Putin, Rusya'nın yeni dış politika konseptini onayladı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya'nın güncellenen yeni dış politikasının onaylanmasına dair kararnameyi imzaladı.
putin-imza
putin-imza

HABER MERKEZİ

Rusya Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleriyle yaptığı toplantıda konuşan Putin, "Rusya Federasyonu'nun güncellenmiş dış politika konseptinin onaylanmasına dair kararname tarafımca imzalanmıştır" dedi.

Yeni dış politika konseptinin gelecekteki çalışmaların ve eylemlerin doktrinsel dayanağını teşkil edeceğini belirten Putin, ortak dış politikanın uygulanmasında görevi bulunan arkadaşlarından yapıcı ortaklarla bağların genişletilmesine ve hasım ülkelerin Rusya'ya yönelik düşmanca politikadan vazgeçmeleri için gereken koşulların sağlanmasına özel önem vermelerini istedi.

Uluslararası yaşamdaki köklü değişikliklerin temel stratejik planlama belgelerinde ciddi düzeltmeler yapmalarını gerektirdiğini anlatan Putin, diplomatik faaliyetlerin ilkelerinin, görevlerinin ve önceliklerinin tanımlandığı dış politika konseptinin de bu belgeler arasında yer aldığını kaydetti.

Putin, Rusya'nın egemenliğinin, daha adil, çok kutuplu dünya düzeninin oluşturulmasındaki rolünün pekiştirilmesi talimatı da verdi.

Rusya lideri, "Eylemlerimizin geleceğe dönük planlanmasında uluslararası ilişkilerdeki tüm faktörlerin ve eğilimlerin göz önüne alınması, Rusya'nın egemenliğinin pekiştirilmesine, daha adil, çok kutuplu dünya düzeninin oluşturulmasındaki rolünün artırılmasına yönelik çalışmalar yapılması önem arz ediyor" ifadelerini kullandı.

Rusya Devlet Başkanı Putin’in onaylaması sonrası Kremlin’in resmi sitesinde yayınlanan dış politika konseptinin başlıca maddeleri şöyle:

“-Rusya kendisini Batı’nın düşmanı olarak görmemektedir, kendisini Batı’dan izole etmemektedir ve Batı’ya karşı düşmanca bir niyeti bulunmamaktadır. Rusya, kendisi ile çatışmanın bir yararı olmayacağının, Batı tarafından anlaşılacağını, çok kutuplu gerçekliklerin kabul edileceğini ve zamanla karşı tarafın çıkarlarına saygı duyulması ve eşitlik üstüne kurulu işbirliğine geri dönüleceğini ummaktadır.

-Rusya’nın ülke dışındaki insani politikalarının öncelikleri içinde, Rusofobi kampanyalarına karşı koymak, Rus dilini, kültürünü, sporunu ve Rus Ortodoks Kilisesi’ni ayrımcı davranışlardan korumak ve tarihi gerçeklikler için savaşmak yer almaktadır.

-Rusya, her ülkenin güvenliği ile kültürel kimliğinin korunmasını garanti altına alan ve herkes için gelişme olanağına yer açan bir uluslararası ilişkiler sistemi oluşturulmasını istemektedir.

-Dünya düzeninin, çok kutuplu dünya düzeninin gerçekliklerine uyum sağlaması için, Rusya, ABD ile diğer hasım ülkelerin uluslararası ilişkilerdeki hakimiyetinin esaslarını yok etmeye ve her ülkeyi neo-kolonyal ve hegemonyacı hırslarından vazgeçirecek şartların oluşmasına dikkatini verecektir.

-Rusya, kendisine ya da müttefiklerine yönelik silahlı bir saldırıyı geri püskürtmek ya da önlemek amacıyla silahlı kuvvetlerini kullanabilir.

-Rusya’nın 21. yüzyıldaki başlıca projesi; Avrasya’yı barış, istikrar ve karşılıklı güven, kalkınma ve refahın hakim olduğu tek bir alana dönüştürmektir.

