleriz. Siz alimi bu kadar yücelten bir gelenekten geliyorsunuz, bu hocaları nasıl kapının önüne koyuyorsunuz?

"Akla bakın, akla..."

"Kim hayır derse bunlar terörist sayılır"Bunlar "Hayır" diyenleri 15 Temmuz'un yanında olmakla suçluyorlar. İster evet desinler ister hayır, tüm vatandaşlarımız başımızın tacıdır. Bizde hoşgörü var, onlar insanı tanımazlar. Biz milletimizi, vatanımızı düşünürüz. Biz farklı düşüncelerde olsak bile, gelir düzeylerimiz farklı olsa bile bir arada huzur içinde beraber yaşamak isteriz. Onlarla aramızdaki fark bu. Onun için diyorum "hayır" dediğiniz anda bu ülke derin bir nefes alacağız. Birlikte yaşama mücadelemizi ortaya koyacağız.

"Cumhurbaşkanı taraflı mı olsun, tarafsız mı olsun?"

"Bütün vatandaşlarımıza soruyorum; Cumhurbaşkanı taraflı mı olsun, tarafsız mı olsun. Cumhuriyet kurulduğundan beri tarafsız, neden tarafsız olması lazım? Çünkü cumhurun başkanı. Görüşü, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun 80 milyonu temsil ediyor. Tarafsız olması lazım. Şimdi sandığa gideceksin, vicdanında ölç, tart öyle git. Benim vicdanım tarafsız olmasından yana diyorsan oyunu "hayır"dan yana kullanacaksın. Cumhurbaşkanı tarafsız gibi duruyor ama değil, bir partinin başkanı olsun ne olacak diyorsan. O cumhurbaşkanı sadece kendi partisine oy verenlerin cumhurbaşkanı olur, senin cumhurbaşkanın olmaz. "

"Bakın bu yetki Mustafa Kemal Atatürk'e verilmemiş"

"Bir kişi çıkıp "Meclis'i feshediyorum" diyebilir mi? Diyemez diyorsan gidip hayır diyeceksin kardeşim. Bakın bu yetki Mustafa Kemal Atatürk'e verilmemiştir arkadaşlar. Ya getirdiklerini bunlar bilmiyorlar herhalde. Mevcut anayasada var diyorlar, 'Seçimden sonra 45 gün hükümet kurulamazsa fesheder' deniyor. Bu makul olabilir. Yeni sistemde gerekçe yok, cumhurbaşkanı kalkıp 'Ya sabah akşam beni eleştiriyorlar, ben bunu feshedeyim' diyebilir. Ben sana düşünerek sandığa git derken bunları söylüyorum. Bir kişi kalkıp, milli iradenin yüzde 100 yansıtıldığı meclisi feshetmemelidir.

"İsterse 100 tane başkan yardımcısı, 50 bakan olur"

"Başkanın kaç yardımcısı olacak? Kaç bakan olacak? Bu sorunun cevabı yok. İsterse 100 tane başkan yardımcısı, 50 bakan olur. İsterse üç gün sonra değiştirir 20 tane bakan olur. Elini vicdanına koy ve düşün sevgili vatandaşım.

"Ya arkadaşlar, 'Doğru mudur, yanlış mıdır' diye soramayacak milletvekilleri"

"Başkan tuttu kendisine bin 500 tane bakan yardımcısı tayin etti. Belirledi. Bunlardan birisinin adı yolsuzluğa karıştı. TBMM bu başkan yardımcısı ve bakanlar hakkında gensoru dahi veremez. Ya arkadaşlar, "Doğru mudur, yanlış mıdır" diye soramayacak milletvekilleri. Kul hakkının ne kadar önemli ve değerli olduğunu bilirsiniz. Milletvekilleri bu soruyu soramıyorsa sen sandığa gidip buna karşı çıkarak "Hayır" oyu kullanmalısın."

"Adam TBMM'yi feshetmiş, seni mi kapatmayacak?"

" Kalkıyorlar hocalarımızı kapının önüne koyuyorlar. Bu yetkiyi birisine verirseniz Türkiye felakete sürüklenir. Çıkıp diyebilir ki bir kararnameyle bütün muhtarlıkları kapattım. Sen istediğin kadar 'Ben muhtarım, seçildim kapatamazsın' de. Adam TBMM'yi feshetmiş, seni mi kapatmayacak? "

"Neden rejim değişikliği yapıyorlar, hangi gerekçeyle?"

" Niye milletvekili sayısını artıyorsunuz. 5 yıllık maliyetleri ne biliyor musunuz? 187 milyon 950 bin lira. Bu bir parti seçimi değil, bu normal seçim değil. Bu bir demokrasi, bir ahlak oylamasıdır. Onun için en hayırlı oya, toprak renginde, kahverengiye tercih damgasını vuracaksınız."

AYM'ye gitmeyeceğiz, başvurmayacağız

"Minibüste başörtülü bir kardeşimizin başının açıldığı söyleniyor. Biz CHP olarak herkesin kılık kıyafetinin güvencesiyiz. Anayasa değişikliğinin bütün sakıncalarını önce TBMM Anayasa Komisyonu'nda, daha sonra Genel Kurul'da ısrar ve kararlılıkla anlattık. Milletin meclisinin yok etme projesine o meclisten onay çıkmaması için milletvekili arkadaşlarım tarihe geçecek bir mücadele verdiler. Hepsine teşekkür ediyorum. 90 yıl önce "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" denerek kurulan TBMM, milletin hakimiyetini yok sayan bu değişikliği kabul etmiştir. Konu artık milletin divanına gelmiştir. Meclis'in yanlış hesabı milletten dönecektir. Son sözü millet söyleyecektir. Halkın egemenliğini koruyacak olan yine halkın iradesidir.  Milletin iradesini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. Bu nedenle, sandıkta kararın verileceği 16 Nisan'a kadar önümüzdeki 60 günü milletin hakemliğine emanet edeceğiz.

İşte bunun için AYM'ye gitmeyeceğiz, başvurmayacağız