-Rusya, İslam dünyasını dostu olarak görmektedir ve İslam dünyasıyla olan kapsamlı, karşılıklı yarara dayanan ilişkilerini güçlendirecektir.”

'NÜKLEER GÜÇLER ARASINDA KÜRESEL SAVAŞ RİSKİ ARTIYOR'

Konseptte nükleer güçlerin de katılacağı çatışmalar yaşanma olasılığının ve bunların bir küresel savaş riskinin arttığı kaydedildi.

"Askeri gücün uluslararası hukuka aykırı olarak kullanılması, uzayın ve enformasyon alanının yeni askeri faaliyet alanları olarak geliştirilmesi, devletler arası çatışmada askeri ve askeri olmayan araçlar arasındaki çizginin bulanıklaşması, bazı bölgelerde uzun süredir devam eden silahlı çatışmaların şiddetlenmesi, küresel güvenliğe yönelik tehdidi artırıyor, nükleer güçler de dahil büyük devletler arasındaki çatışma riskini artırıyor" denilen belgede, bu risklerin bu tür çalışmaların lokal, bölgesel veya küresel savaşa dönüşme olasılığını yukarı çektiğinin altı çizildi.
Uluslararası ilişkilerde güç faktörünün rolünün arttığına ve bir dizi stratejik öneme sahip bölgede çatışma alanının genişlediğine dikkat çekilen konsepte göre saldırı yanlısı askeri potansiyellerin istikrarsızlaştırıcı şekilde genişlemesi ve modernizasyonu ile silah kontrol anlaşmaları sisteminin çökmesi, stratejik istikrarı baltalıyor.

Rusya'nın bir önceki dış politika konsepti, 2016 yılında kabul edilmişti. O belgenin güncellenmesine yönelik çalışmalar, son birkaç yıldır devam ediyor.

Ocak 2022'de hazırlanan belge Putin ve Güvenlik Konseyi üyeleri tarafından istişare edilmiş, ancak Putin tarafından revize edilmek üzere geri gönderilmişti. Aralık 2022'de Putin, taslağı Güvenlik Konseyi'nde kurmaylarıyla yeniden değerlendirmişti.

'ABD, RUSYA KARŞITI POLİTİKANIN ANA MİMARİ OLARAK TANIMLANDI'

Öte yandan toplantıda yeni dış politika konsepti hakkında bilgilendirme yapan Lavrov, ABD'nin Rusya karşıtı politikanın ana mimarı olarak tanımlandığını vurguladı.

Hasım ülkelerin eylemlerinin oluşturduğu Rusya'nın güvenliğine ve kalkınmasına yönelik tehditlerin varoluşsal niteliğinin kabul edildiğini kaydeden Lavrov, Rusya karşıtı çizginin ana mimarinin ve uygulayıcısının konseptte ABD olarak tanımlandığını ve Batı'nın Rusya'yı her açıdan güçlendirmeye yönelik politikasının yeni bir tür hibrit savaş olduğunun altını çizdi.

Çin, Hindistan, İslam dünyası ülkelerinin yanı sıra Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN), Afrika kıtası, Latin Amerika ve Karayip ülkeleri ile stratejik ortaklık potansiyelini ortaya çıkarmaya yönelik çizgiyi en önemli kaynak olarak belirlediklerini anlatan Lavrov, Kuzey Kutup bölgesindeki tüm sorunların barışçıl çözümüne bağlılıklarını teyit ettiklerini söyledi.

Lavrov, Anglo-Sakson ülkelere ve Avrupa ülkelerine karşı düşmanca niyetler beslemediğini ve kendisini onlardan tecrit etmediğini vurguladı.

Bu arada Lavrov, yeni dış politika konseptinde Rusya Silahlı Kuvvetleri'nin Rusya'ya ve müttefiklerine yönelik silahlı saldırıyı püskürtmek veya önlemek için kullanılmasına dair bir teze yer verildiğini kaydetti.